Hu (Arapça هو), Arapça "O" anlamına gelen ve kullanılan bir ifadedir. Sufi literatürde sıklıkla Allah'ı kastetmek için kullanılır.
Arapça'da üçüncü tekil şahıs zamiri olan hû (hüve) ilk tasavvuf kaynaklarında, cem' halini yaşayan sâlikin tevhid anlayışını ifade etmek amacıyla “hû bilâ hû” ifadesi içinde kullanılmıştır (Serrâc, s. 438). Baklî de bu ifadeyi “aynü'l-cem' makamı” anlamında yorumlamıştır (Meşrebü'l-ervâḥ, s. 282).
Hu Arapça '' o '' anlamına gelen bir zamirdir. Bu zamir tekil şahıs zamiri olarak kullanılır. Sufi tarihinde tekil şahıs zamiri olan Ya Hu kelimesinin Allah'ı kasıt etmek için kullanıldığı bilinmektedir. Aynı zamanda Ya Hu Allah'a söylenen aşk, sevgi şarkısının ismidir.
Ehlullaha göre lafzatullahın son harfi olan "he" harfi de, İsm-i Hû'ya işâret etmekdedir. Hattâ buna binâen, nefes alıp verirken gayr-i ihtiyârî çıkardığımız "he", "hu" gibi sesler de bir nevi zikir olarak kabûl edilmişdir. Bu demekdir ki, her canlı her nefesde ister istemez Allah'ı zikreder.
İnsan ister istemez “Hû” ile meşgul olmaktadır. ismi şerifi söylenir. 229 defa tekbir söylenir ve bu tekbirlerde “Hû” çekilir. tekbirin (AllaHû Ekber) içinde 1 adettir.
İlgili 26 soru bulundu
Neden? … Çünkü bu ifadeler bir anlam ifade etmezler. Bu kelimelerle yapılan zikir Allah'ı övmediği gibi, Kur'an ve Sünnette de böyle bir tarif yoktur.
“Ya Allah” ism-i şerifini zikreden kimsenin kalbine Allah'u Teala'nın heybet ve büyüklüğünü yerleştirir. Ayrıca kişi Allah'ın huzurundaymış gibi olur. Zikir kalp ve ruhun gıdasıdır.
"Hüve" bir zamirdir ve “O” demektir. Üstad Hazretleri bu risalede, hava unsurunun Allah'ın varlığını ve birliğini nasıl gösterdiğini açıklamakta ve hu (hüve) dememizi temin edecek kadar bir havada bu hakikati ispat etmektedir.
Bu kelimelerle yapılan zikir Allah'ı övmediği gibi, Kur'an ve Sünnette de böyle bir tarif yoktur. Bu nedenle, Müslümanların farkında olmadan veya anlamını kavramadan, hu , hu derken, veya hay hay derken daha sonra şeytanın süslemesi ve saptırmasıyla he he veya hav hav gibi ifadeler ağızlarından çıkmaya başlıyor…..
Râzî'ye göre İhlâs sûresinin ilk üç kelimesi (hû, Allah, ahad) üç makamı ifade etmektedir: Hû mukarrebûnun makamı olup makamların en yücesidir. Buna göre lizâtihî var olan sadece O'dur; O'nun dışındakiler mümkün varlıklardır ve yok hükmündedir. İkinci kelime olan Allah ashâb-ı yemînin makamıdır.
Edep Ya Hu Mevlevilikte edilen dualardan biridir. Daha sonra yayılarak birçok mutasavvıf tarafından dile getirilmiştir. Edep kelimesi hem ahlak hem de saygı demektir. Hu sözcüğü ise Allah anlamına gelir.
allahü la ilahe illa hu / allahü lâ ilâhe illâ hû
"O Allah ki, Ondan başka ilâh yoktur".
Allah'ın sevgi ve muhabbetiyle yani gönülden selamlama hitabıdır. Hu erenler, dediğimiz zaman; Allah'a duyulan sevgi ve muhabbet ile yani gönül muhabbetiyle sizleri selamlıyorum demektir.
Hu TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim Tanrı ünlem Neredesin, bana bak anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü eskimiş Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü
Allah lafzı zikrin aslıdır. Söylenmesi, tefekkür edilmesi bile ibadettir. Ne var ki, ilave aksesüarla ve melodili bir tarzla yani folklorik şekle büründürülmüş bir söyleme ve uygulama ise zikir olamaz.
Ya Allah kelimesi de haydi, kalk git ya da yürü, uzaklaş anlamlarına gelir. Ya Allah direkt bu yazım ile kullanıldığında ise güç kazanmak için söylenen bir söz haline gelir. Bir işe başlarken bismillah ya da Ya Allah diyerek güç kuvvet dilenerek işe başlanır.
- Hadis rivayetlerinde geçen sayılardan az veya çok zikir veya tesbih çekmek elbette zararlı değildir; ancak kâmil manada sevaba erişmek için şifre gibi buna uygun olması gerekir... - Namazlardan sonra 33'er defa tesbih, tahmid ve tekbir getirmek / yapmak sünnet-i müekkededir.
Tesbih çekmek namazlardan sonra 33 kez subhanallah, 33 kez elhamdülillah ve 33 kez Allahu Ekber denilerek yapılmaktadır. Toplamda 99 tesbih tanesi çekilerek arkasından dua edilir. Tesbih Çekilirken Ne Söylenir? Tesbih çekilirken namazlardan sonra 33 kez subhanallah, 33 kez elhamdülillah ve 33 kez Allahu Ekber denilir.
Türkçede kullanılan "Hayy'dan gelen Hu'ya gider" sözünde demek istenen de aslında Allah'tan gelenin Allah'a döneceği anlamını taşır ki Hayy, Allah'ın isimlerinden birisidir ve "diri, dirilten, yaşamın kaynağı olan" anlamına gelir. Eskiden dervişler arasında kullanılan bir selamlaşma sözüdür.
Allah'da kendi Zati hüviyetini Kur'an'da hüve (هو) lafzıyla açıklamıştır. Hüve kelimesi hüviyetini temsil ettiğinden hem Zatını hem Zatının gerekleri olan isim ve sıfatlarını bünyesinde bulunduran isimdir. Kökeni Zat olduğundan ismi-i azam olarak kabul edilmektedir.
Günde Zikir Sayısı :180 – Duaların kabulu için okunur. Ya Semi ismini zikredenin duaları kabul olur. 7 gün oruç tutup, halvete girerek Ya Semi ismini zikreden ulvi ruhların sesini işitir. Günde Zikir Sayısı : 112 – Acziyetin kalkması için okunur. Ya Basır ismini zikredenin dünya ve ahiret korkuları kalmaz.
Arapça'da “O odur, o kendisidir” anlamına gelen bu ibareyi ilk İslâm filozofu Kindî, bir cinse dahil olan türlerin kapsamındaki her şahıs için kullanmıştır. Bundan dolayı her bir şahıs veya fert kendisiyle özdeştir; başkası değildir.
Allah, bütünlük boyutudur. Bu kelimenin asli boyutu “Hû” dur.
Bu durumda zikrin yeri ve zamanı yoktur. Kur'an her durumda zikrin yapılabileceğini bildirmektedir: “Onlar ki ayakta dururken, otururken ve uyumak için uzandıklarında Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler: 'Ey Rabbimiz!
Sözlükte “bir şeyi anmak, hatırlamak” anlamındaki zikir (zikr) kelimesi (çoğulu zükûr, ezkâr) dinî literatürde “Allah'ı anmak ve unutmamak suretiyle gafletten ve nisyandan kurtuluş” anlamında kullanılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri