Kıyı Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan meteorolojik olaylara göre değişen doğal çizgidir. Tabii ve suni göllerde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce belirlenen maksimum su kotu kıyı çizgisini belirler.
Madde 9 – Kıyı kenar çizgisi, valiliklerce, kamu görevlilerinden oluşturulacak en az 5 kişilik bir komisyonca tespit edilir. Bu komisyon; jeoloji mühendisi, jeolog veya jeomorfolog, harita ve kadastro mühendisi, ziraat mühendisi, mimar ve şehir plancısı, inşaat mühendisinden oluşur.
Valilik uygun görüşü ile birlikte bu belgeleri ve konu ile ilgili diğer belgeleri Bakanlığa gönderir. Uygun görülen kıyı kenar çizgileri bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe girer.
Kıyı kenar çizgisi(KKÇ) “Deniz, tabi ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırını” ifade eder.
Madde 1 - Bu Kanun, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerim gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarım tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir.
İlgili 41 soru bulundu
Uzunluğu, derinliği ve şekli, doğal ve kültürel değerler dikkate alınarak belirlenen kıyı kenar çizgisi, planlama ve yapılaşmanın en önemli unsuru olup; planlama ve yapılaşma şartları bu çizgiye göre belirlenir. Daha sonra valiliğin uygun görüşü ve Bakanlığın onayı ile kesinlik kazanır.
Kıyı Kanunu Yasası'nda yapılan değişiklikle yasada 50 metre olarak geçen kıyı çizgisi sınırının 10 metreye çekild.
Kıyı Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan meteorolojik olaylara göre değişen doğal çizgidir. Tabii ve suni göllerde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce belirlenen maksimum su kotu kıyı çizgisini belirler.
Deprem nedeniyle olan kıyı kenar çizgisi değişiminde, kara alanındaki çökmeler sonucu değişimin yönü hep denizden karaya doğru olmuştur. zmit Körfezi'nde tsunamilerin olduğu ve kıyı kenar çizgisinin değişmesine yol açtığının belirtildiği çalışmalar mevcuttur.
Özellikleri. Tabi ve suni göllerde Devlet Su İşleri, Genel Müdürlüğünce belirlenen maksimum su kotu kıyı çizgisini belirler. Kıyı çizgisi durağan değildir. Aksine gel-git hareketlerine, sürekli rüzgarların veya seyş olaylarının etkisiyle kıyı şeridi üstünde ileri geri yer değiştirir.
Kıyılarda bu yapılar dışında herhangi bir yapı yapılması kanunen mümkün değildir. Kanun, kıyı kenar çizgisinden sonraki en az 100 metrelik kuşağı sahil şeridi olarak belirlemiştir. Sahil şeridini ilk 50 metre ve ikinci 50 metre olarak belirlemiş ve buralardaki yapılaşmaya da önemli sınırlamalar getirmiştir.
Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Kıyı Kanunu doğrultusunda sadece sahil şeridi sınırının sonrasındaki kara bölgesinde, özel mülkiyete ait konutların planlanması, inşa edilmesi mümkündür. Kıyı kenar çizgisinden itibaren ilk 100 metre içerisinde özel mülkiyetler bulunsa da burada yapı yapılması ilgili kanuna göre yasaklanmıştır.
Bunlardan birincisi 1984 yılında yapılan ilk Kıyı Kanunu'dur. Bu kanunun 1986 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından kıyının kamu yararına kullanım şartlarını yerine getirmemesi nedeniyle iptal etmesinin ardından 1990 yılında çıkarılan ve halen yürürlükte olan 3621 sayılı yasa yapılmıştır.
Kıyı ise kıyı kenar çizgisi ile kıyı çizgisi arasındaki alanı tanımlamaktadır. Sahil kıyı kenar çizgisinden sonra kara içine doğru minimum 100 m enindeki alandır. Eski Türkçe "kıdığ" (kenar, sınır) sözcüğünden gelen kıyı sözcüğü ise, kesmek anlamındaki kıd- köküne dayanır.
Yönetmelik uyarınca halihazırda onaylanmış kıyı çizgileri, sadece belli istisnai durumlarda değiştirilebilmektedir. Yönetmelik ile öngörülen değişiklikle birlikte halihazırda onaylı kıyı kenar çizgilerinin kıyı özelliği taşıyıp taşımadığına dair yeni bir valilik incelemesine imkan tanıyan ek bir istisna getirilmiştir.
1982 yılında yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 43. maddesi, kıyıların hukuki durumunu düzenlemiştir. 43. maddeye göre kıyılar Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu için, bu nitelikleri gereği özel mülkiyete konu olmaları mümkün değildir.
Kıyı Çizgisi:
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan meteorolojik olaylara göre değişen doğal çizgidir. Tabii ve suni göllerde Devlet Su İşleri, Genel Müdürlüğünce belirlenen maksimum su kotu kıyı çizgisini belirler.
Deprem sırasında dalga hareketleri veya deniz altı kaymaları nedeniyle denizde türbülans yaşanabilir. Bu nedenle, güvenli bir bölgeye ulaşana kadar deniz trafiğine dikkat etmeniz gerekmektedir. Deprem sonrası olası tsunami tehlikesine karşı uyarıları takip edip ve bölgeyi terk etmek gerekiyorsa bunu hemen yapmalıyız.
Sosyal ve Ekonomik hak oluşunun bir sonucu olarak, Kıyılardan Yararlanma Hakkı da Pozitif statü haklardan biridir. Pozitif Statü Haklar, bireyin devletten bir pozitif edimde bulunmasını istediği haklardır.
1-İskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları gibi, kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı korumak amacına yönelik alt yapı ve tesisler.
Kıyı içeren alanlarda denetim yetkisi kime aittir? Kıyılarda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda ve sahil şeritlerindeki tüm uygulamalar, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bu sınırlar dışında valiliklerin denetimi altındadır.
Sahil şeridinde yapılacak yapılar, kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilecek. Yapı yaklaşma mesafesi içinde kalan alanlar, uygulama imar planıyla gezinti alanları, dinlenme ve rekreaktif alanlarla yaya yolları olarak düzenlenebilecek.
Kıyının kamusal mal oluşu statüsüne uygun olarak gerek Anayasa'da, gerekse Kıyı Kanunu'nda ve diğer hukuk kurallarında bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, kıyılarımız herkesin kullanımına açıktır ve kamusal mal olma niteliği dolayısıyla kamu hukukunun kamusal mallara ilişkin ilkelerine de tabiidir.
Bitirilmiş yapılar ile ruhsat alınarak en az subasman düzeyine getirilmiş yapıların bulunduğu parsel sayısı, ilgili imar adasındaki parsel sayısının yarısından çok ise kısmı yapılaşma söz konusudur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri