2- Daha az enfeksiyon riski Kapalı ameliyatın sağladığı bir başka önemli avantaj da, karnın açılmaması ve kesi yerinin çok küçük olması sayesinde enfeksiyon riskinin büyük ölçüde azalması. Yapılan çalışmalar da bunu net olarak gösteriyor.
Halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopik cerrahi ameliyatı, açık ameliyatlara göre çok daha az düzeyde hasar veren bir işlemdir. Bu nedenle minimal invaziv cerrahi yöntemlerinden biri olarak tanımlanmaktadır.
Açık ameliyatlarda karna yapılan geniş kesi genellikle kozmetik açıdan kötü görünmektedir. Genç hastalarda hastanın özgüvenini de olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Kapalı ameliyatta ise kesi genişliği hemen hemen yok gibi olduğu için kozmetik açıdan açık ameliyata göre çok çok daha az kozmetik hasar vermektedir.
Böylece hasta açısından estetik kaygılar da en aza indirilmiş olur. 1-1,5 saat gibi bir süre içerisinde gerçekleştirilebilen bu ameliyat sonrasında kısa sürede hasta taburcu edilebilir. Sonrasında tam iyileşme süreci ise genellikle yaklaşık 1-2 ay sürmektedir.
Hastalar genellikle ameliyattan 1-2 gün sonra taburcu oluyorlar; yaklaşık 7 gün içinde ev işlerine dönebiliyorlar. Ameliyatın geleneksel cerrahi kesi ile yapıldığı durumlarda ise taburculuk genellikle 4.- 5. günlerde oluyor ve hastanın ev işlerini yapar hale gelmesi birkaç hafta veya bir ay kadar sürebiliyor.
İlgili 34 soru bulundu
Laparoskopik cerrahide çoğunlukla gizli dikişler kullanılır. Böylece dikişlerin alınmasına gerek kalmadan 7 ila 10 gün içerisinde kendiliğinden düşerler. Eğer normal dikiş atıldıysa, yine bir hafta ile on gün arasında dikişlerin alınması gerekir.
Mide ülseri tedavisi, Obezite cerrahisi, Karın ve kasık bölgesindeki fıtıkların tedavisi, Prostat, karaciğer, kolon, böbrek ve mesane gibi organların kısmen ya da tamamen çıkarılması.
Laparoskopik cerrahi ya da kapalı cerrahi karın bölgesini kesmeden, 1 cm veya daha küçük deliklerden karın içine girerek yapılan operasyonlardır.Batın önce co2 ile şişirilir. Sonra idrar sondası takılır.
Kapalı (Laparoskopik) ameliyatlar en çok karın ve göğüs bölgesindeki hastalıkların tedavisinde kullanılan bir ameliyat tekniğidir. Bu teknikte yaklaşık 1 cmlik delik yardımı ile karın içerisine bir kamera gönderilir. Bu kamera sayesinde karın içerisi bir ekrandan izlenir.
Açık kalp ameliyatının en büyük risklerinden birisi enfeksiyondur. Ameliyat sonrasında en az 4 – 5 gün hastanın kimseyle görüştürülmemesine özel gösterilmelidir. Hastanın kapacağı en ufak bir enfeksiyon bile hastanın yaşamını tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle hasta ancak 8 – 9 gün sonra normal bir odaya alınmaktadır.
Ameliyatta karnın farklı bölgelerinden delikler açılır. Bu deliklerden içeri yardımcı aletler yerleştirilir ve laparoskopik cerrahi gerçekleştirilir. Laparoskopik cerrahi kansız ve bıçaksız ameliyat olarak da bilinir.
Bunların olmaması yara iyileşmesi açısından olumsuz göstergelerdir. İlk 2 gün yaradan kanlı az miktarda akıntı olması normaldir. 3 ve 4. güne doğru akıntı rengi kirli sarı-kırmızı renge döner ve miktarı azalır. 4. günden sonra akıntı iyice azalır, hatta kesilir.
Normal banyonuzu alabilirsiniz, yaralarınızın etrafındaki ince kabuklar yumuşayarak kendilerinden düşecektir. Yaralarınıza sabunlu su değmesinin sakıncası yoktur. İlk zamanlarda banyo yaparken oturur şekilde duş almanız size kolaylık sağlayacaktır.
Regl dönemi ortopedik veya beyin cerrahi ameliyatınız için engel teşkil etmemektedir. Ancak kullanılan ilaçlar mutlaka gözden geçirilmektedir. Hastanemizde yapılan ameliyatlar açısından adet döneminde olmanız tıbbi olarak engel oluşturmamaktadır.
Ameliyata genellikle kistin boyutu 8 cm ve daha büyükse, kanser şüphesi bulunuyorsa ve kist ağrıya sebep oluyorsa karar verilir. Kist başlangıçta küçükse ancak giderek tehlike oluşturacak bir boyuta gelirse de ameliyat uygun görülür. Yumurtalık kistleri ya cerrahi operasyon gerektirir ya da ilaçlı tedavi uygun görülür.
Kalp ameliyat esnasında durdurulmaz. Özellikle yeni kriz geçiren kişilerde ameliyat riski böylelikle azaltır. Ölüm, Felç, Akciğer ve böbrek yetmezliği normal açık kalp ameliyatına göre daha az oranda olduğu yayınlanmıştır.
Eğer kişide ileri seviyede kanser türlerinden herhangi biri varsa bu cerrahi yöntem genellikle uygulanmaz çünkü çok daha farklı ve kapsamlı bir tedavi yaklaşımı gereklidir. Ayrıca ameliyata engel olabilecek başka sağlık problemleri varsa aynı şekilde bu yöntem tercih edilmez.
Bir ameliyatın riskli olmaması düşünülemez tabii ki. Ameliyat riski kaynaklarına teker teker bakacak olursak, ilk sırada mikrop kapma riski vardır, yani yaraya mikrop bulaşması; buna doktorlar enfeksiyon riski de diyorlar.
Ameliyat genel anesteziyle veya belden iğneyle belden aşağısı uyuşturularak (spinal anestezi altında) yapılabilir. Ameliyat süresi genellikle 20-30 dakika arasındadır. Hastanede bir gün yatış gerekir.
Laparoskopik ameliyat halk arasında kansız ya da bıçaksız ameliyat olarak bilinmekte; ameliyat esnasında karına 5-10 mm'lik 3 ile 4 delik açılmaktadır.
Sonda takma işlemi, sondayı takan hemşire için kolay, hasta için hafif ağrı hissettiren bir girişimdir. Bu süreçte genel anesteziye de ihtiyaç duyulmaz. Fakat hastanın konforunu sağlamak adına lokal anestezi uygulanabilir.
Kadın Sondası Nasıl Takılır? Kadın üretrası yaklaşık 4 cm uzunluğunda olup, vajinanın üst kısmında, klitorisin altında iki labia arasında gizlidir. Hastanın altına idrar damlamaması için bez serilip, hasta sırt üstü yatırılır ve dizleri bükülür. Bacakları birbirinden ayrılarak açık hale getirilir.
Tedavi amaçlı laparoskopilerde ise yapılacak uygulamalara göre ameliyat süresi de değişkenlik gösterir. Hastalar genellikle aynı gün veya ertesi gün taburcu edilir. Laparoskopik cerrahi, minimal invaziv (az zararlı) bir operasyon olduğundan komplikasyon riski açık operasyonlara oranla çok daha düşüktür.
Yumurtalık kisti operasyonları kapalı ya da açık ameliyat yöntemleri ile uygulanabilir. Ancak günümüzde en yaygın olarak kapalı yöntem, yani laparoskopik yöntem uygulanmaktadır. Kapalı ameliyat yöntemde göbek deliği altında ve kasık bölgesine yakın alanda oldukça küçük, yaklaşık olarak 1 cm boyutunda delikler açılır.
Modern operasyon sürecinin ön hazırlıkları adet dönemindeki bir kadının ameliyata girememe sorununu ortadan kaldırıyor. Çünkü önceleri olası fazla kanamalar bir risk oluşturacağından hekimler ameliyatı erteleyebilmekteydi ancak günümüzde böyle bir problem bulunmuyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri