Tüm bu etkiler sayesinde kefir, kanda bulunan ve “zararlı kolesterol” olarak bilinen LDL miktarını azaltılmasına yardımcı olabilir. Kan şekerini dengeleyen etkilere sahiptir: Yapılan bir klinik çalışma, kefir tüketen diyabet hastalarında açlık kan şekerlerinin daha düşük düzeylerde saptandığını belirtir.
Sağlık açısından her geçen gün yararları kanıtlanmasıyla daha çok önemli hale gelen kefiri günde 1-2 bardak arasında tüketebilirsiniz.
Sağlıklı bir içecek olan kefiri emziren ve hamile kadınların tüketmeleri uzmanlar tarafından önerilmez. Bağışıklık sisteminden kaynaklı bir hastalığı olan, sindirim sorunu yaşayan kişilerin de kefir tüketmemeleri gerekir. Günümüzde evde laktozsuz kefir yapmak mümkün olsa da geneli laktozludur.
Meyve aromalı yoğurt, kefir vb.
Meyve aromalı yoğurtlar genellikle yağ bakımından düşüktür ancak şeker bakımından yüksektir, bu da daha yüksek kan şekeri ve insülin seviyelerine yol açabilir.
İlgili 21 soru bulundu
Kan şekeri kontrolü sağlar
Düzenli kefir tüketmek, geleneksel olarak fermente süt tüketen kişilere göre açlık kan şekeri düzeylerini önemli ölçüde düşürür.
Yüksek kalsiyum oranı sayesinde kemik ve diş sağlığını korur. Kilo vermeye yardımcı olur. İyi bir biotin kaynağı olarak sağlıklı saçlar ve güzel bir cilde sahip olmayı sağlar. Vücutta fazla tuz tutumunu önleyerek böbrek hastalıkları, safra bozuklukları, sarılık, çeşitli enfeksiyonlar ve egzama tedavisinde de etkilidir.
Günün her saati bir bardak kefir içilebilir. Ancak her faydalı içecekte olduğu gibi kefirin tüketimi de abartılmamalıdır. Kefir günde maksimum 2 bardak içilmelidir. Ancak yetişme çağındaki çocuklarda kefirin yatmadan önce tüketilmesi tavsiye edilir.
Mayalanması kısa süren "kefir"in alkolsüz olup sarhoş etmediği, besleyici olduğu ve birçok hastalıkların tedavisinde kullanıldığı açıklanmaktadır. Böyle bir kefirin içilmesinde dinen bir sakınca yoktur.
Kefir, diğer süt ve süt ürünleri gibi insan sağlığına çok faydalı bir besindir. Kefir fermente edilmiş bir süt ürünüdür. Kefir içeriğinde bulunan faydalı bakteriler ile hem mide hem de bağırsaklar için çok yararlıdır. Kefir hazır satılabilen bir gıda olduğu gibi, evde de yapılabilen bir üründür.
KEFİR AÇ KARNINA MI TOK KARNINA MI İÇİLİR? Kefir günün her saati, aç yahut tok bir şekilde rahatça tüketilebilir. Ayrıca gün içerisinde ara öğün olarak da kefir içebilirsiniz.
İçim Kefir
Yeni başlayan için en iyi kefir markası hatta en sağlıklı kefir markası diyebilirim.
Karbonatlı su, kan şekeri seviyelerini desteklemenin en iyi yoludur. Papatya çayı, ebegümeci, zencefil, nane çayı gibi bitki çayları, diyabet hastalarının beslenmesine ekleyebileceği içeceklerdir. Bitki çayları sadece karbonhidrat, şeker ve kalori içermez.
Yüksek tansiyonu düşürmede etkilidir. Kan damarlarını temizler. Kalp rahatsızlıklarını giderir.
Uzmanlar, kefir tüketiminin verdiği herhangi bir zarar olmadığını belirterek, ancak kefirin aşırı tüketiminin zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Kefir, çok nadiren de olsa bağırsak, mide krampları ve kabızlığa yol açabilir. Bir de AIDS ve benzeri hastalıklara sahip kişiler için zararlı olabilir.
Kefir nasıl muhafaza edilir? Buzdolabında +4°C'de muhafaza edilmeli, açıldıktan sonra 3 gün içerisinde tüketilmelidir.
Ölçümler sonucunda kefirin ve statin içerikli ilaçların kolesterol, trigliserit ve LDL-kolesterol değerlerini birbirlerine yakın oranlarda düşürdüğü ve HDL-kolesterol değerlerinin kontrol gruplarına göre yükselttiği belirlendi.
İyi bir fosfor ve biyotin kaynağı olan kefir, B1, B12 ve K2 vitamini, kalsiyum, magnezyum, biotin, folik asit, amino asitler bakımından oldukça zengindir. Her yaştan kişi tarafından tüketilebilen kefirin insan sağlığı üzerinde pek çok olumlu etkisi bulunur.
Kefir günün her saatinde içilebilir, bunun için herhangi bir zaman dilimi yoktur.
Bu noktada sarımsaklı yoğurt, şekeri düşüren özel bir formülü içerisinde barındırır. Bu doğal formülü sayesinde şeker hastaları, sarımsaklı yoğurdu sıklıkla tüketmektedir.
Karbonhidrat içeren, salatalık da dahil hiçbir gıda kan şekerini düşürmez.
Kahvaltıda protein kaynağı olarak peynir ve yumurta, elzem yağ asitleri içeren yağlı tohumlardan ceviz, badem, fındık ve zeytin mutlaka tercih edilmeli. Hem vitamin-mineral ihtiyacını karşılamak, hem de lif miktarını arttırmak için bol yeşillik türleri ve meyve tüketmek de büyük önem taşıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri