Genel olarak takviye edici gıdaların sabah alınması gerekli gibi bir algı vardır. Collagen proteinden oluşan bir takviye gıdadır. Bu anlamda protein günün her saati vücut tarafından emilim gösterebilmektedir. O nedenle kollajenlerin aç veya tok karnına alınması arasında önemli bir fark yoktur.
Kolajen destek ürünleri içeriği balık, tavuk veya sığır kaynaklı olabilir. Kolajen takviyelerinin daha iyi etki göstermesi için kahvaltıdan yarım saat önce veya gece yatmadan aç karnına alınması daha iyi olur.
Vücut, onarımını uyku sırasında daha fazla yapar. Uykuyu bir batarya dolum süreci olarak düşünebilirsiniz. Uykudan hemen önce aç karna içilen sıvı kolajen de vücut başka bir enerji kullanımı yapmadığı için midede kolay emilir ve etkisinden hiçbir şey kaybetmez!
İşin uzmanları yani doktorlar, kolajen takviyelerini genelde 30'lu yaşlardan sonra öneriyor yine de. Kolajen yılda kaç kez kullanılır diyecek olursanız, 30-50 yaş arasında yılda 2 defa 3'er aylık kürleri, 60 yaş üzerinde yılda 3 defa 3 aylık kürleri tavsiye ediyorlar.
Kolajen takviyelerini tüketmek için belirli bir ideal saat bulunmamaktadır. Klinik bir çalışma veya öneri, bu takviyelerin belirli bir zaman diliminde alınmasını önermez. Size bağlı olarak, aç veya tok karnına, sabah, öğle ya da akşam saatlerinde kullanabilirsiniz.
İlgili 26 soru bulundu
Vücut günün her saati protein enzimi yapabildiğinden dolayı ister sabah için ister akşam için kolajen takviyesi size iyi gelecektir. Ayrıca aç veya tok karnına tüketilmesinde de herhangi bir problem yoktur.
Her öğünde belirli miktarlarda kolajen tüketmek metabolizmayı hızlandırabilir. Bu sayede kilo vermeye yardımcı olur.
Sıradan bir toz kolajeni suya karıştırmak yerine veya yine sıradan bir tablet kolajeni her gün tüketmek yerine neden sıvı kolajen kullanmalısınız? Bu sorunun cevabını aslında bilim veriyor. Yapılan araştırmalara göre sıvı kolajen, toz veya tablet kolajene oranlandığında çok daha hızlı şekilde emilmektedir.
En iyi kolajen markası sıralamalarında Assos, CH-Alpha, Collazen, Day2Day, Dynavit, Nutraxin, Solgar, Suda-collagen ve Voonka gibi markalar sık sık önerilmekte ve kullanılmaktadır.
Kolajen üretimini artırmak için; Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir. Kemik suyu tüketmek de kolajen miktarını artırmaya yardımcı olabilmektedir.
Kemik kaybına bağlı hastalıkların önlenmesinde kalsiyum ve D vitamini ile birlikte kolajen takviyeleri de hekimler tarafından önerilebilir.
Çay, kahve ile tüketmek: Kolajen çay ve kahvenin tadını ve kokusunu değiştirmez. Bu nedenle çay ve kahve ile beraber de içilebilir. Meyve suyu ile tüketmek: Meyve suyuna kolajen ekleyerek gayet sağlıklı ve pratik bir şekilde alınabilir.
Sonuç olarak Kolajen C vitamini ile mi alınmalı sorusuna gelirsek; evet, C Vitamini ve Kolajen birlikte tüketilebilir. Eğer kullandığınız kolajen takviyesi yeterli miktarda c vitamini içeriyorsa ekstradan c vitamini almanız gerekmez. Bunu besinlerden de rahatlıkla karşılayabilirsiniz.
✓ Kolajen tozu takviyeleri genelde servis başına daha fazla kolajen içerir; bu açıdan kolajen hapı ve tabletine göre üstündürler. Kolajen hapı veya tabletinden yeterli verim alamayan kişiler daha fazla kolajen içeren toz ürünlere yönelebilmektedir.
Vitamin C, kolajen üretiminde rol oynar. Bu yüzden yeterli C vitamini alınması kolajen sentezi için gereklidir. Bakır minerali, üretilen kolajenin düzenlenmesinde görev alır. Kolajenin dokuya gerekli sağlamlığı verebilmesi için gerekli bağ oluşumlarında bakır rol oynar.
Bu durumda eğer kolajeni cildinize destek için kullanacaksanız tip 1 ve 3 kolajen karışımlarını özellikle de tip 1 kolajeni tercih etmeniz gerekir. Saç ve tırnaklarınızın bütünlüğü için onları desteklerken de tip 1 ve tip 3 kolajen karışımlarını kullanmak etkili olur.
2.Peptitler. 40 yaşından sonra öğrenmen gereken cilt bakım terimlerinden biri de peptitler. Kolajen peptitler, ciltte üretimi azalan kolajenin artmasına yardımcı olan proteinlerdir. Peptitler genç yaşlarımızda cilt altı dokusunda bolca bulunurlar fakat 40 yaşından sonra derideki peptitler düşüşe geçiyorlar.
Kolajen ürünleri vücudunuzda oluşmaya başlayan kolajen eksikliğine karşı güçlü bir destek sağlıyor. Özellikle balıktan elde edilen tip 1 hidrolize kolajenler, takviye kullanmak isteyenler için hem sağlıklı hem etkili birer seçenek.
Kemiklerin yapısında %90 oranında bulunan tip 1 kolajen, kemik mineral yoğunluğuna katkı sağlıyor ve kemik ile eklemlerin sağlıklı formunu korumasına yardımcı oluyor. Dolayısıyla kemik ağrılarını da azaltıyor. Bu nedenle, özellikle 25 yaşından itibaren tip 1 kolajen takviyesi kullanımına başlamak gerekiyor.
Kolajen takviyelerini alırken vitamin ve mineraller (özellikle C vitamini) ile desteklenmiş kombinasyonların seçimi etkinlik açısından önemli. Desteklenmiş ürünlerin kullanımı vücutta kolajen emilimini artırır. Günlük alınması gereken kolajen miktarı 5000 mg ve üzeridir.
Kolajen, cilt sağlığımız ve vücudumuzdaki sağlığın diğer bazı yönleri için gereklidir. Tek başına cildi nemlendirmek, dolgun ve sağlıklı görünmesine yardımcı olmak, eklem ağrısını, kemik ağrısını ve bağ dokusu ağrısını hafifletmek için harikadır, bağırsak sağlığını iyileştirebilir ve saç ve tırnakları güçlendirebilir.
Bu miktar ise 10 grama denk gelir. Her gün 10 gram kolajen takviyesi kullanmak, ilerleyen zamanlarda oluşabilecek yaşlanma belirtilerine karşı direnç kazanmanızı sağlar. Dolayısıyla, kolajen kullanımına ara vermeden her gün devam etmek, sağlığınız açısından pek çok faydayı beraberinde getirir.
Kolajen, bağ dokunun önemli bir parçası olması nedeniyle, kırışıklıkları azaltan ve cildin daha dolgun görünmesini sağlayan bir yapıdadır. Kolajenin içerdiği amino asit, yani protein yapıları cildi dolgunlaştırır ve daha sağlıklı bir görünüme sahip olmasını sağlar.
Organlarımızı ve cildimizi oluşturan hücre dışı matriksin ana bir bileşeninden oluşan tip 3 kolajen kalp ve kan damarları ile kan dokusunu oluşturmada, cilde esneklik ve sıkılık kazandırmada etkilidir. Kasların, organların ve arterlerin yapısını destekleyerek damarlara elastikiyet, kaslara güç verir.
Bağışıklığı güçlendirerek hastalıklara karşı kalkan görevi sağlar. Antioksidan oranı çok yüksektir. Kalp sağlığına fayda sağlayan bir protein olarak bilinir. Cinsel gücü arttırarak, sağlıklı bir cinsel yaşam sunar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri