Lidce, Batı Anadolu'da, başlangıçta günümüzde Gediz Nehri havzasına denk gelen Lidya ülkesinin halkı olan Lidyalılar tarafından kullanılmış ve MÖ 7. yüzyıldan itibaren kayda geçmiş Anadolu dili.
Lidya yazısı Yunan alfabesinin bir türünden adapte edilmiştir ve 26 işaretin hemen hepsinin (8 sesli, 18 sessiz) Yunancada doğrudan karşılığı vardır. Çoğu harf ya Yunanca karşılıkları ile aynı seslere ya da Yunancadaki harflerden türetilebilecek seslere sahiptir.
Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan ve doğudan Anadolu'ya gelen Lidyalılar önce Hititler'in daha sonra da Frigler'in egemenliği altında yaşadılar.
Lidya (Lidce: 𐤮𐤱𐤠𐤭𐤣𐤠 Śfarda, Grekçe: Λυδία Lȳdíā), Anadolu'da Tunç Çağı'nın sonlarından başlayarak MÖ 6. yüzyıla kadar hüküm süren Lidya medeniyetinin merkezini oluşturan tarihî bölge. Esas olarak Gediz Nehri ve Küçük Menderes vadilerini kapsayan, günümüzde yaklaşık olarak Manisa ve Uşak illerine denk gelen bölgedir.
Lidya Yunanca kökenli bir isim olmaktadır Bununla birlikte Türkçede de yer alan ve sıklıkla kullanılan bu güzel isim "Cennet bahçesi" anlamını taşımaktadır.
İlgili 40 soru bulundu
Lidya Yunanca kökenli bir isimdir.
MÖ yedinci ve altıncı yüzyıllarda kısmen Anadolulu ve kısmen Yunan (Lidya kültürünün diğer ögelerinde olduğu gibi) tanrılardan oluşan bir panteonla, Lidya dini çok tanrılıydı. Lidyalılarca tapılan bazı tanrı ve tanrıçalar kökeninde Anadolulu, diğerleri ise kısmen ya da bütünüyle Yunandı.
7. Yüzyılda Anadolu'nun batısında Menderes Irmağı ile Gediz Irmağı arasında kalan bölgede kurulmuş bir Antik Çağ uygarlığıdır. İnsanlık tarihine önemli katkıları bulunan Lidyalılar, tarihte ilk defa parayı bulan uygarlık olarak bilinir. Para yapımında elektrolit, gümüş ve altın kullanan Lidyalılar, M.Ö. 6.
Tarihte devlet güvencesinde paranın ilk basıldığı yer olarak bilinen Lidya döneminin Sardes Kenti, tarım, hayvancılık, ticaret ve Paktolos (Sart ) Çayı'nda yapılan altın madenciliği sayesinde zengin bir kent olmuştu.
Antik dönemde Likya'nın komşusu olan Karya ve Lidya Medeniyetleri de bölgenin kültürel zenginliğine zenginlik katıyor. Pek çok antik kentin birleşimiyle kimlik kazanan Likya'nın M.Ö. 168 yılında Roma İmparatorluğu tarafından bağımsız edildiği biliniyor.
Ticarette oldukça ileri olan Lidyalılar döneminde, ticaretin daha kolay yapılabilmesi için madeni paralar üretilmeye başlandı. Lidya Kralı Alyattes'in emriyle basılan ilk madeni paralar, gümüş ve altın gibi değerli madenlerden üretilmiştir.
Ele geçirilen 57 altın ve gümüş sikkenin de Lidya ve İyon dönemlerinde basıldığı ve döneminin nadir örneklerinden olduğu, tanesinin Avrupa'daki müzayedelerde 20 ile 100 bin dolar arasında değiştiği kaydedildi.
Altın, gümüş ve mermer açısından zengin kaynaklara sahip olmuşlardır. İklimin uygun olması, temel tarım ürünlerinin yetiştirilmesine olanak sağlamıştır. Lidya başkenti olan Sardes'ten, bir Asur kenti olan Ninova'ya kadar ulaşan Kral Yolu'nu kurmuşlar ve bu şekilde doğu – batı ticaretini geliştirmişlerdir.
Lidya yazısı Yunan alfabesinin bir türünden adapte edilmiştir ve 26 işaretin hemen hepsinin (8 sesli, 18 sessiz) Yunancada doğrudan karşılığı vardır. Çoğu harf ya Yunanca karşılıkları ile aynı seslere ya da Yunancadaki harflerden türetilebilecek seslere sahiptir.
Lidya Devleti Anadolu'nun Gediz ve Küçük Menderes nehirlerinin arasında kurulmuştur. M.Ö. 687 ve 546 yıllarında yaşadılar.
Dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda başkanlığındaki komisyon 9 aylık bir çalışma sonunda 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 liralık kupürlerden oluşan Birinci Emisyon Grubu banknotların basılması kararını almış ve basım işi, bir İngiliz firması olan Thomas De La Rue'ya verilmiştir.
Tarihteki ilk madeni para olma özelliği taşıyan Lidya parası, darp suretiyle basılmıştır. Sabit bir alt kalıp üzerine konan madeni pula hareketli bir üst kalıp yerleştirerek, bir çekiçle vurmak suretiyle darp gerçekleştirilmiştir.
Merkez Bankası; Türkiye'de para basma ve ihraç yetkisine sahip tek banka olmakla birlikte, bu imtiyazı Türkiye Büyük Millet Meclisinden (TBMM) almıştır.
Bu dönemde yaşayan devletlerin geçim kaynakları çoğunlukla tarım ve hayvancılıktı. Tarım ve hayvancılığın yanı sıra; madencilikte, kara ve deniz ticaretiyle de yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Öyle ki kral yolunu inşa etmişlerdir.
Lidya'da üç kral hanedanı hüküm sürmüştür: Sırasıyla "Atyadlar", "Heraklidler" ve "Mermnadlar".
İlk çağda Batı Anadolu'da, Gediz ve Menderes nehirleri arasındaki bölgede kurulan Lidyalılar, Efes'ten Mezopotamya'ya kadar uzanan Kral Yolu denilen ünlü ticaret yolunu yapmışlardır.
Binyılda Eski Anadolu'nun önemli kültürlerinden olan Hitit, Frig, Urartu ve Lidya'nın ekonomisinin temeli tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır.
Bu medeniyetin yaşam sürdüğü Lidya yerleşim yerinin başkenti ise Sardes olarak isimlendirilir. Kral Yolu'nun ilk noktası olarak bilinen Sardes, şimdiki zamanda Manisa ilinin Salihli ilçesinde bulunmakta.
Lidya uygarlığı Kral Yolu sayesinde ekonomi, bilim, sanat, kültür ve ticaret alanında önemli ilerlemeler kaydetti. Yine tarihte ilk kez madenî parayı basıp kullanarak ticaretteki takas usulüne son verdiler. Lidyalılar, Fenike alfabesi kullandılar. Dokumacılık ve madencilik sanatında ilerlediler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri