Kur'an ayetleriyle, nazari ve ameli İslâm ahlâkını ilk defa sistemli olarak 1951 yılında Muhammed Draz 'La Moral du Koran' (Kuran Ahlâkı) adlı doktora çalışmasında ele almıştır.
İslâm Ahlakının temel kaynakları ise, KUR'AN, HZ. PEYGAMBERİN SÜNNETİ, İCMA', KIYAS bir de ÖRF ve ÂDET'lerdir.
İslam ahlak felsefesi Kur'an ve hadis kaynakları yanında Yunan ahlak felsefesinden de yararlan- dığı gibi Batı ahlak felsefesi de Tevrat ve İncil yanında aynı felsefi kaynak- lardan istifade etmiştir.
Ahlak kuralları bireylerin davranışlarını düzenlemeyi amaçlayan, bunu yaparken de iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış davranışın ne olduğu sorusuna cevaplar veren kuralların tümüdür. Kaynağı kişinin kendisidir. Yani dışarıdan bir zorlama olmadan kendiliğinden uygulanır.
İlgili 15 soru bulundu
İslâm ahlâkının asıl kaynağı Kur'an ve onun ışığında oluşan sünnettir. Nitekim Hz. Âişe bir soru münasebetiyle Hz. Peygamber'in ahlâkının Kur'an ahlâkı olduğunu belirtmiştir (Müslim, “Müsâfirîn”, 139). Bu sebeple İslâm ahlâk düşüncesi Kur'an ve Sünnet'le başlar.
İslâm ahlâkının temel kaynakları ise, Kur'an-ı Kerim, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in Sünneti, İcma-ı Ümmet (İslâm alimlerinin bir konuda ittifak etmesi), Kıyas-ı Fukaha (Yetkili İslâm hukukçularının olayları karşılaştırma yoluyla hüküm çıkarması), bir de Örf ve adetlerdir.
İslam ahlakının gâyesi, insanı, Allah'ın (c.c.) bütün yaratıklarına karşı merhametli olmak, hiçbir menfaat gözetmeksizin fedakarlıkta bulunmak, karşılıksız sevmek; insani ilişkilerde iyi niyetli, dürüst, güvenilir olmak ve kötü eğilimlerden uzak durmaya yöneltmektir.
Buna göre dünya genelinde en yaygın ortak ahlaki kurallar; aileye destek çıkmak, dahil olunan gruba yardım etmek, iyiliklere karşılık vermek, cesur olmak, üstlere saygı göstermek, kaynakları adil dağıtmak ve başkalarının mahremiyetine saygı göstermek.
“Her dinin kendine özgü bir ahlâkı vardır; İslâm ahlâkının özü de hayâdır.”[2] buyuran Allah Resûlü, müminleri söz ve fiillerinde hayâ üzere davranmaya teşvik etmiş; “Arsızlık nerede ve kimde olursa olsun çirkinleştirir; hayâ ise nerede ve kimde olursa olsun güzelleştirir.”[3] buyurmuştur.
Birincisi, İbn Miskeveyh'e (ö: 1030) ait Kitabu't-Tahâre veya diğer adıyla Tehzibu'l-Ahlâk'tır.
Kitap ve Sünnet'in hükümleri ve kanunları İslâm ahlâkının esasını teşkil eder; işaret edilen bütün bu ahlâk nazariyelerinin "İslâm ahlâkı" ile alâkaları da bu iki temel kaynağın ahlâkî hükümleri ve prensipleri ile uyumları nisbetindedir.
Ahlak felsefesinin kurucusu olarak kabul edilen Sokrates'in yaşamının en belirgin olaylarından biri MÖ 399 yılında hakkında açılan davadır.
İslâm Ahlâkının Kaynağı Kur'an ve Sünnet'tir
Din dişi kaynaklar, farkli filozoflar tarafindan kabul edilen akil, toplum ve vicdandir1. İslâm'a göre ahlâkin kaynaği ise vahiy (ilâhî buyruklar, yani Kur'ân-i Kerim) ve O'nun beyani olan Sünnet'dir.
Islam dininde Kur'an-ı Kerim'den sonra ikinci temel kaynak Hz. Pey- gamber'in sünnetidir.
Peygamber'in bütün davranışlarının örnek teşkil etmesinin en birinci sebebi de ahlakının bütünüyle Kur'ân olmasıdır. Bu şekilde meşhur olan tanımın kaynağı da Hz. Âişe'nin sözüdür. O, kendisine Peygamberimizin ahlakı sorulunca, “O'nun ahlakı Kur'an'dır.”1 diye cevap vermiştir.
18. ve 19. yüzyıl filozofları ahlakı akılla anlama ve yorumlama eğilimi göstermişlerdir. Düşüncelerini ise bu noktadan yaymışlardır. Kant ve Bentham'ın önemli görüşleri vardır. Kant "ahlaki bir eylem nedir?" sorusuyla ilgileniyordu.
Kant'a göre sadece ve sadece ödevden dolayı yapılan eylemlerin ahlaki değeri vardır. Ödev de zaten pratik aklın kendinde bulduğu ilkelerden hareketle oluşturduğu ahlak yasasına uygun davranmaktır. Ancak teorik olarak kişinin ödeve uygun davranıp davranmadığının tam olarak belirlenmesi mümkün değildir.
Ahlakın temeli fıtrattır, yaratılıştır, 'kalu bela'dır. İnsana yakışan, fıtratını korumak ve ona bağlı kalmak yani “sıddık” olmaktır. Ahlakın temeli insanın fıtratı üzere, yaratılışı üzere kısaca İslam üzere olmasıdır. Ahlak, insanın fıtratına titizlikle, coşkuyla ve büyük bir tutkuyla bağlı kalmasıdır.
İslâm ahlâkının ana kaynakları Kur'an-ı Kerim ve onun tebliğcisi Hz. Peygamber'in sünnetidir.
İslam ahlakının amacı yani gayesi;
Yüce yaratıcı Allah'ın tüm yarattıklarına karşı merhamet göstermek, hiç bir çıkar kaygısı düşünmeden onlara fedakarlık etmek, karşılık beklemeden sevgi beslemektir.
Bu nedenle, İslam ahlakının ana konusu, dinin emir ve yasaklarını anlamak ve uygun davranışları sergilemektir. İslam ahlakının temel kaynakları Kur'an ve Hadislerdir, bu kaynaklarda yer alan emir ve yasaklar, insanların doğru davranışlar sergilemeleri için rehberlik eder.
Ahlâkın temel kavramlarını, ilkelerini ve kurallarını temellendiren düzenli ve tutarlı açıklamalara ahlâk teorisi denilir. Müslüman alimlerin bu çerçevedeki fikri eğilimlerine de İslam ahlâk teorisi denmektedir.
İslâm ahlâkı ifadesi, Kur'an ekseninde bir dini ahlâk anlayışını vurgularken, İslâm Ahlâk Felsefesi, dini ahlâkın üzerine İslâm düşüncesinin ürünleri olan Kelâm Tasavvuf, Fıkıh ve İslâm Felsefesinin tüm birikimlerini de kapsayan bir bütünlüğü ve anlayışı ifade etmektedir.
Peygamber Efendimizin ahlakı Kur'an ahlakı idi. Hz. Aişe validemiz onun ahlakını soranlara "Siz Kur'an'ı okumuyor musunuz? Onun ahlakı Kur'an'dı" diye cevap vermiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri