KARPUZ: Karpuz da Efendimiz'in en sevdiği meyvelerdendir. Hazret-i Âişe -radıyallâhu anha- Peygamberimizin karpuzla yaş hurmayı birlikte yiyip şöyle buyurduğunu nakleder: “Hurmanın harâretini karpuzun soğukluğuyla, karpuzun soğukluğunu da hurmanın hararetiyle kırıp gideriyoruz.”
Peygamber döneminde birçok meyve çeşidi biliniyordu. Hurma, kavun, karpuz, ayva, üzüm, yabani yemiş gibi meyveler yenilmekteydi. Nar, şeftali, dut, incir gibi meyvelerinde yenildiğine dair rivayetler vardır.
İslamî literatürün sahih hadis kaynağı Buharî'de "yaş hurma ile birlikte Hazreti Peygamber'in en sevdiği meyve" olarak nitelendirilen karpuzun "cennet suyundan bir damla" olduğu ve "cennetteki her yiyecekte karpuz lezzetinin" bulunduğu belirtilmektedir.
Karpuz Peygamberimiz (asm)'in sevdiği ve yediği meyvelerdendir. Çiğ soğan ve sarımsağı yeyip mescide ve herhangi bir meclise gitmek mekruhtur. Çünkü kötü kokusundan dolayı insanların rahatsız olması söz konusudur.
Resûlullah Efendimiz (asm), meyveyi "meyve" olarak değil, vücûdun hararetini dengelemek için, yemek esnasında veya yemek sonrasında yemişlerdir.
İlgili 21 soru bulundu
Üzüm, en sevdiği meyvelerden biridir. Üzümü, salkımının altından başlanarak yenmesinin sünnet olduğu rivayet edilir. Ziyad b. Ebi Hind anlatıyor: Peygamber Efendimize kuru üzüm gönderdi, bunun üzerine şöyle buyurdu: “Kuru üzüm ne güzel yiyecektir.
Kavun, karpuz, taze hurma, et
Peygamber kavunla ve karpuzla taze hurmayı beraber yerdi. Eti sever ve "Ehli dünya ve ehli Cennetin yemeğinin efendisi ettir" derdi. Etin bazı kısımlarını diğer kısımlarına göre daha çok severdi.
Biri, rüyası içerisinde karpuz yediğini görürse, o birey kimi kişilere çok kırılacak, alınacak ve küsecektir. Rüyayı gören bireyin, kendisine haksızlık şeklinde göreceği ve üzüleceği kimi olayları yaşayacağı manasına gelir. Rüyada bireyin tatlı karpuz yediğini görmesi oldukça iyi anlamlara sahiptir.
- A ve C vitaminiyle kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, bakır ve manganez mineralleri içerir. - Sindirim için harika bir besindir çünkü lif bakımından zengindir. - Karpuzda bulunan antioksidanlar astım, kolon kanseri, kalp rahatsızlıkları, romatoid arterit ve prostat kanseri riskini azaltır.
Lif bakımından oldukça zengin birer meyve olan kavun ve karpuzu, ana ya da ara öğünlerin yanında tüketmemelisiniz. Öğlen ya da öğle arası tüketebileceğiniz kavun ve karpuzu ayrı olarak tüketmeli, yanında su içmemelisiniz. Yoğurt ve peynir gibi ürünleri nişastalı ürünler ile birlikte tüketmekten kaçınmalısınız.
Son âyette de hurma ile birlikte nar, cennet meyveleri içerisinde sayılmıştır. Dolayısıyla nar iki dünyanın en güzel meyvelerindendir.
Tuba cennette bir ağaçtır. Büyüklüğü yüz yıllık yer tutar. Ve cennet elbiseleri de onun tomurcuklarından yapılır. Marifetname'de ise şu şekilde bahsedilir: Hak Teala sidretulmuntehada büyük bir ağaç yaratmıştır ki, ona tuba ağacı derler.
Trabzon hurması, , Japon hurması, cennet hurması ya da Akdeniz hurması, yöresel adı ile ambe veya amme; abanozgiller (Ebenaceae) familyasından, Akdeniz Bölgesi gibi subtropik iklim kuşaklarında yetişen bir ağaç türü ve bunun meyvesine verilen ad.
Numan İbni Beşir radıyallahu anh Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz ile arasında geçen bir hatırasını şöyle anlatmaktadır: Peygamber Efendimiz'e Taif'ten hediye olarak üzüm gelmişti. Beni çağırıp: “Şu salkımı annene götür” dediler.
Adına harira dedikleri ve arpa ezmesinden oluşan bir un çorbası yapılıyor, çorbanın unu süt içinde pişiriliyordu. Peygamberin en sevdiği yemek ise tarid idi ve et suyu içine karıştırılmış ekmek kırıntıları ile kuzu eti ve sebzelerden yapılıyordu.
Sevgili Peygamberimiz (sav) günde iki öğün yediği yemeği yaşamak için gereken bir fizyolojik ihtiyaç olarak görmüş, her zaman az ve öz yemiştir. Sadece et değil, sebze yemekleri ve meyve ile dengeli şekilde beslenmiştir. Rızkı, nimeti, bereketi veren Rabbimiz için her zaman şükretmiştir.
Karpuz çok sevilerek tüketilmekte olan bir meyve olarak bilinmektedir. Karpuz yetiştiriciliği genellikle meyvesini yemek için yapılmaktadır. Tarımsal açıdan düşünüldüğü zaman karpuzun sebzeye daha yakın olduğunu söylemek mümkündür. Toprakta yetiştiği için sebze sanılsa bile karpuz aslında bir meyvedir.
Müftüoğlu, "Karpuzun beyaz kısmında yüksek miktarlarda sitrülin bulunur. Bu madde Viagra'dan da etkili doğal bir cinsellik ilacıdır. Sitrülin vücuda girdiğinde, biraz önce bahsettiğim karpuz çekirdeğinde bulunan ve cinsel gücü artırdığı bilinen arjinin maddesine dönüşür" açıklamasında bulundu.
Kavunun karpuza göre üstünlüğü ise; Niasin ve folik asit içermesidir. Niasin karbonhidrat, yağ ve protein metabolizma önemli görevleri olan, enerji sistemimizi ayakta tutan sağlığımızın koruyucusu bir vitamindir. Folik asit ise hücre yenilenmesinde görevlidir, metabolizmamızı korur ve genç tutar.
Karpuz ve kavun en çok tüketilen besinler arasındadır. Bunlar da şeker oranı yüksek besinlerdir. Aynı zamanda su oranı da yüksek olduğu için avantajlı meyveler arasına giriyor. Karpuzu porsiyon olarak belirtecek olursak bir üçgen dilimi şeklinde olması gerekiyor ve günde bir seferden fazla tüketilmemeli.
Özellikle meyvenin fazlası abdominal yağlanma dediğimiz göbek yağlanmasına neden olur. Güneş battıktan sonraki akşam & gece vakitlerinde tüketilmesi bu etkiyi daha çok arttırır. Kısacası karpuz porsiyon kontrolünde tüketilebilir. Su oranı yüksek olduğu için sıcak yaz aylarında kurtarıcı olabilir.
Karpuz bilinçli bir şekilde tüketildiğinde kilo aldırmaz. Vitamin ve mineral açısından zengin olmasından dolayı gün içerisinde tüketebilirsiniz. Aşırı tüketirseniz de kan şekerinizde dengesizlik yaratır. Diyet içerisinde tüketiyorsanız bile kilo vermenize çok fazla etkisi bulunmaz.
Sevgili peygamberimiz muhammet mustafa s. A. V in çok sevdiği bir lezzetmiş sahine tatlısı. Tatlıyı merak ettiğim içinmi yoksa kendisini severek yiyen peygamberimizin o hissiyatını yüzyıllar sonra damağımda yaşayabilmek içinmi diye sorarsanız, tabikide o hissiyatı yaşabilmek için derim.
Muhammed, kedisi Müezza'yı o kadar çok severmiş ki, Müezza bir gün sedirde oturan Hz. Muhammed'in giysisinin ucunda uyuya kalmış. Her kedi dostu gibi uyuyan bu güzelliğe kıyamayan Hz. Muhammed, Müezza'yı uyandırmaktansa giysisinin ucunu usulca keserek kalkmayı tercih etmiş.
Gülün, Hz. Peygamber'in sembolü olduğu, O'nun (s.a) yüzünün güzelliğini hatırlattığı, kabrinin “gül bahçesi”, insanlığa tebliğ ettiği Kur'ân-ı Kerim'in de “gül tohumları saçan” bir kitap olduğu ifade edilmiştir. Yine inanışa göre gülün, miraç gecesinde, O'nun terinden meydana geldiği şeklinde rivayetler vardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri