Bazı insanlar hiç aşık olmaz. Aşık olamama ve bu duyguyu hissedememe durumuna "Hipopitütarizm" denir.
Geçmişte yaşanan büyük hayal kırıklıkları, reddedilme veya küçük yaşlardan itibaren duygulara uygulanan baskıların sonucu olarak ortaya çıkabilen filofobi, aynı zamanda güvensizlikten dolayı da ortaya çıkabiliyor. Potansiyel romantik partnerle ilk temasta hissettiğiniz kaygı da bunun en bariz göstergelerinden biri.
Narsisizm veya özseverlik, kişinin kendi bedensel ve/veya zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık, kabaca tabirle kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan bir terimdir.
Dilimizde kelimelerin ilk anlamları dışında kullanıldığı birçok deyim ve kalıplaşmış ifade vardır. Bu deyimlerden biri olan ayran gönüllü sözü, her gördüğü kişiye aşık olan ve çabuk sıkılan kişiler için kullanılır.
İlgili 27 soru bulundu
Halk arasında “Karşılıksız Aşk Sendromu” ve “Eros Hastalığı” olarak bilinmekte olan erotomani; kişinin yüksek statü sahibi bir kişi tarafınca sevildiğine inanmasına yönelik sanrıları içerisinde barındıran bir sendromdur.
Filofobiden muzdarip olan kişi çoğunlukla çekingen davranır. Duygusal yakınlık duydukları kişiyle aynı ortam içine girildiği zaman huzursuzluk ve panik duygusu hakimdir. Sosyal temastan kaçınma eğilimi mevcuttur. Romantik ilişkiye dair önyargıları vardır.
Sapyoseksüeller popüler olan her şeyi akıl ve mantık çerçevesinden geçirmeye bayılırlar.
Skolyoseksüel (skoliosexual): Genderqueer/Non-binary ve transgender kişi ve ifadelere (na-trans olarak tanımlanmayan kişilere) karşı çekim duyan. Panseksüel: Biyolojik cinsiyete, cinsiyet kimliğine veya ifadesine bakmaksızın herkese karşı çekim duyan.
Tasavvuf edebiyatında en sık kullanılan kelimelerden biri divanedir. Aşkından deliye dönmüş anlamasına gelen divane kelimesi, Mecnun sözcüğüyle eş anlamlıdır.
Narsisistik kişilik, öteki ile kurduğu ilişkide "sen" e yatırım yapamayan, libidinal(cinsel,yaşam) enerjiyi kendisinden karşısındakine akıtamayan kişilerdir. Bu kişilerin birçoğu aşık olamazlar. Rastgele cinsel ilişkilere girerler, sanki aşıkmış gibi görünürler ama aslında değildirler.
Algofobi yalnız acı verici duyuma karşı değil, aynı zamanda acı verici duyum meydana getirebilecek her şeye karşı duyulan aşırı bir korku.
Bir fobi olarak adlandırılan filofobi ise aşık olma korkusuna verilen addır. Uzmanlara göre filofobi'ye tam olarak neyin sebep olduğu bilinmemekle birlikte, kişinin yaşadığı olumsuz duygusal bir deneyimin ardından ortaya çıktığına dair teoriler vardır.
Takofobi: Yüksek hızdan korkulmasıdır.
Platonik/Eflâtûnî aşk, maddeyle ilgisi olmayan, maddî tatmin aramayan, hayalde yaşatılan aşk, sevgi demektir. Bir başka ifade ile seksüellikten arındırılmış (müberrâ olmuş), derin sevgi.
Sevginin hemen her türlüsü güzel olsa da platonik aşk kavramının farklı bir yeri var. Bu ifade, ünlü Yunan filozof Platon'un “Devlet” adlı eserinden ortaya çıkmışsa da anlam genişlemesine uğramış. Öyle ki zamanla; karşılıksız aşk, tek taraflı sevgi veya sevileni ondan habersiz sevmek gibi anlamları da kapsamış.
Erotomanik kişiler, aksini gösteren birçok kanıt olmasına rağmen o kişinin kendisine aşık olduğuna inanıyor ve reddedilme tepkilerini gizli bir aşk beyanı olarak yorumluyor. Kendilerine yoğun bir aşk duyulduğuna inanıyorlar ve bu aşka karşılık vermedikleri zamanlar olsa da sevildiklerine emin olmaya devam ediyorlar.
Jinefobi veya feminofobi kadınlara karşı olan anormal korkudur, özel bir sosyal fobi türüdür. Geçmişte bu fobi latin bir terim olan horror feminae ile betimlenmekteydi. Gynofobi, Kadın düşmanlığı, kadınlara karşı nefret, saygısızlık ve aşırı ön yargı ile karıştırılmamalıdır.
Bu durum çoğu zaman, kişinin yakın ilişkilerde yaşadığı hayal kırıklığının bir anlamda öğrenilmiş çaresizliğe dönüşmesiyle ortaya çıkar. Aşkı ve yoğun duyguları kontrol altında tutulması gereken bir zaaf olarak görmeye başlayan birey, yeni bir insanla tanışma isteğini kaybeder ve âşık olmaktan kaçınır.
Bir çeşit fobi olan filofobi, aşık olma korkusuna verilen addır. Uzmanlara göre filofobiye tam olarak neyin sebep olduğu bilinmemekle birlikte kişinin yaşadığı olumsuz duygusal bir deneyimin ardından ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Aquafobi veya su korkusu (Yunanca:ὕδωρ+φόρος), suya karşı olan anormal bir korkudur. Aquafobi, hastanın kontrolünün ötesinde veya günlük yaşantıya müdahale edebilecek düzeyde korku içeren özel bir fobidir.
Agorafobi her yaşta gelişebilir; ancak semptomlar genellikle 25-35 yaşlarında ortaya çıkar ve kadınları erkeklerden daha sık etkiler. Ayrımcılığa uğradığını hisseden kişilerin, agorafobi de dahil olmak üzere bir dizi kaygı bozukluğundan muzdarip olma riskinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir.
Kişiler başkalarıyla etkileşimde bulunmalarını gerektiren ya da bir eylemi başkalarının yanında yerine getirmeleri gereken durumlardan korkarlar ve bunlardan olabildiğince kaçınmaya çalışırlar. Başkalarının kendileriyle ilgili olarak anksiyeteli, zayıf, kaçık ya da aptal gibi yargılarda bulunacağını düşünürler.
Bencil Narsist sadece kendi kendine sevişir. Partneri onun için sadece bir araçtır. Kadın veya erkek narsistler sevişmek istediklerinde herhangi bir kriteri yoktur ve bir şey hissetmek zorunda değildir, sadece biraz etkilensin yeter. Bencil narsist sonuç odaklıdır.
Narsistik kişilerin en büyük özelliğinden birinin de en değer verdiği şeyi kaybetmekten korkmak olduğunu belirten Tarhan, “En değer verdiği şey, paraysa onu kaybetmekten korkarlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri