Demirhan, Hz. İsmail'in Ebu Kubeys Dağı'ndan Hacerülesved taşını getirdiğini, Hz.İbrahim'in de Kabe'ye yerleştirdiğini aktararak, taşın tavafın başlangıcı olarak kabul edildiğini kaydetti.
Bu rivayetlerde umumiyetle Hacerülesved'in cennetten indirildiği, Nûh tûfanı sırasında Ebû Kubeys dağında korunduğu ve Hz. İbrâhim'in Kâbe'yi inşası esnasında oradan getirilerek yerine konulduğu ifade edilmektedir.
İnanç Deylemî'nin Enes'ten rivayet ettiğine göre, İslâm Peygamberi şöyle demiştir: "Hacer-ü'l Esved, Allâh'ın sağıdır/sağ elidir, bu taşa el süren kimse, Allah'a isyan etmeyeceğine dair biat etmiş/söz vermiş olur." Günümüzde bu ifadenin mecaz/metafor bir ifade olduğuna inanılır.
Hacerülesved'in, yeryüzünde ilk inşa edilmiş mabedi Kabe-i Muazzama'nın güneydoğu köşesinde, 1,5 metre yüksekliğinde, 30 santimetre çapında bir noktada bulunduğunu belirten Hüseyin Demirhan, "İlk inşa edildikten sonra Kabe-i Muazzama'nın güneydoğu köşesine monte edilen bu taş tavafın başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
"İslam tarihinde Hacer-ül Esved taşının önemi inkar edilemez. Hacer-ül Esved taşı hürmet görür ve mümkün olduğunca da Kabe'deki ziyaretlerde öpülmeye çalışılır. Hacer-ül Esved'in Resulullah Efendimiz tarafından öpülüp, saygı gösterildiği Hz. Ömer tarafından İslam tarihçesine intikal ettirilmiştir.
İlgili 27 soru bulundu
Hacer-i Esved'e dokunamamak hiçbir surette tavafta bir eksikliğe sebep olmaz.
İbrahim Kabe'yi inşa ederken, bir melek ona yapının doğu köşesine yerleştirdiği Kara Taş'ı getirdi. Bir diğeri İbrahim'in Makamı olarak kabul edilen taştır. Kara Taş ve Makamı İbrahim'in, İbrahim tarafından yapılan yapının orijinal kalıntısı olduğuna inanılıyor.
Hacerü'l Esved taşı, 30 santimetre civarında bir çapa sahip olan oval bir taştır. Rengi çok koyu bordodur. Siyaha yakın bir tonda olması nedeniyle "siyah taş" anlamına gelen hacerü'l esved adıyla anılır. Kabe'nin duvarında, yerden 1,5 metre kadar yükseklikte bulunur.
Abdullah b. Abbas'tan nakledilen (el-Muvaṭṭaʾ, “Ḥac”, 251) ve genel kabul gören rivayete göre Mültezem, Hacerülesved rüknü ile Kâbe kapısı arasında bulunan mekânın adıdır.
Camın içinde beyaz impaktit parçaları (şok dalgasından anında oluşan yarı kumtaşı) var, ancak yüzey her zaman son derece sağlam ve kabarcıklarla dolu. Bu nedenle, Taş muhtemelen obsidyendir, ancak oldukça elle parlatılmış taşlı bir göktaşı olması muhtemeldir.
İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından inşa edilen Kabe, birçok kez saldırıya uğramıştır. Hz. Muhammed ve sahabesinin 630 yılında Mekke'yi fethetmesi ile birlikte Kabe'nin içindeki putlar kırılmış ve Hacerül Esved koruma altına alınmıştır.
(ﺍﺳﻮﺩ) sıf. (Ar. seved “siyah olmak”tan esved) Siyah, kara.
Hz. İbrahim oğlu İsmail'in de yardımıyla Kabe'yi taştan, çamursuz, alçısız, çatısız ve damsız inşa etti. Hz. İbrahim'in inşaatından sonra Kabe, bazı kabileler tarafından tamir edilmişse de, Kureyşliler bazı nedenlerden dolayı harabe haline gelen Kabe'yi yıkıp yeniden inşa ettiler.
ZAMAN İÇERİSİNDE NEDEN PARÇALANDI? Kâbe'nin zaman içinde sel ve yangın gibi çeşitli afetlere, ayrıca insanların saldırılarına maruz kalmasının sonucunda Hacer-ül Esved'de bazı hasarlar ve parçalanmalar meydana geldi, ancak her defasında bu parçalar büyük bir titizlikle yerlerine yapıştırılarak korunmaya çalışıldı.
Kabe Allah'ın (C.C) evidir. Kabe'ye Allah'ın evi denmesinin sebebi; Hac Suresi 26. ayet: Bir zamanlar Kabe'nin yerini İbrahim'e şu şekilde hazırlamıştık: Sakın hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada kıyama duranlar, rüku edenler ve secdeye varanlar için Evimi tertemiz tut.
Ulu'l Azm peygamberlerinden biri olan Hz. İbrahim tarafından yapılan Kabe'nin, tam olarak ne zaman yapıldığı ise bilinmemektedir. Kabe'nin etrafını saran Mescid-i Haram ise 639 yılında Hz. Ömer tarafından yaptırılmıştır.
Kâbe kapısı üzerinde: „Allah celle celaluhu, Muhammed“ ve; Hicr Suresi, ayet 46 „Onlara: "Selametle güven içinde oraya girin" denir.
Kabe Allah'ın evi olarak adlandırılmaktadır. Kabe'nin kutsal sayılmasının nedeni Kuran-ı Kerim'de bildirilen ayetler üzerinden geçmiş kavimlerin zalim hükümdarlarıyla fil ordularıyla Kabe'nin yıkılması için geldikleri ve Fil vakası denilen olayla hepsinin helak olduğunun Kuran-ı Kerim'de Fil suresinde bildirilmesidir.
Sürekli farklı renkli örtüler ile kaplanan Kabe'nin örtüsü konusunda Abbasiler'in verdiği bir kararla Kisvenin sürekli değiştirilmesine son verilerek siyah renk üzerinde karar kılınmıştır.
Kâbe ile hatîm denilen yarım daire şeklindeki duvar arasında kalan ve altın oluğun altına rastlayan yer. DOSYASINDA YER ALMAKTADIR. İslâm inanışına göre yeryüzünde yapılan ilk mâbed, müslümanların kıblesi. Kâbe damına konulan ve Arapça'da mîzâbü'r-rahme, Farsça'da mîzâb-ı rahmet denilen oluk.
Hazreti Adem ile Havva'nın yaşadığına inanılan İrem Bağları, mitolojik efsanelere de konu oldu. Ağrı Dağı'nın eteklerinde kurulu bu yeşil vadi çölün ortasında bir vahayı andırıyor, Yöre halkı, bu yeşil vadide bulunan birçok doğal meyve ağacının Hazreti Nuh'tan kaldığına inanıyor.
İslam dininde kutsal sayılan, cennetten geldiği ifade edilen ve ana parçası Kabe'de yer alan "Hacerülesved" taşının 4 parçası, yaklaşık 5 asırdır Sokullu Mehmed Paşa Camisi'nde muhafaza ediliyor.
Değerli kardeşimiz, Bir hadisin rivayetine göre, Hz. Peygamber (a.s.m) şöyle buyurmuştur: “Kâbe'yi, kısa / cılız bacaklı bir Habeşli yıkar.” (bk.
Yine hikmetine uygun olmak şartıyla, kabule karin olan ve reddolunmayan duâlardan olması Rahmet-i İlâhiye'den inşallah umulur. Nitekim her ne kadar zayıf olduğu söylense de, Resulullah'ın (asm), “Kâbe'yi ilk görünce yapılan duâ reddolunmaz.” 4 ifadesi kayıtlara ve kitaplara geçmiştir.
Fakat bu temeller günümüzdekinden farklı büyüklükteydi. Hatim ismi verilen yarım daire şeklindeki kısım aslında Kabe'nin içindeydi; fakat Hz. Muhammed'e (As) peygamberlik gelmeden 5 yıl evvel yapılan tadilatında malzeme yetmediği için Hatim adı verilen kısım dışarıda bırakılmış ve Kabe küp şeklinde inşa edilmişti.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri