Süt dişleri normal dişlere oranla daha çok organik madde içerirler, bu nedenle daha kolay ve hızlı çürürler.
Bu toplumda en fazla çürüyen dişin birinci büyük azı dişi olduğu bildirilmiştir (Özbek, 1987).
Dişlerin düzenli olarak fırçalanmaması ve diş ipi kullanılmaması, plak birikimine ve diş çürümelerine yol açabilir. Şekerli ve asitli yiyecek ve içecekler, diş minesine zarar vererek çürümeye yol açabilir. Ağızda biriken bakteri plakları zamanla dişlerde çürümeye neden olabilir.
Bakteri plakları düzenli diş fırçalama ile sürekli temizlenmediği takdirde dişlerde asidik ortam oluşturarak diş minesinin aşınmasına ve dentin tabakasının zarar görmesine neden olur. Dişlerin çiğneme yüzeylerinde ve ön yüzlerinde oluşan çürükler gözle görülebilir.
20'lik dişlerin çekilmesini gerektiren problemlerin başında çürükler gelmektedir. En arkada bulunan 20'lik dişlerde besin artıkları çok kolay birikebilir. Yeterince düzgün ve düzenli fırçalanamadığında- ki arka bölgeye ulaşmakta güçlük çekilebileceğinden - çürükler daha çabuk oluşabilmektedir.
İlgili 43 soru bulundu
Bu dişler, genellikle arka kısımlarda bulunan ve ağız hijyenine ulaşılması zor olan dişlerdir. Bu nedenle, yeterli temizlik sağlanamazsa, dişlerde çürük oluşma riski artabilir. Eğer 20'lik dişler çene yapısına uygun şekilde çıkmazsa, çevresindeki dişlere baskı yapabilir.
Hem anne sütü hem de inek sütü, şeker (laktoz) içerir. Uyku sırasında ağızda tükürük akışının da azalmasıyla birlikte, gece beslenmesiyle alınan süt, ağızda birikerek bakterilerin çoğalması ve diş çürüğü oluşumu için uygun ortam yaratır.
Dişlerin düzenli fırçalanması ve diş ipi kullanılması, diş çürüğü yapan bakterilerin üremesini engelleyerek diş çürümelerini önleyebilir. Ayrıca, dişlerin florür ile güçlendirilmesi, diş minesinin dayanıklılığını arttırarak çürümeleri önleyebilir.
Dişe bakıldığında kahverengi veya siyah renklenmeler bulunuyorsa çürük varlığından şüphe edilir. Ardından hekim dişi muayene eder. Dişte siyah veya kahverengi renklenme olmasa bile diş içten çürümüş olabilir. Bu durumun varlığını belirlemek için ağzın genel bir röntgeni çekilmektedir.
"Bu yüzden gerçekten stresin vücutta ilk etkilediği organlardan biri de dişler ve diş etleri oluyor. Psikolojik sebeplerden dolayı ağız bakımının ihmal edilmesiyle diş yüzeylerinde oluşan plaklar diş etlerinde hastalıklara neden oluyor. Gerekli tedbir alınmadığında ilerleyen yaşlarda diş kayıpları meydana geliyor.
D vitamini düşük olduğunda ağız bakımı da yeterli değilse çocuklarda diş çürüğü, erişkinlerde dişeti hastalığı riski oluşur. Dişetinin cerrahi tedavisi ve implant uygulamalarından sonra yara iyileşmesi gecikir.
Asit üreten bakterilerin oluşumundaki en büyük etkenleri yemek sonrası dişlerin yeterli ve güzel fırçalanmaması, diş ipiyle aralarda kalan besin artıklarının temizlenmemesi, şekerli, karbonhidratlı gıdaların fazlasıyla tüketilmesi ve sigara kullanımı olarak sıralayabiliriz.
Kalıcı dişlerde ya da süt dişlerinde renklenme görülebilmektedir. Genelde bu renklenme kahverengi – siyah, sarı – turuncu veya yeşil – gri renklerde olur. Zaman zaman çürük ile karıştırılan bu renklenmenin dişlerde çürüme ile bir alakası yoktur.
Günde en az iki kez; her seferinde en az iki dakika boyunca dişlerinizi fırçalayın. Florür içeren ve özellikle plakların temizlenmesi ve diş çürümesinin önlenmesi için tasarlanan bir Signal diş macunu kullanabilirsiniz. Günde en az bir kez diş ipi kullanın.
Ancak o dönemde çoğu insan yemekten sonra (Romalıların yaptığı gibi) dişlerini sert bir kuş tüyüyle temizler, pirinç ya da gümüş kürdanlar kullanırlardı. Bu durum, 1938'de ilk naylon kıllı diş fırçası bulunana kadar sürdü. İlk diş fırçasının patentini 1857'de H. N.
Aşırı şekerli ve asidik yiyecekler ya da içecekler tüketmek. Rutin ağız ve diş bakımı yapmamak, diş ipi kullanmamak. Yeterince florür alamamak.
Diş çürüğüne yatkınlığı fazla olan bireylerin florürlü diş macunu kullanması gerekliliği tüm dünyada bilimsel olarak kanıtlanmış bir bilgidir.
Bu yüzden röntgende çürük kısımlar koyu renkli bir nokta ya da alan olarak görülecektir. Dişin çürük kısmı, sağlam bölgesine göre daha az serttir, bir başka deyişle daha az yoğundur. Bu nedenle X ışınları dişin çürük kısmına daha kolay nüfuz eder ve film üzerindeki alanı koyu renkte gösterir.
Dişte oluşan siyah leke sadece diş veya diş etlerinin sağlığını tehdit etmez. Aynı zamanda kötü bir görüntü oluşturur. Tartar, yapısı gereği daha gözenekli olduğu için dişte siyah leke oluşumunu artırır. Bu nedenle de fazla kahve – çay tüketimine dikkat etmek ve diş taşı oluşumunu önlemek özellikle çok önemlidir.
Diş çürümelerinin önüne geçebilmek için şunları yapmalısınız: Kaliteli bir diş macunu ile dişlerinizi günde en az iki kez fırçalayın. Tercihen, her yemekten sonra ve özellikle yatmadan önce fırçalayın. Dişler arasındaki olası artıklar günlük olarak diş ipi gibi yardımcı malzemelerle temizleyin.
Fazla miktarda şekerli gıdaların tüketilmesi de diş çürüğüne olan yatkınlığı arttırır. Çünkü ağızda bulunan bakteriler şeker gibi karbonhidrat içeriği yüksek gıdalarla beslenirler. Bu gıdaları bulduklarında ortaya asit çıkartırlar. Sonucunda da dişin mineral dokusu çözülmeye başlar.
Çocuk doğduğu zaman dişsizdir. Sonra dişler iki aşamada gelişir. Çocuk 5-6 aylık olunca geçici dişler çıkar (süt dişleri) giderek sayısı yirmiyi bulan bu dişler yavaş yavaş düşer (6 ile 12 yaş arasında) yerine daimi ve eksiksiz ikinci dişler çıkar (otuz iki tane). Bunlar düşse de yerine yenisi çıkmaz.
Evde diş çürüğü temizleme işlemi çokça merak edilen konular arasında yer alır. Ancak evde basit yöntemler ile diş çürüğünü temizlemek ve yok etmek mümkün değildir. Diş çürüğü temizliği ancak diş kliniği ortamında uzman diş hekimi tarafından teknolojik ekipmanlar ve aletler ile yapılabilir.
Dişlerde oluşan plaklar çürüklerin oluşmasına yol açan ana sebeptir. Çok fazla şekerli ve nişastalı gıda tüketmek, bunun ardından gerekli diş temizliğini yapmamak çürüklere neden olur. Şekerli ve nişastalı gıdaların tüketiminden sonra dişlerin temizlenmemesi halinde, plaklarda bulunan bakteriler beslenir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri