2- Nesai, ve Taberani ''Evsat''ta Ebu Eyyüp (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ''Kim, düşmana rastlayıp, öldürülüp veya mağlup oluncaya kadar sabrederse, kabirde sorguya çekilmez (bir daha zorluk görmez.)
Rabbini, peygamberini ve dinini sorar. Bu sorgudan sadece peygamberler ve çocuklar muaftır. Ehl-i Sünnet inancına göre, kâfirlere ve bazı günahkâr müminlere kabir azabı vardır.
Ehl-i Sünnet inancına göre, müşrik, kâfir, münafık ve günahkâr olan Mü'min ve Müslümanlar için kabir azabı vardır. Kabir, iman ve salih amel sahipleri için Cennet bahçelerinden bir bahçe, kâfirler için de Cehennem çukur- larından bir çukurdur.
Şehit kabirde meleklerin sorgulamalarından ve kabir azabından muaf tutulur.
Münker Ve Nekir Melekleri Ölen Kişiyi Sorguya Ne Zaman Çekerler? Münker ve Nekir melekleri ölen kişinin kabre koyulmasından hemen sonra sorgu için gelecekleri ayet ve hadislerde bildirilmektedir.
İlgili 27 soru bulundu
İlk olarak Ruman adlı bir melek, amel defterini oluşturmak için kabre gelir, sonra “Nekir ve Münker” veya “Beşir ve Mübaşşir” adlı iki melek kabre gelerek ölünün inanç ve yaptıkları ameller hakkında ölüyü sorguya çekerler.
Nihat Hatipoğlu ile Sahur programında Zehra Demirci, "Ölen kişiler evlerine ziyarete gelir mi?" diye sordu. Hatipoğlu, "Tabii ki her şey Allah'ın müsaadesiyle olur. Ölü kendi kendine evini ziyaret edemez.
İmanı varsa, yani itikadı düzgün bir Müslümansa, günahları çok olsa da, savaşta ölsün, anarşide ölsün, görevde ölsün, kanser gibi hastalıklardan ölsün, şehit olur. Doğal âfetler sebebiyle, mesela depremde, yangında, sel felaketinde, çığ altında kalmakla, yıldırım düşmekle, tsunamide, denizde ölmüş olsa yine şehit olur.
Ebu Hureyre -radıyallahu anh-'den rivayet olunan bir hadiste Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Şehit, ölüm anında sizlerden birinizin ısırıldığında hissettiği kadar acı hisseder.»
Hakiki Şehit
İslam'ın yücelmesi (ila-i kelimetullah), vatan müdafası için savaşırken ölen Müslümanlar. Bu kimseler yıkanmaz, kefenlenmez, namazları kılınıp kanlı elbiseleri ile defnedilir.
Ölüm ile başlayan ve tekrar diriliş gününe dek devam eden hayat kabir hayatı olarak isimlendirilmektedir. Kabir hayatından berzah olarak bahsedilmektedir. Peygamber Efendimizin (SAV) bir hadisinde "Kabir, âhiret duraklarının ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay geçer.
“Kabir azabından kurtulmak isteyen, namaza devam etmeli, sadaka vermeli, Kur'ân-ı kerim okumalı, Allahü teâlâyı çok tesbih etmeli; hainlikten, dedikodudan ve üzerine idrar sıçratmaktan kaçmalıdır.”
Özetle, “kabirde bedene azap” yoktur ancak “kabir azabı” vardır. Bir başka ifadeyle “kabir azabı” vardır; bu azap bedene değil “beşerî ruha”dır.
“Kim Cuma akşamı iki rekat namaz kılarak her rekatta Fatiha'dan sonra 15 defa Zilzal suresini okursa Allah onu kabir azabı ve kıyamet gününün korkularından korur.”
1.Allah Teâlâ'ya ortak koşmak (şirk) ve O'nu inkâr etmek (küfür). Şirkin kabir azabının sebeplerinden birisi olduğuna delâlet eden delillerden birisi de Zeyd b. Sâbit'in -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadistir. "Şirk zamanında öldüler." Sözü, şirkin, kabir azabının sebeplerinden birisi olduğuna delildir.
Kabir hayatı, dünya hayatıyla ahiret arasında bir köprüdür. Bu yüzden bu hayata berzah hayatı da denilir. Bu âlem her insan için farklı bir şekilde kendini gösterir. Şehitler bu hayatı öldüklerini bilmez bir halde geçirirken, ilim tahsili üzere ölenler bu âlemde de ilme devam ederler.
- Biz şehitlerin cesedininin çürümediğini görebilir miyiz? Değerli kardeşimiz, "Şehitlerin cesedi çürümez." diye bir kaide bulunmamakla birlikte, bazı şehitlerin cesetlerinin çürümediği bilinmektedir.
Şehitlerin beden bütünlüğünün olmaması nedeniyle cenazelerin lehimlenerek kapatılmış tabut içerisinde defnedilmesi düşünülüyor.
Tam şehit olan ve dünyâ şehidi olan, öldükleri vakit üzerinde bulunan kanlı elbiseleriyle gömülür ve yıkanmazlar. Allahü teâlânın huzuruna, harpte yaralanıp şehit oldukları andaki durumlarıyla gelirler. Yaralarından akan kan misk ve amber gibi kokar.
Diyanetten defin fetvası: Deprem bölgesinde cenazeler kefensiz ve yıkanmadan gömülebilir.
Trafik kazası sonucu çoğu ölümler de bu şekilde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla trafik kurallarına riayet ettiği halde kazada ölen müslümanların da hükmî şehid kabul edilebilecekleri söylenebilir.
'Allah yolunda ölenlerden başka şehit olanlar yedi çeşittir: Tâûndan ölen şehiddir, suda boğulan şehittir, zatülcenbden (akciğer zarı iltihabı-pleurisy) hastalığından ölen şehittir, karın ağrısından ölen şehittir, yangında ölen şehittir, yıkıntı altında kalarak ölen şehittir, hamilelikte ölen kadın şehittir.”
Mü'min, dünya hayatında sevdiği insanı ölüp ahirete gittiğinde de unutmaz. Hatta Vakıa Suresi 16. ayette de geçtiği gibi ehl-i cennet karşılıklı tahtlar üzerinde oturup dünyadaki hatıralarını ve maceralarını birbirlerine anlatırlar. Böylelikle âhirette mü'minin lezzeti ve sevinci artar.
Kabir hayatına gidenler, dünyadaki yakınlarının amellerinden haberdar olur mu? Eğer olursa sevinme veya üzülme söz konusu mudur? Onlar için dua ederler mi? Evet, kabir hayatına gidenler, dünyadaki yakınlarının amellerinden haberdar oluyor, seviniyor veya üzülüyor, onlar için dua ediyorlar.
el Cevab: Ölüm vakti takdir edilmiş sahsın yanına melekler gelir ve onun ruh ve cesedini ölüm hali için teslim alırlar. Buna ölüm sekaratı denilir. -Allah'ın emri ile ruh bedenden çıkar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri