Kainatta bulunan bir tek varlığı yaratmak da sonsuz ilimle olur. Evvela, Allah'ın sonsuz ilim sahibi olduğunu bizzat Kur'an'dan öğreniyoruz. Söz gelimi, “Allah ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.” (Talak, 65/12) mealindeki ayette açıkça her şeyi kuşatan, yani sonsuz olan bir ilimden söz edilmektedir.
Allah'ın ilmi sınırsız olduğundan bütün zaman onun ilmine “an” olarak taalluk eder. Bu sebeple Allah her şeyi meydana gelmeden önce bilir.
Bu evrendeki bütün varlıklar Allah tarafından yaratıldığı -ateizm hastalığına tutulmamış- herkes tarafından kabul edilmektedir. Buna göre Allah'ın gücünün kapsam alanı “her şey” demek olan evrendir. Bizim akıl ve idrakimize göre evren sınırsız varlıklarla doludur. O halde onu yaratan kudret de sınırsız ve sonsuzdur.
Bekâ, varlığı sonsuz olmaktır, hiç yok olmamaktır. Vahdâniyyet, hiçbir bakımdan şeriki, ortağı, nazîri, benzeri olmamaktır. Muhâlefet-ün lil-havâdis, hiçbir şeyinde, hiçbir mahluka, hiçbir bakımdan benzemez demektir. Kıyâm-ü bi-nefsihî, varlığı kendindendir, hep var olması için, hiçbir şeye muhtaç değildir, demektir.
Allah'ın isimlerinden bir kısmı zatî isimlerdir, Hay, Kayyum, Kadim, Baki gibi; bunlar sayılıdır, bellidir. Diğer kısım isimler ise fiilî isimlerdir. Bu isimler sonsuzdur.
İlgili 35 soru bulundu
"Allah'ın 99 ismi vardır kim bunları ezberlerse Cennet'e girer" Hadisi - Adem Ergül - YouTube.
Çünkü bu hadislerin bir kısmında “Allah” ismi, bir kısmında ise “Rahmân, Rahîm” (esirgeyen, bağışlayan), “Hay Kayyûm” (diri ve her şeyi ayakta tutan), “Zü'l-celâli ve'l-ikrâm” (ululuk ve ikram sahibi) isimleri Allah'ın en büyük ismi olarak belirtilmektedir.
Allah'ı gözümüzle görmememizin nedeni, kudret ve ilmiyle her şeyi kapsamasından ve zıddının yokluğundandır. Mesela, atmosferin yer küreyi her yandan kuşatması gibi, güneşin de bütün feza âlemini kuşattığını farz etsek, o zaman güneşi göz ile görmek mümkün olmaz.
Allah harflerle konuşur; harfler de mahlûk değildir. Kulun okuyuşu, sesi ve okuma fiili yaratılmıştır; Allah ile kaim değildir. Fakat dinlenilen Kur'an mahlûk değildir, Allah ile kaimdir. Allah'ın kelâmı Cibril vasıtasıyla inzal olunan anlamın hikâyesi değil, ibaresidir.
Allahü teâlânın kıdem sıfatı da vardır. Yani evveli yoktur, yaratık, yani mahlûk değildir. Allah'ın yarattığı her şey mahlûk olur. (Allah, evveli olmayan, yani kıdem sıfatlı bir varlık, yani bir ilah yaratabilir mi?) demek tenakuz [çelişki] olur. Yaratılan şey yaratıktır, mahlûktur.
Allah kötülükten, haksızlıktan sakınanları sever. Allah güzel davranışta bulunanları ve güzel davranışlara öncülük edenleri sever. Allah zorluklara sabredenleri sever. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.
Allah yaratmada serbesttir. Allah'ın yaratması devam etmektedir. Allah, dilediğini var eder, dilediğini yok eder. Yaratmak, Allah'u Teala'ya zor gelmez.
olarak anlıyorsanız, elbette Allah en büyüktür, O'ndan büyüğü olamaz; çünkü yaratan ve yarattığını murad ettiği gibi yapan, yaratılandan büyük olur; akıl, mantık ve nakil bunu gerektirir.
Tasavvufu diğer ilimlerden farklı kılan özellik, insana ebedî olan Yaratıcının zâtî bilgisine ulaşma imkânını sunarak kendi içinde sonuç ve amacı ihtiva eden bir ilim olmasıdır.
Allah'ın evrendeki herşeyin bilgisine sahip olması, Kur'an'ın tabiriyle “ilim” olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla Allah'ın sıfatlarından biri olan “ilim”, Allah'ın herşeyi bilmesi demektir. Binaenaleyh Allah her şeyi bilendir, yarattığı varlığı en ince teferruatına kadar bilmesi gerekir.
alim-i ezeli / alîm-i ezelî
Herşeyi hakkıyla bilen, ilmi herşeyi kuşatan ve ilminin başlangıcı olmayan sonsuz ilim sahibi Allah.
Dini bir terim olarak da vücudun belirli bir karşılığı vardır. Allah'ın zihnin dışında gerçekliğinin bulunduğunu ve mevcudiyeti zorunlu bir varlık olduğunu belirtir. Allah'ın varlığı zâtının gereği yani kendindendir, O'nun dışındaki varlıkların mevcudiyeti ise kendileri dışındandır.
- Bir hadiste Allah'ın sözü düz bir taşta zincirin sesi gibidir anlamı geçiyor. - Allahu Zülcelal hazretleri vahiy suretiyle konuştuğu zaman sema ehli bir ses işitir ki bu, demir bir zincirin düz bir kaya üzerinde hareket etmesiyle çıkan çıngırak sesine benzer.
En yüce varlık olarak inanılan, bütün kemâl sıfatları şahsında bulunduran ve her türlü noksan sıfatlardan uzak olan gerçek Ma'bud. Varlığı zorunlu olan tek yaratıcıya ait yüce bir isim. Bu isimle çağrılan bir başka varlık olmamıştır, olmayacaktır da.
Hadislerde de kalem hakkında çeşitli bilgiler verilmiştir. Resûl-i Ekrem kalem hakkında şunları söylemiştir: Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir.
Âlimlerin büyük çoğunluğuna göre, ilk yaratılan varlık su, sonra arş, sonra da kalemdir.(bk. İbn Hacer, 6/289). hadis-i şerifinde de bu sıralamayı görmek mümkündür.
Efendimiz (asm) mi'racda Cenab-ı Hakk'ı baş gözü ile mi yoksa ruh gözü ile mi gördü? Değerli kardeşimiz, Peygamberimiz (asm) mi'racta Cenab-ı Hakk'ı bizzat baş gözü ile görmüştür. Mü'minlere en büyük müjde: cemâl-i ilâhiyi seyretme bahtiyarlığına kavuşacaklar.
Allah (اللَّهُ) : Tek yaratıcının özel ismi, varlığı zorunlu olan, bütün kemâl sıfatları kendisinde toplayan hakiki ma'bûd. er-Rahmân (الرَّحْمنُ) : Sonsuz merhametiyle lütuf ve ihsanda bulunan.
Merhaba! Sorunuzun cevabı: Çünkü Allah öyle olmasını istemiştir. Allah'ın 99 tane bildiğimiz ismi vardır. Bunların dışında daha çok fazla ismi vardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri