Klorlu su cilt için sakıncalıdır. Çünkü kimyasal yapısı gereği cildin doğal yapısına zarar verir. Ayrıca cilde sürülen nemlendirici ve güneş kremleri ile etkileşime girerek cilt sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle havuz yerine denizi tercih etmenizde fayda var.
Klorlu suya maruz kalmak, bazı insanlarda ciltteki melanin pigmentinin daha belirgin hale gelmesine neden olabilir. Bu durum, güneşe maruz kalmak veya bronzlaşmak sonucunda oluşan lekelerin daha belirgin görünmesine yol açabilir.
Havuz kloru gözlerin yanmasına ve tahriş olmasına sebep olmaktadır. Uzun süre klorlu suda kalınması cilt rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Sivilce, akne vs. Havuz kloru solunum yolu rahatsızlıklarına ve astım krizlerine neden olmaktadır.
Klorlu su, yüzme havuzlarında kullanılan bir dezenfektan olarak sıklıkla kullanılır. Havuzda klorlu su ile temas edildiğinde, cildin bakteri ve mantar enfeksiyonlarına karşı korunmasına yardımcı olur. Ayrıca klorlu su, ciltteki yağları ve bakterileri yok ederek akne oluşumunu azaltmaya da yardımcı olabilir.
İlgili 39 soru bulundu
Havuz içerisinde bulunan klor cildi kurutucu etkiye sahiptir ve böylece sivilceleriniz kurumaya başlar ve zaman içinde söner. Fakat havuza girmeden cildinizin kalan bölgelerini ve saçınızı nemlendirmeyi unutmamalısınız ki vücudunuzun diğer bölümlerinde gereksiz kurumalar başlamasın.
Erken yaşlandırır
Suda bulunan kurşun, çinko, magnezyum, bakır, klor, kireç, tuz ve demir gibi ağır metaller birbirlerini tetikleyerek ciltte zincirleme reaksiyonlara sebep oluyor.
Kaplıca havuzundan sonra duş alınmaması herhangi bir sorun teşkil etmez aksine mineraller vücutta daha uzun süre kalacağı için termal sudan faydalanma oranı artmaktadır.
Klor reaksiyonları, kaşıntılı, kırmızı deri veya kurdeşen (kaşıntılı şişlikler) içerebilir. Klor ayrıca cildi kurutur ve mevcut dermatiti de tahriş edebilir.
Özellikle klor, cildin iyi nemlendirilmesiyle telafi edilmezse, egzamaya, kaşıntıya ve yüzde ve / veya vücutta diğer tahrişlere neden olan cilt kuruluğuna neden olur.
Cildinizi korumak içinse klorlu su bulunan havuzlardan çıktığınızda hemen temiz su ile duş almanız ve akabinde güneş koruma kreminizi kullanmanız gerekir. Klor, mikrop öldürücü bir kimyasaldır. Ve her kimyasal gibi cilde zarar verir.
Bu kimyasal maddeler bazı kişilerde; cilt kuruluğu, göz kızarıklığı, kaşıntı, cilt üzerinde aşırı sivilce yahut akne gibi oluşumlara yol açar. Bunun gibi cilt rahatsızlıklarının yanı sıra; astım krizi, hormon bozuklukları, bağırsak florasının değişmesi şeklinde ciddi sorunlara sebep olabilir.
Mikropları yok ederek gıda ürünlerinin temiz ve hijyenik şekilde tüketime hazır hale gelmesine yardımcı olur. Sağlık alanında da pek çok yönden faydası bulunur. Klor elementi ilaç sektöründe yaygın şekilde kullanılır. Klorun kolesterolü düşürmeye ve alerjik reaksiyonları azaltmaya yaradığı bilinir.
Ancak bu, kloru tamamen masum yapmıyor. Diğer yandan cilt, saç ve tırnaklarla uzun süre temas eden klorlu su, yararlı bakterileri öldürüyor, cilt ve tırnakları daha hassas hale getiriyor, saçın koruyucu üst tabakasına hasar veriyor. Sonuçta, kurumalar, çatlamalar, renk değişimleri ve kırılmalar başlıyor.
''Serinlemek için tercih edilen havuzlardan bakımsız saçlarla çıkmak mümkün. Çünkü, havuzların hijyenini sağlamak için kullanılan klorlu su, saçlara çok büyük zarar veriyor. Klorlu su, saçı korkunç boyutlarda yıpratıyor.
Bu sorunun cevabı ne yazık ki evettir. Klor sarıya boyanmış saçları ya da balyaj ve omre gibi sarışın vurgular yapılmış saçların yeşillenmesine sebep olur.
Yani birçok insanın ortak kullanım alanı olan havuzların kirli olmasının yanı sıra aşırı klorlu olması da kadınlarda vajinal enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Havuzlar, sadece vajinal enfeksiyonları değil idrar yolu enfeksiyonlarını da tetiklemektedir.
Yüzme havuzu suyu gözde tahrişe neden olabilir fakat saç dökülmesine neden olmaz. Yüzme havuzları suyunda kullanılan antibakteriyel ürünler ve klor yüzünden kötü bir üne sahiptir. Gözün konjunktivası tahriş olabilir, fakat düzenli olarak yüzme havuzuna gitmek saç dökülmesine neden olmaz.
Vücuda fazla gelen klor ise idrar yolu ile vücut dışına atılır. Dolayısıyla da bu test sayesinde aynı zamanda vücudun asit ve baz dengesinde sorun olup olmadığı da erken dönemde teşhis edilebilir.
Cilt, bağışıklık sistemin önemli bir parçasıdır. Sürekli suda kalındığında örtü tabakasında zedelenmeler olabilir. Uzun süre suda kalınması ciltte kurumaya neden olacağı için enfeksiyonlara da açık hale gelecektir. Bunun için; denizde ya da havuzda 1 saatten fazla kalmak önerilmemektedir.
Havuzda geçirilen zaman 45-60 dakika ile sınırlandırılmalıdır. Yine gözleri korumak için havuz gözlüğü, kulakları korumak için kulak tıkacı, burundan çok fazla su kaçmasın diye burun tıkacı kullanılmalıdır.
Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: "Klor aşırı miktarda olursa gözde irritasyon meydana getirerek kızarma ve yanmaya neden olur. Bir havuza temiz diyebilmek için klor kullanmanın yeterli olmadığını unutmamak gerekir. Sadece klor kullanılarak temizliği sağlanan havuzlarda yüzenler dikkatli olmalı."
Klorlama işleminin bakteriler üzerinde bakterisit bir etkisi vardır. Bu işlemi de glikoz oksidasyonunu engelleyip enzim aktivasyonunu azaltarak gerçekleştirir. Klorlama işlemi sudaki tat ve renk üzerinde etkili olan bakteri ve virüsleri ortadan kaldırır. Bu sebeple de koku, tat ve kimyasal anlamda kontrol sağlar.
Sıvı klorun sudan güneş ışınlarından etkilenerek kaybolma süresi yaklaşık olarak 3-5 saat iken toz klor 7-9 saat arası havuzda etkisini göstermektedir.
Metal lekeleri – kırmızımsı-kahverengi ya da koyu renkli lekeler genellikle yüzme havuzuna klor ekledikten sonra oluşur. Bu lekelerin oluşma sebeplerinden bir başkası ise granül klor ile havuz şoklanması olarak görülebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri