evet kahve uyku açar. içinde bulunan kafein gibi maddelerle uykumuzu kaçırma özelliğine sahiptir. gereken gecelerin en büyük yardımcısı olmaktadır. Herkesin kafeine karşı duyarlılığı farklıdır.
Kahve içip uykuya daldığımızda bir yandan kahve enerjimizi yükseltmek için harekete geçerken uyku da adenozin ile savaşır. Tam olarak kazan-kazan (win win) durumu oluşur. Kahve içtikten sonra uyumak, enerji üretmesi için tüm işi beyne bırakmak olarak da yorumlanabilir.
Kahve içtikten sonra kafeinin etkisini yaklaşık ilk 5 – 30 dakika içinde hissetmeye başlarsınız. Ve bu etki sonraki 5 saati kapsayacak şekilde devam edebilir (2). Bu da demek oluyor ki kahve, uyku ihtiyacını 5 saate kadar geciktirebilir.
Sade kahve tüketmek; sütlü, şekerli ve kremalı kahvelere kıyasla uykuyu açmak konusunda daha etkili olur.
Hayır kahve sizi dinç ve uyanık tutar ancak uykunun yerini almaz. Tüketilen kafein miktarının yarısını metabolize etmek yaklaşık 4-6 saat zaman alır yani akşam yemeğinden sonra içtiğiniz 1 fincan kahve sizi gece uykusu zamanına kadar uyanık kalmanızı sağlar.
İlgili 30 soru bulundu
"Yapılan araştırmaya göre sigara ile kafein içeren kahve benzeri maddelerin birlikte içilmesi hem bağımlılığı artıyor hem de bu maddelerin zararlarını ikiye katlıyor. Uzmanlar sigarayı bırakanların kahve gibi kafeinli içecekleri de bırakması gerektiğini vurguluyor."
Vücudumuzun bizi uyandırması için geliştirdiği mekanizmada günün belli saatlerinde kortizol hormunun seviyesi artar. Kortizol ( stres hormunu ) üretiminin en üst seviyeye çıktığı zamanlarda, kahvaltıdan sonra ve ( 08.00-09.00, (12.00-13.00) ve (17.30-18.30) dışındaki saatlerde kahve tüketilmelidir.
Her ne kadar çalışmaya katılanlar sorunsuz şekilde uykuya dalmış olsalar da, araştırmacılar, yatmadan hemen önce, yatmadan üç saat önce ve yatmadan altı saat öncesine kadar tüketilen kafeinin uykuyu bölücü etkileri olduğu bulundu. Ayrıca gece içilen kahve, vücut saatini bozarak vücudunuzda jet-lag etkisi yapabilir.
Özellikle öğle saatlerinde kahve içtikten 15-20 dakika içinde uykunuz geliyorsa bu başka bir durumun belirtisindir. Hipoglisemi yani düşük kan şekeri sorunu yaşayanların büyük bölümü yorgunluğun da etkisiyle vücutlarına kafein girince kendilerini güçsüz hisseder.
Çok fazla kahve içmek demir emilimini engelleyerek kansızlığa neden olabilir. Vücut dokularına oksijen taşıyan sağlıklı kan hücrelerinin azalması, kendinizi yorgun hissetmenize neden olur. Enerji düşüklüğünün yanı sıra anemi, tırnaklarınızın görünümünü de etkiler. Tırnaklar hassaslaşarak, kırılmaya başlar.
Ağız yoluyla alınan kafein kısa bir süre içerisinde mide ve ince bağırsakta emilir, beyin de dahil olmak üzere vücutta yer alan bütün dokulara yayılır. Kafein tüketiminden sonra kan değerleri 1 saat içerisinde en yüksek seviyelerine ulaşır. Bu seviyenin yarı yarıya düşmesi 3 – 5 saat sürer.
Bilim insanlarının son araştırması, uykuya dalmayı zorlaştıran kahvede bulunan kafeinin uyarıcı etkisi olmasının yanı sıra vücut saatini de yavaşlattığını ortaya koydu.
Yapılan bu deneye göre, bir işi su da dahil olmak üzere gün içinde hiçbir şey içmeyip yalnızca kahve içmeye başlarsa ikinci ve üçüncü fincan kahve, enerjisinin her zamankinden daha fazla artmasına neden oluyor. Çünkü kahve, vücudumuzdaki dopamin, serotonin ve adrenalin seviyelerini hızla artırıyor.
Fakat kahve hakkında yapılan araştırmalara göre aç karnına içilen kahve, alt yemek borusu sfinkterini gevşetmekte. Bu da bu yapının tamamen kapanmamasına sebep olabilmekte. Yani böylec mide asidi mideden yemek borunuza kadar çıkabilmekte ve reflü meydana gelebilmekte.
Hemen uykuya dalmak için bu tekniği deneyebilirsiniz. En hızlı şekilde uykuya dalmak için önce dilinizi damağınıza değdiriyorsunuz ve bütün süreç boyunca orada tutuyorsunuz. 4 saniye boyunca burnunuzdan nefes alın, 7 saniye boyunca nefesinizi tutun, 8 saniyede de verin. Bu işlemi 4 kere arka arkaya yapın.
Uyumadan önce yenilebilecek meyvelerin başında muz geliyor. Çünkü muz, magnezyum ve potasyum içerir. Bu içeriğinden dolayı da kasları rahatlatır ve uyurken daha rahat bir bedenle uyumuş oluruz. Ayrıca, mutluluk hormonu olan serotonin ve daha iyi uyumamıza yardımcı olan melatoninin üretimini sağlar.
Uzmanlar kafeinin uyuşturucu maddeler gibi ciddi yan etkiler yaratmayacağı ve sosyal olarak kabul edilebilir olduğu için bağımlılık yapıcı olmadığını belirtiyorlar. Kafeinin yapısı beyindeki adenozin molekülüne benzer. (Adenozin, sinir hücreleri arasında uyarı taşıyan bir maddedir.)
Diyetisyen Mustafa Tilekli, kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin 500 miligramdan fazla tüketilmesi durumunda sinirlilik, depresyon ve huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Gün içerisinde en fazla 300 mg kafein tüketimi normal kabul edilirken, 700 mg'nin üzeri bağımlılık seviyesi olarak kabul ediliyor. Özellikle sigara bağımlılığı, eş zamanlı olarak kahve ve çay bağımlılığını da beraberinde getiriyor. Nikotin ile birleşen kafeinin bağımlılık yapma olasılığı çok daha fazla.
Taze sıkılmış meyve suları uyku kaçırmada birebirdir. Kola hepimizin rahatça evinde bulacağı etkili bir uyku kaçırıcıdır. Şekersiz sade kahve içilmesi bilinen en etkili uyku kaçırma yöntemidir. Kafeini yüksek içecekler tüketilmesi uyku kaçırmak için en iyi yöntemlerdendir.
Sabah uyandığınızda kahve içmek, tarihsel olarak çok tercih edilen bir şey olsa da, vücudu buna alıştırmak iyi değildir. Kafein sadece çok yorgun hissedildiğinde tercih edilmelidir. Sabahları meyve ve çay gibi şeyler, kahveden daha iyi gelecektir.
Kafein, beyinde, uykuyu teşvik etmek amacıyla adenozin'i kabul eden reseptörleri - alıcı sinirleri - tıkar ve devre dışı bırakır. Beyin normal hâllerde uyku için verdiği sinyali veremez olur. Kafein sizi kandırarak uykunuzu kaçırır, dinç hissetmenize neden olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri