Hayatımız boyunca yaşadığımız ilişkiler sonucunda birçok tecrübe kazanırız. Ancak psikologların dediğine göre insan, gerçek anlamda tam üç kere aşık olur. Bu tecrübelerden her birisi kendine göre, önemli ve hatta gereklidir.
İnsan birçok kez âşık olabilir ama bu aynı anda olmaz. Yani aynı anda iki kişiye âşık olmak aşk duygusunun doğası gereği olası değildir, aynı anda birden çok kişiye duyulan şey sevgidir.
Hayatımız boyunca, aşık oluruz, ayrılırız, sonra yine aynı şeyleri yaşayıp dururuz. Bazı insanlar yörüngemize girerler, bazıları da koşarak kaçarlar ve hiç mümkün olabileceğini düşünmeyeceğimiz türden duygusal gel-gitler yaşatırlar bize... Ancak psikologların dediğine göre insan, gerçek anlamda tam üç kere aşık olur.
Pek çok açıdan aynı anda birden fazla kişiyi sevmenin mümkün olmadığı savunulsa da yapılan araştırmalar, insan psikolojisinin birden fazla insanı aynı anda sevebileceğini gösteriyor çünkü 'aşk' toplumsal kısıtlamalar veya beklentilerle sınırlandırılabilen bir olgu değil.
Lise aşkınızı düşünün. Çoğu kişi o dönemde gerçek aşkı olduğunu ve onunla evleneceğini düşünmüştür. Elbette istisnalar var ancak bilime göre gerçek aşk bizi 27 ila 35 yaş aralığında buluyor.
İlgili 15 soru bulundu
Bilimsel araştırmalara göre, aşkın ömrü 18 ay ile 4 yıl arasında değişiyor. Bu süre sonunda, aşık olduğumuz kişiye karşı duyduğumuz heyecan ve haz azalıyor, çünkü beynimizde salgılanan dopamin hormonuna bağışıklık kazanıyoruz. Aşkın süresini etkileyen evrimsel bir teori de var.
DEÜ Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Karabay, "Aşkın vücut ve hormonlar üzerindeki etkisi 2,5 yıl sürüyor. Buradaki duygular yerini sevgi, güven gibi daha farklı duygulara bırakıyor." dedi.
İnsanın sevme kapasitesi sınırsızdır, aynı anda birden fazla kişiyi sevebilir ama tek bir kişiye âşık olur. Birçok kişiye duyduğumuz sevginin hiçbiri diğerini geçersiz kılmaz. Örneğin, annemize olan sevgimiz babamızı daha az sevmemiz ya da hiç sevmememiz anlamına gelmez.
“Poliamori” sözcüğünün kökü Yunanca ve Latinceye dayanır. Yunancada poli “çok”, Latincede amor “aşk” anlamına gelir. Bu anlamda poliamori sözcüğünü “çoklu aşk” olarak çevirmek mümkündür.
Sevmek bir ömür sürer, aşık olmak bir buçuk saniye. Bilim adamları, beyine hücum eden kimyasal maddeler nedeniyle ilk bakışta aşık olmanın mümkün olduğunu ortaya çıkardılar. Tam olarak söylemek gerekirse, aşık olmak için bir buçuk saniye yetiyor.
Sizi dikkatle dinler.
Sizi tüm dikkatiyle dinler ve ne diyeceğinizi ya da ne konular hakkında konuşacağınızı merak eder ve anlamaya çalışır. Ortak konular bulmaya çalışır ve sizi güldürmeye çalışır. Bu yüzden de sürekli espriler yaparak sizi güldürmeye çalışır.
Bunlardan ilki cinsel arzudur. O kişiye dokunmak, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan hormonların salgılanmasına neden olur ve onlarla birlikte olmak, görmek için güçlü bir istek duyulur. İkinci aşama romantik aşktır. Burada da dopamin ve oksitosin kimyasalları salgılanarak insanların birbirine bağlanması sağlanır.
Psikolog Dr. Emre Konuk, insanın her yaşta âşık olabileceğini belirtiyor ve bu konuyu şöyle açıklıyor: "Duygusallık, mantıklı ve toleranslı olma gibi unsurlar yaşa bağlı olarak değişiyor. Ancak duygular yok olmuyor. 70 yaşında iki insanın aşkı şaşırtıcı değil, normal bir durum.
Ama insan iki kişiyi birden aynı anda sevebilir. Psikoterapist Dr. Cem Keçe bu durumu şöyle açıklıyor: “İnsan aynı anda birden fazla kişiyi sevebilir ama tek bir kişiye aşık olur. Birçok kişiye duyduğumuz sevginin hiçbiri diğerini geçersiz kılmaz.
Bazen bir kişiye karşı çok güçlü romantik bir yakınlık hissederiz. Ancak bu duygu bizde böylesine güçlüyken karşımızdaki kişi bizimle aynı şekilde hissetmez. Bu durum, karşılıksız aşk olarak adlandırılır. Tek yönlü bu deneyim, aşık olan kişi için sadece üzüntü verici bir durum değildir.
Bazı insanlar hiç aşık olmaz. Aşık olamama ve bu duyguyu hissedememe durumuna "Hipopitütarizm" denir.
Halk arasında “Karşılıksız Aşk Sendromu” ve “Eros Hastalığı” olarak bilinmekte olan erotomani; kişinin yüksek statü sahibi bir kişi tarafınca sevildiğine inanmasına yönelik sanrıları içerisinde barındıran bir sendromdur.
Zira aşık insanların salgıladığı hormonların ve yaşadıkları duyguların fiziksel birçok etkisi bulunur. Aşkın en belirgin etkileri ise kalp sağlığı üzerinde görülür. Göğüste oluşan sıkıntı ve heyecan hissi, çarpıntı, kalbin yalpalayarak atması, anlamsız bir huzursuzluk hali aşkın vücudu ele geçirdiğini gösterir.
Biseksüellik terimi, esas olarak hem erkeklere hem de kadınlara yönelik romantik veya cinsel duyguları belirtmek için insan çekimi bağlamında kullanılır ve kavram, heteroseksüellik, aseksüellik ve homoseksüellik ile birlikte cinsel yönelimin dört ana sınıflandırmasından biridir.
Aşk, sevginin tutkulu ve derinlikli biçimidir. Aşkı sevgiden ayıran en önemli üç özellik, sadakat, bağlılık ve şefkattir. Sevdiğine delice bir tutkuyla bağlanan âşık onun için kendi çıkarını terk eden kişidir. Aşık olan kişide muhakeme ikinci plana düşmüş, öncelik duyguların olmuştur.
Aşkın ömrünün hem hormon ölçümleriyle hem beyin görüntülemeleriyle 2.5 yıl olarak belirlendiğini anlatan Yücesoy, sonrasında hormonların düşmeye başladığını söyledi: “Hormonlar düştükçe yüksek kortikal merkezler harekete geçiyor, yani uyanıyoruz.
"AŞK GEÇİCİ BİR GÖRME KUSURUDUR
“Çünkü insan sevgi üreterek, sevilmek gereksinimini doyurmak ister. İşte bu süreçte; yaşarken sıkıntı verse de yüreğimizi titreten, aklımızı meşgul eden ve sürekli yaşamak isteyeceğimiz duygu olarak karşımıza çıkan aşk, geçici bir görme kusurudur.
Başlangıçta aşk acısı çeken kişi için bu acı hiç bitmeyecek ve ömür boyu sürecek gibidir. Ayrılığın hemen başlarında giderek yoğunlaşan ve giderek derinleşen dayanamıyorum hissi çoğu kişide bir süre sonra azalmaya başlar. Bu süreç bazen birkaç ay sürebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri