Selam, Vücudumuz enerji üretmek için oksijeni kullanarak vücut içinde moleküler ölçekte bir yanma tepkimesi zaten gerçekleştirmektedir. Vücudumuzun bütün olarak alev almaması ise karbonun karakteristik asallığı ve oksijen atomlarının yüksek sıcaklıklar ve uygun koşullar oluşmadan tepkimeye girmemesi yüzündendir.
Vücudumuzun oksijenle temas ettiği halde yanmaması, gerçekten şaşırılacak bir durumdur. Bu şaşılacak durumun nedeni, oksijenin normal ısılardaki moleküler formu olan O2 molekülünün büyük ölçüde reaksiyona girmeyen bir yapıya sahip oluşudur.
Oksijen yanıcı değil yakıcı bir maddedir ve yanmayı hızlandırır. Yangın esnasında mümkünse gaz akışı kesilmelidir. Oksijen yangınlarına bol su ile müdahale edilir.
Oksijenli su zararları olmayan bir maddedir. Tek tehlikeli yönü, ısı ile temas ettiğinde yanıcı bir hal almasıdır. Bu nedenle kullanırken ısıdan uzak durulması gerekmektedir.
Hidrojen ve oksijen tepkimeye girdiğinde su oluşur, aynı zamanda ısı ve ışık formunda enerji açığa çıkar. Dolayısıyla su yanma tepkimesi sonucu meydana gelen bir bileşik olduğu için tekrar yakılamaz.
İlgili 19 soru bulundu
Hava içindeki oksijen dışında kalan gazlar, yanma olayına katılmazlar.
Saf su renksizdir. Fakat derin suda ışık deniz tabanından ansımadığı için koyu mavi bir renk alır. Bunun ardında temel fizik nedenleri vardır. İnsan gözü 380-700 nanometre arası dalga boyundaki elektromanyetik ışınımı algılayabiliyor.
Renksiz, kokusuz,zehirsiz yüksek basınç altında çelik tüpler içersine sıkıştırılmış gazdır. Oksitleyicidir. Yanıcı değildir.
Bir kesiğe ya da açık yaraya oksijenli su temas ettiğinde hemen köpürmeye başladığı görülür. Köpürme, hidrojen peroksitin enzim etkisiyle parçalanmasından kaynaklanır. Hidrojen peroksit molekülü iki hidrojen ve iki oksijen ato- mundan oluşur (H2O2).
Oksijenli suyun diğer adı hidrojen peroksittir. Çoğu zaman ev temizliğinde sirkenin yetersiz olduğu durumlarda oksijenli su kullanılır. Eski zamanlardan beri ilaç dolaplarının içerisinde mutlaka bulundurulur. Oksijenli su yara ve kesikler için dezenfektan olarak da kullanılmaktadır.
Oksijen tek başına yanmaz veya patlamaz. Oksijen konsantrasyonu yüksek ise ve ortamdaki gres yağı veya yağ ile temas haline kolayca geçebiliyorsa patlayabilir. Basınçlı kaplar içerisindeki sıkıştırılmış gazların, kabın darbe ve çarpmaya maruz kalması sonucunda patlama tehlikesi ortaya çıkar.
Yanıcı madde ile ısı birleşirse; yanma olmaz. Oksijen ile ısı birleşirse; yanma olmaz. Yanıcı madde + Oksijen + Isı, üçü bir arada birleşirse; Yanma olur.
Yanma reaksiyonu için gerekli oksijen genellikle havadan sağlanır. Havada % 21 oranında oksijen bulunur. Ortamdaki Oksijen miktarının % 16 civarında olması yanma olayı için gerekli ortalama değerdir. Maddenin ısı ve oksijen (O2) ile birleşmesi (reaksiyonu) sonucu oluşan kimyasal bir olaydır.
Merkezde nükleer füzyon olur. Güneş hidrojen "yakar". Bu ısı yüzeye ulaşıp uzaya ısı ve ışık olarak yayılır. Yani bir yıldızın parlaması için oksijen şart değil.
Hidrojen, bütan, metan ve etilen yanıcı gazlar olarak örneklendirilebilir. Hidrojen: Hidrojen bilinen tüm elementlerin en temel olanıdır. Oldukça yanıcı olduğu için kullanımı tehlikeli olabilir. Ancak bu özellik, Hidrojeni yakıt olarak kullanıma uygun hale getirir.
Hidrojen, sembolü H, atom numarası 1 olan kimyasal bir element. Standart sıcaklık ve basınç altında renksiz, kokusuz, metalik olmayan, tatsız, oldukça yanıcı ve H2 olarak bulunan bir diatomik gazdır.
Hidrojen peroksit oranı %3 üzeri olan oksijenli sular hassas ciltlerde kızarıklık ve tahrişe, göz ile temasında bulanık görme gibi sorunlar yaratmaktadır. Oksijen suyu içme için üretilen bir su değildir. İçildiğinde kusma, ishal, mide bulantısı gibi yan etkilere ve sağlık sorunlarına yol açabilir.
Cilt ve Saç Bakımında Oksijenli Su
Oksijenli su temizlik dışında bakım içinde tercih edilebilir. Antibakteriyel özelliği sayesinde özellikle akne ve sivilceye yatkın bir cilde sahip olanlar tarafından kullanılabilir.
Yaraları oksijenli su ve tentürdiyotla temizlemeyin.
Standart sıcaklık ve basınçta oksijen çok soluk mavi renkte ve kokusuz bir gazdır.
Güçlü bir nal mıknatısın etkisi ile kutuplarına ayrılabilir. Sıvı oksijen 1.141 g/cm³ (1.141 kg/L or 1141 kg/m³) yoğunluğa sahiptir ve kaynama noktası 101.325 kPa (760 mmHg) da 90.19 K (−297.33 °F, −182.96 °C) ve donma noktası 54.36 K (−361.82 °F, −222.65 °C) dir.
İçilebilir mi? Evet, uygun dozlarda suya karıştırılarak içilebilir.
Denizin mavi rengi su moleküllerinin ışığı emme ve yansıtma özelliğindendir. Güneş ışında bütün renkler mevcuttur. Deniz suyu güneş ışığının dağılımındaki kırmızı taraftakileri emer, mor tarafındakileri yansıtır. Denizde bundan dolayı mavi renkte görünür.
Su aslında renksiz bir sıvı değildir. İçinde yabancı madde bulunmayan saf su bile hafif mavi bir ton barındırır. Bu tonu en iyi, uzun bir su sütunundan içinden bakarken görürsünüz. Sudaki bu mavilik, gökyüzüne mavi rengini veren ışığın saçılmasından kaynaklanmaz.
Karşısına koyulan cisim hangi renkteyse ayna o renkte görünür. Çünkü aynalar yüzeylerine çarpan ışığı aynı şekilde yansıtır, yani aynaya çarpan ışığın gelme ve yansıma açısı aynıdır. Kusursuz bir aynanın yüzeyine çarpan ışığın tamamını yansıtması gerekir. Dolayısıyla aynaların gerçek renginin beyaz olması gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri