Bu kolajen eksikliği, yaygın görülen yaşlanma belirtilerine neden olur. Kırışıklıklar, elastikiyetini yitirmiş deri sarkmaları ve sert eklemler vücudun daha az kolajen ürettiğinin işaretleridir. Kolajen seviyeleri yüksek olduğunda cilt yumuşak, pürüzsüz ve sıkıdır.
Organlarımızı ve cildimizi oluşturan hücre dışı matriksin ana bir bileşeninden oluşan tip 3 kolajen kalp ve kan damarları ile kan dokusunu oluşturmada, cilde esneklik ve sıkılık kazandırmada etkilidir. Kasların, organların ve arterlerin yapısını destekleyerek damarlara elastikiyet, kaslara güç verir.
Kolajen cildin dolgun görünmesini sağlayan ve kırışıklıkları azaltan bir vücut komponentidir.
Kollajenin üstte de bahsettiğimiz, en önemli faydası: Daha sıkı, kırışıklıkları azalmış ve genç bir cilt. Cilt yapısını bir arada tutan kollejen üretimi hızlandığında erken yaşlanma belirtilerinin ortadan kalkması ve sarkan cilt yapısının toparlanması asla bir mucize değil.
Cildin daha canlı görünmesini sağlar. Ayrıca C vitamini serumu kolajen üretimini destekleyerek cilde sıkılık kazandırır. Hücre yenilenmesini hızlandırarak yaşlanma belirtilerine karşı koyar. Cilt lekelerini giderir ve kırışıklıkları ve sarkan cildi toparlar.
İlgili 43 soru bulundu
Kilo kaybı nedeniyle oluşan kırışıklıklarda veya sarkmalarda kolajen takviyesi kullanımı, sadece yüzdeki kırışıklık ya da sarkmaların değil, tüm vücuttaki sarkmaların azalmasında önemli bir etkiye sahip.
Uzmanlar bir süredir botoks yerine kolajeni öneriyorlar. Bunun sebebi kolajen hem vücudumuz içerisinde bulunması nedeniyle vücudun daha kolay kabul ettiği bir madde olmasından hem de günümüzdeki en sağlıklı ve doğal yöntem olmasından dolayıdır. Balık kolajeni son yıllarda botoksa göre daha çok tercih edilmektedir.
Yapılan bir çalışmada sekiz hafta boyunca kolajen takviyesi alan kadınların cilt gençleştirme etkisi yaratarak, ciltlerinin elastikiyetinin arttığı ve derin kırışıklıklarda azalma olduğu saptanmıştır.
Farklı kolajen tiplerinin de farklı dokularda farklı yoğunlukta oldukları biliniyor. Örneğin cildin yüzde 70'ini kolajen tip 1 ve 3 oluşturuyor. Bu durumda eğer kolajeni cildinize destek için kullanacaksanız tip 1 ve 3 kolajen karışımlarını özellikle de tip 1 kolajen tercih etmeniz lazım.
Klinik çalışmalara göre kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay hiç ara verilmeden kullanılması gereklidir. Kolajen takviyelerini genelde 30'lu yaşlardan sonra bireyin ihtiyacına göre öneriyoruz. 30-50 yaş arasında yılda 2 defa 3'er aylık kürleri, 60 yaş üzerinde yılda 3 defa 3 aylık kürleri tavsiye ediyoruz.
Bunun sebebi ciltte azalan kolajen seviyesi. Cildin yapıtaşlarından kolajen, yağ kanallarının ve dolayısıyla gözeneklerin tutunduğu iskelet. İşte bu iskelet zayıfladığında gözenekler gevşiyor ve belirginleşiyor.
Kolajenin faydaları ise vücut ve cilt üzerinde saymakla bitmez. Cildi nemlendirir, kuruluğu giderir, esnekliği arttırır. Cildin yaşlanmasını, sarkmaları ve kırışıklıkları engeller. Ciltteki yaşlanma çizgilerini ve selülitleri azaltır, yaraların daha hızlı iyileşmesini sağlar.
Kolajen üretimini artırmak için; Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir. Kemik suyu tüketmek de kolajen miktarını artırmaya yardımcı olabilmektedir.
Kemik suyunun içerisinde bulunan kolajen cildin elastikiyetini artırmada oldukça etkilidir. Kolajen ise içerisinde bulunan değerler sayesinde cildi besler ve yaşlanmasını önleyici etkiler sunar. Yaş ilerledikçe vücut daha az kolajen üretmeye başlar. Cildin genç kalmasında en etkili bileşen kolajendir.
Özellikle de tip 1 kolajen içeren ürünleri yaşlanma karşıtı olarak kullanmaya başlayabilirsiniz. Aynı şekilde saç ve tırnak sağlığı için kolajen takviyesi almak için de yine 1 ya da 3 tip kolajen ürünleri kullanabilirsiniz.
Vücut için olmazsa olmaz bir protein olan kolajenin en önemli etksi cilde ve vücuda esneklik vermektir. Genel olarak kolajenin ne işe yaradığını ve faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz: Cildin sıkı ve pürüzsüz olmasını sağlar. Cilt yapısını ve kasları bir arada tutar, daha esnek olmasını sağlar.
✓ Kolajen tozu takviyeleri genelde servis başına daha fazla kolajen içerir; bu açıdan kolajen hapı ve tabletine göre üstündürler. Kolajen hapı veya tabletinden yeterli verim alamayan kişiler daha fazla kolajen içeren toz ürünlere yönelebilmektedir.
Yaşınız kolajen kullanımı için ideal bir yaştır. 20 yaşından itibaren yılda 1 kez 4'er aylık kür, 30 yaşından itibaren yılda 2 defa 3'er aylık kürleri, 50 yaş ve üstü için ise yılda 3 defa 3 aylık kürler tavsiye ediliyor.
Doktorun talimatlarına ve seçilen kolajen formuna göre kolajen tüketimi düzenli bir şekilde yapılmalıdır. En iyi kolajen markası sıralamalarında Assos, CH-Alpha, Collazen, Day2Day, Dynavit, Nutraxin, Solgar, Suda-collagen ve Voonka gibi markalar sık sık önerilmekte ve kullanılmaktadır.
Kolajenin şu ana kadar tespit edilen 20 tipi var ama en çok bilinenleri tip 1, tip 2 ve tip 3. Tip 1 kolajen cilt için en çok tercih edilen tiptir. Cildinizdeki kırışıklıkları ve çizgileri kaldırmada oldukça etkilidir. Tip 2 kolajen eklem sağlığı için çok faydalıdır.
Cildimiz büyük oranda TİP 1 & 3 kolajen içerir. Bu amaçla balık ve sığır kaynaklı TİP 1 veya TİP 1 & 3 formdaki kolajen takviyeleri öne çıkıyor. 8-12 haftalık kürler halinde kullanıldığında cilt üzerindeki klinik etkileri gösterilmiştir. Kürler arasında 1-2 aylık ara verilebilir.[17][18]
Hayır. Yüze yapılan dolgu uygulamaları Botox zannedilmektedir. Botox bir dolgu maddesi değildir, yüzü şişirmez. Estetik operasyonlarda, dudak ve yanakları dolgunlaştırmak için bazı dolgu maddeleri kullanılmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri