Bunlar; egzersiz, soğuk ve sıcak kompres, omega 3, okaliptüs yağı, zencefil, yeşil çay. Egzersiz: Eklemi korumanın ve kireçlenmenin ilerleyişini yavaşlatmanın en etkili yollarından biri daha fazla hareket etmektir. Düzenli egzersiz kas ve kemiklerinizin güçlü kalmasına, eklemlerinizin daha esnek olmasına yardımcı olur.
Kireçlenmenin tam iyileşme sağlayan kesin bir tedavisi yoktur ancak belirtileri yönetmek için farklı seçenekler mevcuttur. Doktorlar, eklemlerdeki ağrı ve iltihabi durum için ilaç reçete eder. Fizik tedavi ile belirtilerin hafiflemesi sağlanabilir. Bazı hastalarda cerrahi işlem gerekebilir.
Eklem kireçlenmesi karşı evde aloe vera cilt yüzeyine sürülebilir, zencefil, zerdeçal ve yeşil çay tüketilerek iltihaplanmanın yarattığı ağrı azaltılabilir. Bunların yanında sıcak ve soğuk kompres yapmak, masaj uygulamak diz kireçlenmesine evde iyi gelen yöntemler arasında yer alır.
Egzersiz: Ağrı ve yorgunluğun azalması için düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır. Egzersizin ardından eklemlerin etrafını saran kasların dayanıklılık seviyesi artar. Sıcak ve soğuk kompres: Hem sıcak hem de soğuk kompres eklem ağrılarını kontrol altına almaya yardımcı olur.
D vitamininin özellikle eklem ağrısı ve osteoartirit (kireçlenme) ile ilişkisi olduğuna dair araştırmalar bulunduğunu belirten Prof. Dr. Gökhan Meriç, sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan bazı çalışmalar, düşük D vitamini seviyelerinin, eklem ve kas ağrısının artmasına neden olabileceğini gösteriyor.
İlgili 26 soru bulundu
Kireçlenmeye iyi gelen yiyecekler; somon, sardalya ve uskumru gibi yağlı balık türleri, yeşil yapraklı sebzeler, zeytinyağı, tam tahıl ürünleri, sarımsak, soğan, kalsiyum zengini besinler, turpgiller, ceviz, badem ve fındıktır.
Güneş ışınlarından yeteri kadar yararlanıldığında insan vücudu doğal olarak D vitamini sentezi yapabilir. Bununla birlikte özellikle 50 yaş üzerinde D vitamini eksikliği görülebilir. D vitamini eksikliği, kireçlenme ve ayrıca romatoid artrit gibi otoimmün artrit gelişimi ile ilişkili olabilmektedir.
İltihap ve kireçlenme, kişide büyük ölçüde ağrı, şişme veya sertleşmeye neden olur. Bu da kişinin hareketlerini önemli oranda kısıtlar. Kahvaltıdan önce alınan bir çorba kaşığı zeytinyağı, bu ağrı ve semptomları azaltıp, hastalıkların oluşmasını engellemektedir.
Sıcak ve soğuk uygulamalar; genellikle ödemin belirgin olduğu alevlenme döneminde soğuk uygulama yapılır. Kronik diz kireçlenmesi ağrısında ise sıcak uygulamalar tercih edilir. Sıcak uygulama hotpack, infraruj gibi yöntemlerle yapılabilir.
Boyun kireçlenmesine doğal çözüm konusunda akla gelen bitkilerden biri de aloe veradır. Aloe vera yağını masaj yoluyla kireçlenmeden etkilenen boyun bölgesine uygulamak bu bölgedeki ağrıları dindirir.
Bu sebeple sağlıklı bir yaşam için düzenli egzersiz yapmalıyız. Başlangıç aşamasındaki diz kireçlenmelerinde yürüyüş yapmak, diz eklemi ve çevresindeki kasları güçlendirerek olumlu etki yapacaktır.
Yaşın artması, obezite probleminin var olması, eklemlerin aşırı kullanımı ve genetik yatkınlık gibi faktörlerle risk ihtimali oldukça artmaktadır. Hareket halinde kireçlenme ağrıları daha fazla hissedildiği için hastanın dinlenmesi kendini fazla yormaması, ağırlığa maruz kalacağı hareketlerden kaçınması tavsiye edilir.
Dizdeki eklemleri korumak için yeterli ve düzenli beslenmek, kalsiyum bakımından zengin gıdalar tüketmek, yeterli C vitamini almak önemlidir. Bunun yanı sıra, egzersiz yapmak da kireçlenmeye karşı alınabilecek önlemler arasındadır.
İlaç Diz kireçlenmesi tedavilerinde ilaç olarak ilk tercihler, ağrı kesicilerdir. Parasetamol ve aspirin benzeri basit ağrı kesici ilaçlar, ilk aşamalarda oldukça etkilidir. Romatizma oluşumuna ve ilerlemesine etki eden non- steroid antienflamatuar ilaçlar, yani romatizma ilaçları önemli bir seçenek oluşturmaktadır.
Eklemlerde görülen şekil bozuklukları, şişlikler ve kemik çıkıntıları olabilir. Hastalığın ileri evlerinde hareket etmek zorlaşır ve işlev kayıpları yaşanabilir.
İnsan vücudu için çok önemli olan omega-3 yağ asidi sadece kalp krizi ve felci önlemekle kalmıyor; kaslar, tendonlar ve eklemlerin kireçlenme sürecini de yavaşlatıyor. Uzmanlar, “Omega- 3'ü sadece balık yağından değil yumurtadan, yağlı balıklardan, keten tohumundan ve cevizden de almak mümkün” tavsiyesinde bulunuyor.
Osteoartritte öncelikle kullanılan ilaç parasetamol grubu ağrı kesicilerdir. Bunlar hepimizin bildiği vermidon, minoset, parol gibi ilaçlar olup günde 2–3 kez alınabilir.
Ağrıları gidermede yan etkisi olmayan etkili bir tedavi yöntemidir. Bel tutulması, eklem ağrısı, baş ağrısı, bel-boyun fıtığı ve kireçlenmeye bağlı ağrıları giderir. Kaygı bozukluğu, depresyon ve korkulara karşı etkilidir.
Atel kullanmak bunun için pratik ve etkili bir çözümdür. Eğer ağrılı bölgede şişlik veya kızarıklık mevcutsa romatizmal ilaçlar uygulanılır. Eğer yalnızca ağrı mevcutsa ağrı kesici ilaçlar ile hastanın rahat etmesi sağlanır. Bu süreçte takviye gıdalar doktor tarafından hastaya önerilebilir.
Omuz kireçlenmelerinin tedavisinde koruyucu yöntemlerin ilk planda uygulandığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Deniz Aydın, istirahat, aktivite değişikliği, soğuk uygulama, sıcak buhar uygulaması, ağrı kesici ödem giderici ilaç kullanımı, eklem içi iğne uygulaması ve fizik tedavinin koruyucu yöntemleri oluşturduğunu belirtti.
Zencefil: İltihabı önleyen ve ağrıyı hafifleten zencefili kireçlenmeye bağlı ağrıların arttığı dönemlerde çay olarak günde 2-3 kez içebilirsiniz. Yeşil çay: Kireçlenmenin başlangıç aşamalarında düzenli olarak yeşil çay içerek kıkırdak dokusu kaybını yavaşlatabilirsiniz.
Eklem kireçlenmesi, eklem hastalığının en büyük nedenidir. Eklem kireçlenmesinden en çok etkilenen eklemlerimiz; kalça, diz, boyun, bel, başparmak eklemleridir.
Avustralyalı bilim adamları balık yağı ve D vitamininin dizlerdeki kireçlenmelerin tedavisinde olumlu etkisi olmadığını ortaya çıkardı.
D vitamini gereksinmesini karşılamak için en iyi kaynak güneş ışınlarıdır. D vitaminin diyetle alımı ise sınırlıdır. Diyette D vitamini en fazla somon, uskumru, sardalya gibi yağlı balıklar ve yumurta sarısında bulunmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri