Lenfoma, bazı gastrointestinal stromal tümörler (GİST), polisitemi vera (PV) ve pankreas kanserine sebep olan pankreas ve safra yolları tümörleri kaşıntının en yaygın görüldüğü tümör türleri olarak söylenebilir.
Bu olguların büyük bölümünü ise lenfoma ve lösemi hastaları oluşturmaktadır. Kaşıntı belirtisinin en sık görüldüğü Hodgkin lenfomada kronik kaşıntı sıklığı %19, Hodgkin dışı lenfomalarda ise %15 oranında görülmektedir. Lösemi hastalarının ise %5'inde kronik kaşıntı görülebilmektedir.
Vücutta kronik nedensiz kaşıntılar uzun sürede yaralar ve kronik kaşıntıya bağlı deri değişikliklerine neden olabilmektedir. Tanısal deri bulguları olmaksızın kronik kaşıntı farklı sistemik hastalıkların yanı sıra altta yatan lenfoma gibi ciddi kanserlere de bağlı olabilir.
Vücutta kaşıntı ve kabarcıklar, deri hastalıklarının yanı sıra böcek sokması, stres, alerji, parazit, mantar, kansızlık, diyabet, kanser, kan hastalıkları ve ilaç yan etkileri gibi geniş bir yelpazede bulunan rahatsızlıklardan kaynaklanabilir.
UZUN SÜREN VE ŞİDDETLİ KAŞINTILAR VARSA…
Uzun süren, tekrar eden, şiddetli kaşıntılar varsa, ciltte kızarıklık, iltihaplanma gibi başka belirtiler görülüyorsa, dermatoloji doktoruna mutlaka başvurulması gerekir.
İlgili 23 soru bulundu
Karaciğer hastalıklarına bağlı gelişen kaşıntıda sırt, en sık kaşınan bölgedir. Ancak daha az sıklıkta diğer tüm vücut bölgelerinde kaşıntı gelişebilir. Karaciğer kaynaklı kaşıntının şiddeti gündüz, geceye göre daha fazla olurken, kış aylarında artar.
Şeker hastalarının inatçı kaşıntıları olur. Bu kaşıntılar bazen özellikle genital bölgede yoğunlaşır. Bu durumda yine cilt doktorundan yardım almak gerekir. Ayrıca deride kabarcıklanma ve yaraların oluşması çok sık görülen bulgular arasındadır.
Bir hastalık grubu Ancak primer biliyer kolanjit isminde başka bir kronik karaciğer hastalığında, karaciğer hastalığının erken dönemlerinde bile kaşıntı olur. Kişi geçmeyen kaşıntı ile gelebilir. Orta yaş kadınlarda daha sık görülür. Basit kan tahlilinde primer bilier kolanjit olduğu anlaşılabilir.
Vücudun her yerinde meydana gelen kaşıntı dermatolojik kaynaklı olabilir: egzama, sedef hastalığı (psoriazis), vb. Ancak çoğu zaman, vücudun tamamındaki prurit dermatolojik olmayan bir kökene sahiptir. Pruritus sine materia, vücutta herhangi bir lezyon olmaksızın oluşan bir kaşıntıdır.
Sinirsel kaşıntılar ise genellikle sırt, eller, ayaklar, bacaklar ve gövdede bölgesel olmayan geniş bir alanı etkileyen kaşıntılar şeklinde görülür. Yine aynı şekilde cilt hastalıklarına bağlı kaşıntılarda deride döküntü, kızarıklık, iltihaplanma ve cilt görünümünde değişim söz konusu olabilir.
Başlıca yöntemler; kan testleri, görüntüleme yöntemleri (MRI, bilgisayarlı tomografi vb.) ve biyopsi işlemi ile alınan parçaların patolojik açıdan incelenmesidir. Kanserler, türlerine bağlı olarak farklı mikroskobik yapılara ve yayılma hızına sahiptir. Bu yüzden her kanser türünde farklı tedavi yolları izlenir.
Vücutta oluşan bazı şişlikler de kanserin önemli belirtileri arasında yer alır. Kemiklerde veya yumuşak dokuda gelişen tümörler kendilerini şişlikle gösterir. Bu tür şikayetlerde ortopedi uzmanına gidilmesi gerekir. Boyun, koltuk altı ve kasıklarda lenf bezlerinin şişmesi lenfoma nedeniyle olabilir.
Pankreas, karın zarının arkasında yer alan bir organ olduğundan rutin kontrollerdeki tanısal girişimlerde tanı konulamaması ve atlanması söz konusu olabilir. Bu sebepten belirtiler söz konusu ise geç kalmamak çok önemlidir. Kaşıntı var ise karın bölgesi ultrasonu ve tomografi çekilmesi ön tanıya yardımcı olabilir.
Karaciğer hasara uğrarsa karaciğer tarafından ifraz edilemeyen safra tuzları ve toksik maddelerin deride birikimi şiddetli kaşıntıya yol açar. Kaşıntı avuç içi, el ve ayaklarda daha fazladır.
Karaciğer kanserleri genellikle karında şişkinlik, ciltte sararma, kaşıntı, karnın sağ üst kısmından başlayıp sırta vuran ağrı, ani kilo kayıpları, haftalar süren iştahsızlık, çok az yemek yenmesine rağmen yemek sonrası tokluk ve şişkinlik hissi, ateş, geceleri terleme genel sağlıkta ani kötüleşme, idrar renginde ...
Karaciğer içindeki ve dışındaki safra kanallarını etkileyen kanserler ya da kronik iltihaplar oluşursa sarılık veya kaşıntı ortaya çıkar.
Genellikle, kaşıntıya dermatoloji bölümü bakar. Kaşıntısı bulunan bir kişi, öncelikle dermatoloji uzmanına başvurmalıdır. Aynı zamanda, dermatoloji bölümüne gitmek gerekir.
Tiroid Hastalıklarının Tedavisi
Ürtiker (kurdeşen) denilen ve ciltte kabarıklıklar ve kaşıntı ile kendini gösteren hastalık ve burun tıkanıklığı ve sık hapşırma ve burun akıntısı ile kendini gösteren allerjik rinit özellikle tiroid antikoru (anti-TPO) yüksek olan hastalarda daha fazla görülmektedir.
Atopik dermatit, ürtiker ve psoriasis gibi dermatolojik problemler tanı almadan önce geceleri ortaya çıkan sebepsiz kaşıntı nedenleri arasında değerlendirilir. Uyuz ya da bit ısırıkları, demir eksikliği anemisi, şizofreni, huzursuz bacak sendromu ve gebelik, gece kaşıntısı oluşabilecek diğer durumlar arasında yer alır.
Karaciğer kanserinin erken dönemde çok özgün bir bulgusu yoktur. O nedenle de tanı konduğunda kanser genellikle büyük boyutlara ulaşmış olarak bulunur. Sıklıkla, kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, sarılık, karında sıvı toplanması gibi bulgular görülür.
Karaciğer yağlanması ciltteki belirtileri ile de kendini gösterebilen bir hastalıktır. Nadir olarak görülen bu belirtiler yağlanmaya bağlı olarak oluşmuş bir karaciğer hastalığı bulunan bireylerde görülür. Kaşıntı, buna bağlı olarak gelişen kızarıklık ve pullanmalar karaciğer yağlanmasının ciltteki bazı belirtileridir.
2- Kaşıntı:
Genellikle safra yollarında bir tıkanmanın habercisidir. Bu durum karaciğerin tümörleri veya primer sklerozan kolanjit gibi karaciğer içi safra yollarında tıkanmaya bağlı olabileceği gibi ana safra kanalı ve döküldüğü bölgenin hastalıkarına da bağlı olarak gelişebilir.
Susuzluk hissi, ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, görme bulanıklığı, yara iyileştirmesinde gecikme, ciltte kuruma ve kaşıntı, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı kan şekerinin yükseldiğinin (hipergliseminin) belirtileridir.
Şeker Hastalığının Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir? Hızlı kilo kayıpları, bulanık görme, halsizlik ve yorgunluk hissi, ayaklarda uyuşma hissi, ciltte kuruluk, kaşıntı, çabuk iyileşmeyen yaralar ve ağızda koku şeker hastalığının en yaygın belirtileridir. Genetik ve çevresel faktörler şeker hastalığında etkilidir.
Diyabet (Şeker Hastalığı) belirtileri nelerdir? Diyabet hastalığı, bireylerde kendini üç temel belirti ile gösterir. Bunlar normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği olarak sıralanabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri