Bu hastalıklar, çayır otları, yabani otlar, tahıl bitkileri ve ağaçların polenizasyon zamanı (mart - ağustos aylarında) ortaya çıkar ve bazen de küf mantarlarının etkisine bağlı olarak, sonbahar aylarında alerjik rinit ve alerjik astım atakları olarak karşımıza çıkabilirler.
Ağaç polenleri Şubat-Nisan, çayır polenleri Mayıs-Temmuz, yabani ot polenleri ise en çok Ağustos-Ekim aylarında yayılma gösterir. Gün içerisinde sabah saatlerinde polen düzeyi daha çok yoğunlaşır. Nemli ve rutubetli havalarda azalırken kuru ve güneşli havalarda polen düzeyi artar.
Bahar alerjisi ile nezle arasındaki en ayırt edici özellik, nezlede görülen semptomların 1 hafta ya da en geç 10 gün içinde geçmesidir. Bahar alerjisinde ise bu sürenin 2-4 aya kadar uzayabilmesidir. Mevsim alerjisi ile ilgili yakınmalar, ortalama 2 haftadan daha uzun sürebilir.
Ağaç polenleri daha çok Şubat-Mayıs, ot polenleri Mayıs-Haziran aylarında, yabani ot polenleri ise yaz ortasından sonbahara dek yakınmalara neden olur. Sabah saatlerinde havadaki polen miktarı genellikle daha fazladır.
Bahar alerjisi belirtileri ile nezle belirtileri neredeyse aynıdır. Bu iki hastalık arasındaki en büyük fark; nezlede semptomların 1 hafta, en geç 10 gün içinde kaybolması, bahar alerjisinde bu sürenin 2, hatta 4 aya kadar uzayabilmesidir.
İlgili 35 soru bulundu
Mevsimsel alerjilerin belirtileri ise burunda akıntı, kaşıntı, hapşırma, tıkanıklık, gözlerde kaşıntı, sulanma, damakta kaşıntı, nefes darlığı, göğüsde tutukluk hissi, kuru öksürük gibi rahatsızlıklardır.
En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir.
Polenlerin yoğun olduğu yerlerde az zaman geçirmek, gündüz camları kapalı tutmak, eve gelince duş almak yararlı olmakta; bununla birlikte tedavide antihistaminik antialerjik ilaçlar, burun spreyleri ve alerji aşıları kullanılmaktadır.
İntranazal kortikosteroidler alerjik rinit tedavisinde en etkili ilaç sınıfıdır. Burun tıkanıklığını, hapşırmayı, kaşıntıyı ve burun akıntısını önemli derecede azaltabilir. Antihistaminikler yaygın olarak alerjik rinit tedavisinde kullanılır.
Genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında alerjik rahatsızlıklar sık görülür. Bunun nedeni; ilkbaharda ağaç ve çiçeklerden yayılan polen ve küf mantarlarıyken, sonbaharda ise rüzgarla bu polen ve küflerin daha geniş alanlara dağılmasıdır.
Sık hapşırma, burun tıkanıklığı, gözlerde yaşarma ve kaşıntı, öksürük, hırıltı ve hatta nefes darlığı görülen belirtiler arasındadır. Tedavisi antihistaminikler, kortizon içeren burun spreyleri veya solunum yolu ile alınan ilaçlar, nefes rahatlatıcı ilaçlar ile yapılır.
Bazı alerjiler kişi yaşlandıkça kendiliğinden geçme eğilimi gösterebilir, ancak birçok alerji ömür boyu devam eder. Alerji belirtileri, bir kişinin günlük yaşamını etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir.
Anafilaksi, alerjik reaksiyonların en ciddi türüdür. Çok hızlı bir şekilde gelişir ve solunum sorunları, düşük kan basıncı, kalp atışının hızlanması gibi ciddi durumlar görülebilir. Alerjik reaksiyonlar astım semptomlarının şiddetlenmesine neden olabilir.
Alerjik rinit yani alerjik nezle için doğru teşhis ve tedavi için bir alerji uzmanına gitmelisiniz. Çünkü alerji uzmanları alerjik rinit gibi alerjik hastalıklar konusunda detaylı eğitim almış ve yeteri beceriye sahip, deneyimli doktorlardır.
Mevsim meyveleri ve sebzelerinin; aynı zamanda protein kaynağı olarak bilinen yumurta, tavuk, kırmızı et gibi gıdaların tüketimine mutlaka özen gösterilmelidir. Ayrıca bu dönemde hazır gıdalar, işlenmiş ürünler, şeker ve kızarmış yiyecekler alerji semptomlarını arttırabilir.
Alerji testi için en çok deri prick test dediğimiz ciltten yapılan testler tercih edilir. Fakat bazen deri testi yapılamayan hastalarda kandan da alerji testleri yapılabilir. Ciltten yapılan testler daha doğru sonuç vermektedir.
Bağışıklık sistemi tarafından salınan kimyasal maddeler, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, kaşıntılı gözler veya cilt reaksiyonları gibi alerji semptomlarına yol açar. Bazı insanlar için bu aynı reaksiyon, akciğerleri ve solunum yollarını da etkiler ve astım semptomlarına yol açar.
Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür, kan testinde ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür.
Alerji Anında Ne Yapmalı? Hasta, böyle bir durumda hemen hastaneye götürülmelidir ya da derhal ambulansa çağrılarak yatar durumda ayakları yükseltilerek ambulans beklenmelidir. Hekim kontrolünde ilaç uygulanarak acilen adrenalin uygulanmalıdır. Yanı sıra duruma göre hastaya sıvı ve oksijen de verilebilmektedir.
Alerjiyi tetikleyen pek çok faktör vardır ve bunları şu şekilde sıralayabiliriz; Sık sık çikolata ve kakao tüketimi. Kızartma yemekleri sık tüketmek. Kola, kahve ve diğer kafeinli içecekler.
Dr. Şahiner, "Alerjik hastalıkların doğal seyrini etkileyen ve alerjik hastalıkları tam anlamıyla ortadan kaldıran tek yöntem, alerji aşı tedavisidir." dedi.
Saraçoğlu saman nezlesine karşı üzerlik tohumunu önermektedir. Üzerlik tohumu içerisindeki vasicinone maddesi sayesinde bronşları genişletir ve solunumu rahatlatır. Ayrıca bu madde, alerjik astım, alerjiye bağlı hapşırmaya karşı bitkisel bir çözümdür. Tüm bunların yanı sıra protein alerjisine karşı da etkilidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri