Kanser için tedavi görenlerde, yani kemoterapi alanlarda ise özellikle kemoterapi uygulamasının ardından kemik suyu alınması çok önemli. Zira kemoterapi vücudu çözer, yeniden yapım için de kaynak gerekir. NASIL TÜKETİLMESİ GEREKİR? Kemik suyu ve içerdiği kolajen yaşlanmayı geciktirir, vücudun zinde kalmasını sağlar.
Kemik suyu hayvansal yağ kaynağı olması ve yüksek oranda kolesterol içermesi sebebiyle, kalp-damar rahatsızlığı olan kişiler, kan kolesterol düzeyleri yüksek olan kişiler ile ideal ağırlığının üzerinde olan kişiler için pek de uygun bir besin olmayabilir.
Her gün çorbalara ilave edildiğinde veya 1 bardak tüketildiğinde kök hücre desteğinin yanı sıra bağışıklığı güçlendiriyor, bağırsak duvarını tamir ediyor, bağırsak problemlerini ortadan kaldırıyor. Sağlıklı bağırsak ise sağlıklı insan demektir.” “Kemik suyu mümkünse büyük baş hayvanlardan hazırlanmalı.
İster salatalarınızda, ister çorbalarınızda kullanın. Kuru fasulye, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek ile soya fasulyesi gibi kuru baklagiller hem iyi birer bitkisel protein kaynağı hem çok iyi bir posa kaynağı hem de içerdikleri fitokimyasallar sayesinde çok iyi kanser savaşçılarıdır.
Oldukça değerli bir gıda olan kemik suyunun soğuk algınlığı ve grip gibi durumlar için en bilinen anne tedavisi olmasının yanı sıra eklemler, deri, akciğerler, kaslar ve kan gibi bağ dokularını etkileyen rahatsızlıklar için de kullanıldığını belirten Diyetisyen Şevval Güzel, konuyla ilgili önemli bilgiler verdi.
İlgili 19 soru bulundu
Kemik suyu zararları her gün tüketildiğinde ortaya çıkabilir. Kemik suyu faydalı bir gıdadır; fakat aşırı tüketiminde kalp ve damar rahatsızlıkları ortaya çıkabilir. Kemik suyunun aşırı tüketimi kolesterol hastalıklarına yol açabilir. Tıpkı et ürünlerinde olduğu gibi haftada 2-3 gün tüketebilirsiniz.
Bebekler anne sütüyle vücudu için tüm vitamin ve minareleri alır. 6 aydan sonra bebeklerin ek besin ihtiyacıyla birlikte yoğurt veya sebze püreleri ile başlanmalıdır. Kemik suyu ve et tüketimi 7-8. ay civarı başlanması sindirim açıcısında da önemlidir.
Kanserin en çok sevdiği yiyecek: Şeker.
CEVİZ: Omega 3 yağ asitleri içerdiği için kanserden korur. Ayrıca kalp damar hastalıklarına da iyi gelir. Günde 1 avuç ceviz yiyin.
Her gün yarım kilo yoğurt tüketmek çok önemli. Evde yapılan probiyotik yoğurdun içindeki bakteriler vücudun en büyük dostu, kanserin en büyük düşmanıdır. Ayrıca yoğurt uzun yaşamın sırrıdır. Yoğurt özellikle kolon, mide, akciğer ve meme kanserlerine karşı koruyucudur.
Kemikler kanını iyice saldıktan sonra geniş bir tencereye koyun. En kısık ateşte 3-4 saat kaynatın. Kemikleri suda dinlendirerek temizlediğiniz için, kaynarken üst tabakada biriken köpükleri almanıza gerek yok. En az 3-4 saat kaynatmaya devam edin.
Kemik suyunun icadı tarih öncesine dayanmaktadır. Günümüzde daha çok kemik suyunu çorbalarda, soslarda birçok yemeğin içinde; hem lezzet için, hem de şifa niyetine yaygın olarak kullanmaktayız. Et suyu elde etmek için; iri ve içi ilikli kemikler tercih etmelisiniz. Bol ilikli dana kemiği kullanabilirsiniz.
Yetişkin kişilerde günde 1 su bardağı içilmesi yeterli olan kemik suyunu çocuklarda 1 çay bardağı olarak düşünebilirsiniz. Lezzetli ve zengin içeriğiyle bu kadarlık tüketimi yeterli olan ilikli kemik suyunu gelişim aşamasındaki çocuklar için haftada 2 kez olacak şekilde belirleyebilirsiniz.
Kemik suyu uzun uzun pişirilirken kemiğin içinde yer alan ve adı bize çok uzak olsa da faydalarına hayran kaldığımız kolajen, glutamin, prolin gibi birçok yararlı madde açığa çıkıyor. E içinde kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller olduğunu da bildiğimizden kemik suyu, başlı başına bir şifa kaynağı oluveriyor.
Bol eklemli ve ilikli koyun veya dana kemiği kullanabilirsiniz. Böylece kemik suyunuzda daha çok ilik yer alacaktır.
Kasaptan kemik alıp onu 3-6 saat arası kaynatıp suyu içilebilir.
Kanserojenlerin etkisini azaltan A vitamini
Karaciğer, süt yağı, yumurta sarısı gibi besinler, A vitamininin içeriğinde bulunan karotenoidler bakımından zengindir. Bu özellikleri ile kanserojen maddelerin etkisini azaltarak, kansere karşı koruyuculuk sağlar.
Balın yapısındaki fenolik ve flavanoid bileşiklerin, kanserin önlenmesi yönünde olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu kimyasalların bal içindeki miktarı, bal türüne göre değişmektedir. Balın bu özellikleri nedeniyle, neredeyse doğal bir kanser aşısı olduğu çeşitli bilimsel yayınlarda belirtilmektedir.
Hastaya hafif egzersizler yaptırarak probiyotiklerle (dost bakteri) barsak sağlığını desteklenmelidir. Şeker düzeyi yüksek tatlılar (şeker, bal, pekmez, reçel, hamurlu- şerbetli tatlılar vb) tüketilmemelidir.
Vücudun şekere de ihtiyacı var ancak uygun miktar çok önemli
Ancak şekerin sebep olduğu aşırı kilolar, özellikle de bel çevresindeki aşırı yağlanma, kanseri tetikleyebilir. Vücutta yakıldığından fazla alınan şeker, kişiyi şişmanlatabilir ve şişmanlık kanser ve önemli hastalıklara yakalanma riskini artırır.
Asitli içecekler ve alkol tüketimini sınırlandırın
Şekersiz olanlar tercih edilse bile kimyasallar, renklendiriciler ve yapay tatlandırıcılar kanser riskini artıran maddeler arasında yer almaktadır. Ayrıca alkol tüketiminin fazla olması kolon ve karaciğer kanserleri riskini artırmaktadır.
Kanser hücreleri şekerle beslendiği için kanserli hastaların şeker tüketmemesi gerekir. Gerçekten de şeker kanser hücrelerini besler mi? HAYIR. Şekerin kanser oluşumuna direkt etki ettiği ya da var olan kanser hücrelerini beslediğine yönelik bir bilgi yoktur.
Tüketilebilecek bir ilikli kemik suyu çorbası ise hem lezzetli hem de sağlıklı bir besin olarak mevcut olmaktadır. Yemeklere katılması haricinde tek başına direkt içilerek tüketilebilmektedir.
Kemik suyu her gün içilir mi? Kemik suyu günün her saatinde içilebilir.
Bu nedenle ilikli kemikleri güvenilir kasaplardan almaya dikkat et. Bebekler için ilikli kemik suyu hangi kemikten yapılır, bunu da söyleyelim. Daha çok ilikli kuzu kemikleri ve kuzu kaburga kemikleri tercih ediliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri