edebi sanatlardan biridir.. abartmanın güzel bir amaçla yapıldığı şiirlerde kullanılır... buna kısaca güzel abartma da diyebiliriz... tamlamanın doğru yazılışı hüsn-i mübalağa yani abartmanın güzeli, güzelliği, güzel abartma olacak.
hüsn teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
(Osmanlı Dönemi) (Hüsün) Güzellik. İyilik. Eksiksizlik.
-i mübâlağa: Ateşi söndürme özelliği ile bilinen suyun gönüldeki ateşi söndürmedeki çaresizliği, yani ateşin büyüklüğünden bahsedilip «bu denlü» ifadesi ile aslında bu ateşin bilinen ateşler gibi olmadığı belirtilerek meselenin hakikatte mübalâğa olmadığının izâhı.
“Bilâ mübalağa denilebilir ki herkesin anlayabileceği şiir, münhasıran dun şairlerin işidir.
Abartma Örnekleri Nelerdir? Mübalağa sanatının oluşabilmesi için anlatılmak istenilen olayın çok fazla veya çok az olacak şekilde kullanılması gerekmektedir. Mübalağa sanatında bahsedilen durumun mantık sınırlarını zorlayacak derecede olması gerekmektedir. Ben senin aşkınla yandım, tutuştum.
İlgili 18 soru bulundu
HÜSNÜZAN – HÜSNİZAN
(ﺣﺴﻦ ﻇﻦّ) i. (Ar. ḥusn “güzellik” ve ẓann ile ḥusn-i ẓann) Bir kimse hakkında iyi ve güzel kanâat besleme, iyi fikir besleme.
Hüsnü zan, bir kişi hakkında iyi şeyler düşünmek ve temenni etmek demektir. Bu tamlamada zan kelimesi, görüş ve kanaat manasında kullanılmıştır.
HÜSNÜNİYET – HÜSNİNİYET
(ﺣﺴﻦ ﻧﻴّﺖ) i. (Ar. ḥusn “güzellik” ve niyyet ile ḥusn-i niyyet) Gizli veya kötü bir tarafı bulunmayan hâlis ve temiz niyet, yürek temizliği, iyi niyet. Karşıtı: SÛİNİYET: Bendeniz, Hilmi Bey'in hüsnüniyeti olduğundan emînim Ahmet Beyefendi (Burhan Felek).
Hüsn ü Aşk, Galib'in “yeni bir yol açmak, yeni bir tarz yaratmak” iddiasıyla kaleme aldığı bir eserdir. Konu itibariyle eser; tasavvufî aşkı, ilahi sevgiliye kavuşma yolunda çekilen sıkıntıları anlatmaktadır. Vahdete ermekle sonuçlanan eserde alegorik anlatım esas alınmıştır.
Hüsn ü Aşk (günümüz Türkçesiyle Güzellik ve Aşk), Şeyh Galip tarafından yazılan mesnevi.
Bir kişinin başka birine karşı beslediği iyi niyete ya da olumlu bir düşünceye hüsnü zan denmektedir.
HÜSNÜNAZAR – HÜSNİNAZAR. (ﺣﺴﻦ ﻧﻈﺮ) i. (Ar. ḥusn “güzellik” ve naẓar “bakış” ile ḥusn-i naẓar) İyi gözle bakma, takdir etme, iltifat.
-Hüsn-ü zan (güzel düşünce) mümkün olduğu müddetçe, suizan (kötü düşünce) edilemez. %99'un altında hüküm veren kişi günaha girer. Su-i zan (kötü düşünce) büyük bir haramdır.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan hüsn kelimesinin sözlük anlamı güzelliktir. Hüsün şeklindeki kullanımı da yaygın olan sözcük, iyilik ve hayır manasında da kullanılır.
Doğruluktan ve dürüstlükten şaşmadan sözünü tutan anlamına gelmektedir. Verilen sözlere, anlaşmalara ve konuşulanlara bağlı kalmak demektir. Sözüne sadık kalanlar için kullanılan bir kelimedir. Hukuki açıdan bakıldığından ahde vefa, anlaşmalara ve sözleşmelere uyma zorunluluğu olması durumudur.
Vakar, kişinin davranışlarında, konuşmasında veya duruşunda ciddiyet ve olgunluk sergileme durumunu ifade eder. İnsanın ağırbaşlı ve saygın bir tavır içinde olması anlamına gelir. Örnek Cümle: Cenaze töreninde herkes vakarlı bir şekilde saygı duruşunda bulundu.
Gıpta etmek, kişinin başkasında görüp çok beğendiği bir şeyi, haset ve kıskançlık gibi olumsuz duygulara kapılmadan istemesi anlamına gelir.
İyi niyetli ve iyi düşünceli olma hali. Sâlih bir mü'min, insanlar ve olayların hakkında değerlendirmelerde bulunurken, olabildiğince iyi niyetli davranır ve hayra yorar.
Zihin kirliliğinin başka bir sebebi de kesin bilgi olmadan zannın peşine koşarak yanlış hüküm vermek veya bu nedenle başkaları tarafından döndürülmektir.
Suizan hastalığı, korku kültürünün hastalığıdır. Baskı ve korku kültürlerinde olur bu. Bir toplumda baskı, korku zorbalık varsa despotik kültürlerde insanlar doğruları söyleyemediği için içine atarlar fitne, fesat, entrika çevirirler.
Hüsn-ü bilgayr: Görünürde çirkin, fakat neticesi güzel ve hayırlı olan.” Hüsn-ü bizzat, zâtında güzel olan, yani güzelliği bir başka şeye dayanmayan ve bir başka sebepten medet almayan demektir.
Cân u Cânân nazire geleneği çerçevesinde Hüsn ü Aşk ile aynı konuda ve aynı vezinle yazılmıştır. Tam bir nazire olabilmesi için Hüsn ü Aşk'ın tarzı esas alınmış ve hikâyenin kurgusu korunmuştur.
Hüsn-i ta'lil, nedeni bilinen bir olay, olgu ya da durumun gerçek nedenini bir yana bırakıp; onu hoşa gidecek hayalî bir nedenle açıklama ve anlamlandırma sanatıdır. Her olayı veya olguyu güzel bir sebebe bağlama sanatı da denilebilir.
Arapça kökenli bir sözcük olan Kemal, toplumda bilinen en yaygın erkek çocuğu isimleri arasındadır. Bu ismin içeriği anlam "olgunluk" demektir. Kemal ismi ile ifade edilen olgunluk, insanın ulaşabileceği en üst mertebedir.
Hasan kökeni Arapçadan gelen bir isimdir. Aynı zamanda beğeni toplayan anlamı ile beraber İslami açıdan önemli bir kökene sahiptir. Türk Dil Kurumu açısından anlamına bakıldığında Hasan ismi 'Güzel' ya da 'iyi ve hayırlı iş' şeklinde karşılık bulmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri