Haset durumunda kişi, başka birinin kendisinin elde etmek istediği şeye sahip olmasının kendisinde ortaya çıkardığı hüzün, mutsuzluk ve o şeye sahip olamamanın doğal sonucu olarak kendini kötü hissetme haliyle baş başadır.
Bir kimsenin aleyhindeki incitici, küçültücü söz ve davranışları ifade eden ahlâk terimi.
Sözlükte “incelemek, araştırmak, yoklamak” gibi mânalara gelen gabṭ kökünden türetilen gıbta kelimesi “nimete kavuşma arzusu, sevinç” demektir.
Haset iki kişi arasındaki ilişkide ortaya çıkar, kişinin kendine dair duyduğu eksiklikle ilişkilidir. Kişi başkasında olan ama kendinde olmadığını düşündüğünü, kendisi için ister; karşısındakini ondan mahrum bırakmak ister. Navaro, haseti “Onda var. Bende yok” şeklinde özetler.
Hasetçi, nimetlerin düşmanıdır. Bu kötülük, hasetçinin nefsinden kaynaklanır, onun nefsinin tabiatındandır. O, bunu başkasından öğrenerek iktisap etmiş değildir. Haset, onun nefsinin kötülüğünden ve şerrinden kaynaklanmaktadır.”16 Bu da hasedin yaratılıştan gelen kötü bir huy olduğunu ortaya koymaktadır.
İlgili 44 soru bulundu
Bireyin psikolojik iyi oluş hâline etki eden haset duygusu, bireyin iç dünyasında gerilim ve çatışmalara yol açabil-mekte, diğer yandan kontrol duygusunu zayıflatıp diğerine zarar verici birtakım davranış-lara neden olabilmektedir.
dallarıyla beraber psikoloji ve sosyal psikolojinin de konuları arasına girmiş bulunmaktadır. Başkasının sahip olduğu maddi veya manevi şeylerin, o kimsenin elinden çıkmasını veya kendisine geçmesini temenni eden, hatta bunun için çabalayan kişinin içinde bulunduğu bu ruhsal duruma, haset denmektedir.
Genellikle kötü niyet, suçluluk, aşağılık hissi, düşmanlık, saldırganlık gibi duy- gularla karakterize edilen haset, negatif duygulardan kıskançlık ve başkasının zararına se- vinme, pozitif duygulardan gıpta ile yakından ilişkilidir.
Allahü teâlâ fazlını dilediğine verir. Haset eden, niye ona verdin diye Allah'ın fazlı için cimrilik eder. Mal ve nimet sahibinin rüsvay olmasını, elindeki nimetlerin gitmesini ister. Haset eden her yerde zelil olarak anılır.
Dilimizdeki karşılığı, çekememezlik olan haset, insanları mutsuz ve huzursuz eden manevi hastalıklar arasında yer almaktadır. Gönlü haset ateşiyle yananlar, hem kendi rahatlarını bozar, hem başkalarını rahatsız ederler. Bununla da kalmaz ilahi takdire boyun eğmedikleri için günahkar olurlar.
Özenmek-gıpta etmek-imrenmek daha çok özdeşleşme ile ilişkili iken, kıskanmak ve haset etmek ise rekabet/yok etme/öfke/nefret ile ilişkilidir.
Buhari'de geçen, Abdullah ibni Mesud Hazretlerinin naklettiği bir hadis-i şerifte, Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: لاَ حَسَدَ إِلاَّ فِي اثْنَتَيْنِ İki kişiden başkasına haset edilmez. Yani sadece iki kişiye haset edilir ki, buna “gıpta” denir.
İmrenme Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “Beğenilen, hoşlanılan bir şeyi edinmek veya bir yiyeceği yeme isteğini duymak; beğenilen bir kişiye veya şeye benzemeyi istemek, gıpta etmek” anlamına gelmektedir (https://sozluk.gov.tr/).
A-Hasedin Tarifi Türkçe'de "Çekememezlik, kıskançlık” anlamına gelen haset; “Kiş- inin, başkasının elinde bulunan bir nimetin yok olmasını ve sadece kendisinde bulunmasını temenni etmesidir". Diğer bir tarife göre "Kişinin, bir nimeti hak etmiş olan kimseden o nimetin yok olmasını temenni etmesidir.
Kıskanç insan tanımında belirgin pek çok özellik bulunmaktadır. Özgüvensizlik, değersizlik hissi, ani agresyonlar bu kişilerde en sık görülen özelliklerdir. Ancak tam zıttı olacak şekilde; yüksek ego, Tanrı kompleksi ve sessizlik de kıskanç insanların kişilik özellikleri arasında yer alabilmektedir.
Gıybetin tövbesi, gıybet edilen kimseden helallik almayı gerektirir, çünkü burada bir kul hakkı söz konusudur. İslam'da herhangi bir gıybetten veya isteyerek gıybeti dinledikten sonra, “Ya Rabbi! Bizi ve gıybet ettiklerimizi bağışla.” duasını okumak bir düstur olarak kabul görmüştür.
Hem masdar hem de isim olarak kullanılan hased kelimesi, başkasının sahip olduğu maddî veya mânevî imkânların kendisine intikal etmesi veya kıskanılan kişinin bu imkânlardan mahrum kalması yönündeki istek ve niyeti ifade eder.
Gıpta; bir nevi imrenmek olup İslâmî açıdan sakıncalı olmadığı gibi kıskançlık da değildir. Çünkü kıskançlık; başkasında olan iyi halin ve nimetin yok olmasını arzu etmek olup, bu haram ve kötü bir ahlâktır. Kur'an ve Hadisde kötülenmiştir.
Genellikle kötü niyet, suçluluk, aşağılık hissi, düşmanlık, saldırganlık gibi duygularla karakterize edilen haset, negatif duygulardan kıskançlık ve başkasının zararı-na sevinme, pozitif duygulardan gıpta ile yakından ilişkilidir.
Haset, başkasında olan bir nimeti çekememe, kendisine faydası olmadığı halde kıskançlık sebebiyle karşısındakinin sahip olduğu nimetten mahrum kalmasını isteme; çekememe, bir tür kıskançlık.
Haset, bir başkasının sahip olduğu ve bizde olmayan bir şey ya da özellik karşısında hissettiğimiz duygu iken; kıskançlık, bizim için önemli bir ilişkinin üçüncü bir kişinin varlığı sebebiyle tehdit altında olduğunu düşündüğümüzde ortaya çıkan duygudur.
Kıskançlık genellikle toplumda bir sevgi göstergesi olarak görülmektedir Sevgi dolayısıyla olduğu durumlar olsa da kıskançlık genellikle kaybetme korkusu, sahip olma isteği, kendinde olmayana istek ve özlem duyma gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Kıskançlık, bir aşamaya kadar normal sayılabilecek bir duygudur.
* Her nimet sahibi haset edilir. Haset edilmeyen tek nimet, tevazudur. * Şu üç şey kibirdendir: Sual sormamak [danışmamak], hatasını söyleyene teşekkür etmemek ve insanlardan dua istememek. * Allahü teâlâ ilim gibi, kudret gibi bütün sıfatlarından kullarına biraz ihsan buyurmuştur.
Haset sözlükte çekememek demektir. Dindeki anlamı ise, başkasında olan herhangi bir varlığın ondan alınıp kendisine verilmesini istemektir. Bundan daha fenası da kendisine verilmese bile, o nimetten onun mahrum olmasını temenni etmektir. Kıskançlık bazen haset anlamında olursa da daha çok “Gayret” anlamındadır.
“Ve haset ettiği zaman, hasetçinin şerrinden.” Vekıskançlığının etkileri ortaya çıkmaya başladığı zaman, kıskancın şerrinden Allah'a sığınırım. Kin, haset, kıskançlık, çekememezlik gibi her türlü ahlâki zaaflara düşmekten ve böyle kimselerin şerrine uğramaktan O'na sığınırım.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri