Kaplıcalar; suyun sıcaklık, mineral içeriği ve radyoaktivite gibi özellikleri sayesinde kireçlenme ve romatizmalarda son derece olumlu katkılar sağlamaktadır.
Kızılcahamam termal suları ile hazırlanan banyo kürleri kireçlenmelere bağlı eklem hastalıkları, boyun, bel ve sırt ağrıları, stres bozukluğu, sinir sıkışmaları ve yumuşak doku zedelenmeleri üzerinde olumlu etkiye sahip.
Kireçlenme gelişen hastalar en çok eklemlerde ağrı ve hareketlerde kısıtlanmadan yakınırlar. Kaplıca tedavisi bu şikayetlerin azaltılmasında yardımcıdır. Kaplıcalar ağrılarda azalma ile birlikte kaslarda gevşemeye de yardımcıdır.
1 – Sandıklı Hüdai Kaplıcaları / Afyon
Ülkemiz genelindeki en şifalı kaplıcalardan biri olduğunu düşünülen Sandıklı Hüdai Kaplıcası'ndaki termal su 72 derece sıcaklıkta çıkarılıyor. Bu kaplıcanın ülkemizdeki diğer pek çok kaplıcadan farkı ise çamur banyoları.
Sedef, egzama, akne gibi cilt rahatsızlıklarında, Kireçlenme, bel fıtığı, romatizmal rahatsızlıklarda. Felç, ameliyat sonrası hareket bozukluğu, çocuk felci gibi kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde faydalıdır.
İlgili 42 soru bulundu
Kaplıca suyuna günde 2 kere ve maksimum 20 dakika boyunca girmek yeterlidir. Daha fazla süre kaplıcada kalmak metabolizmayı gereğinden fazla hızlandıracağı için kendinizi çok yorgun hissetmenize, çarpıntı yaşamanıza ve hatta eğer su sıcaksa vücudunuzda yanıklar oluşmasına neden olur.
Uluslararası Şifalı Su Kaynakları Araştırma Merkezinin 30 ülkeyi kapsayan çalışmasına göre, dünyanın en kaliteli termal suyu olan Haymana termal suyu, pek çok faydasının yanı sıra ciltte yaşlanmayı geciktirme özelliği ile dikkati çekiyor.
Bu yüzden şifa bulmak için gidilecekse en uygun zamanlar ilkbahar ve sonbahar dönemleridir. Kaplıcaların doluluk oranlarının en yoğun olduğu dönem yaz mevsimi olsa da yapılan araştırmalar şifa bulmak için ilkbahar ve sonbahar dönemler de kaplıcaya gidenlerin daha olumlu sonuçlar aldığını ortaya koymaktadır.
Banyoda kalma süresi 10 dakikadan başlayarak en fazla 20 dakikaya çıkartınız. Tok karına suya girmeyiniz. Banyodan çıkınca en az 30 dk.yatarak dinlendikten sonra duş alınız.
Kireçlenmenin tam iyileşme sağlayan kesin bir tedavisi yoktur ancak belirtileri yönetmek için farklı seçenekler mevcuttur. Doktorlar, eklemlerdeki ağrı ve iltihabi durum için ilaç reçete eder. Fizik tedavi ile belirtilerin hafiflemesi sağlanabilir. Bazı hastalarda cerrahi işlem gerekebilir.
Egzersiz: Ağrı ve yorgunluğun azalması için düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır. Egzersizin ardından eklemlerin etrafını saran kasların dayanıklılık seviyesi artar. Sıcak ve soğuk kompres: Hem sıcak hem de soğuk kompres eklem ağrılarını kontrol altına almaya yardımcı olur.
Eklem kireçlenmesi karşı evde aloe vera cilt yüzeyine sürülebilir, zencefil, zerdeçal ve yeşil çay tüketilerek iltihaplanmanın yarattığı ağrı azaltılabilir. Bunların yanında sıcak ve soğuk kompres yapmak, masaj uygulamak diz kireçlenmesine evde iyi gelen yöntemler arasında yer alır.
Soğuk ve sıcak kompres: Kireçlenme ağrısının şiddetlendiği anlarda ağrıyan eklem üzerine sıcak veya soğuk kompres uygulayarak ağrıyı hafifletebilirsiniz. Omega 3: Bazı besin takviyeleri kireçlenme belirtilerinin kontrol altında tutulması için önerilmektedir.
Kireçlenmeye iyi gelen yiyecekler; somon, sardalya ve uskumru gibi yağlı balık türleri, yeşil yapraklı sebzeler, zeytinyağı, tam tahıl ürünleri, sarımsak, soğan, kalsiyum zengini besinler, turpgiller, ceviz, badem ve fındıktır.
Diz kireçlenmelerinde ağrı şiddetinin arttığı, diz çevresinde şişlik olduğu durumlarda günde 2-3 kez, 15-20 dakikalık soğuk uygulama ödem ve yangı giderilmesi için yararlıdır. Bu durumlarda sıcak uygulama önerilmez. Diz kireçlenmesinde kaplıcalar ise kronik ağrı döneminde ağrı kontrolü için kısmi yarar sağlayabilir.
Etkin bir kaplıca tedavisi, konu ile ilgili uzman doktorun yönlendirmesi gerekmektedir. Kaplıca tedavisinde termal suyun banyo kürü olarak kullanımında seans başı 10-20 dk arasında olmalıdır. İnsan vücudu 20 dk içerisinde gerekli olarak mineralli almaktadır. Termal su vücutta etkisini 48 saat sonra kaybetmektedir.
Termal kaplıca suları yer altıdan gelen doğal kaynaklardır. Yer altında oluşan mevsimsel değişimler de termal suyun içerisinde bulunan minerallere yansır ve termal suyu daha şifalı hale getirir. Bu yüzdende özellikle rahatsızlıklara fayda bulmak için ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde tercih edilmelidir.
Termal havuzlarda kullanılan sular vücut sıcaklığına yakın derecede sıcak sulardır.
En sıcak deniz suyu nerede, sorusuna verilebilecek yanıtlardan biri kuşkusuz Kaş kıyılarıdır. Yerli ve yabancı turistlerin yaz aylarında akın ettiği Kaş kıyılarının en ilgi çeken yerlerinin başında Kaputaş kumsalı gelir.
Romatizmal Rahatsızlıklara Olan Etkisi
Çoğunlukla hareket kısıtlılığı ve ağrı olarak etki eden bu rahatsızlığın neden olduğu şikâyetlerin azaltılmasında, termal su tedavisi önemli bir yere sahiptir. Termal su tedavisi sayesinde kronik romatizmalı hastaların günlük yaşam kalitesi ve yaşam konforu artırılabilmektedir.
Termal suyun kan dolaşımını hızlandırması kalbin daha hızlı çalışmasını sağlar. Termal suyun içinde bulunan bikarbonat ve potasyum mineralleri sayesinde kronik kalp yetmezliği olan kişilerde destekleyici tedavi olarak kullanılmaktadır.
Kaplıcaya girdikten hemen sonra duşa girmek doğru değil. Kaplıca suyunda minimum 10 dakika maksimum 20 dakika kadar kaldıktan sonra çıkmalısınız ve sonrasında en az 30 dakika uzanarak dinlenmelisiniz. Duşunuzu dinlendikten sonra almalısınız.
Termal kaplıca havuzlarını kullanırken baş kısmı suyun içine sokulmamalıdır. Tatlı sularda ve 28-42 derece de üremesi kolay olan amipler burun yoluyla vücuda girerek rahatsızlık oluşturabilmektedir.
-Kaplıcaya girmeden önce çok aç ya da çok tok olmamanız gerekiyor. Hafif bir yemek yedikten sonra 1 ya 1,5 saat geçtiğinde kaplıcaya girebilirsiniz. -Kaplıcaya girmeden önce bol su içtiğinizden emin olmalı, -Kaplıca suyunun sıcaklığı 38°C ile 42°C arasında olmalı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri