Peygamberlerin günahtan korunmuş olduğunu ifade eden terim. Dinî ve hukukî koruma, dokunulmazlık anlamında fıkıh terimi.
(ﻣﺤﺼﻮﻥ) sıf. (Ar. ḥiṣn “korumak, muhkem yapmak”tan maḥṣūn) Sağlam, dayanıklı hâle getirilmiş, tahkim edilmiş, müstahkem: Devletinde alalar nice kılâ-ı mahsun (Nâilî).
Dilimize Arapçadan geçmiş olan masum kelimesi ismet sözcüğünden türetilmiştir. İsmet, saflık ve temizlik anlamına gelirken masum kelimesi de suçsuz ve günahsız demektir.
masum içinde h sesi olmayan ve anlamı suçsuz günahsız anlamına gelen bir sözcüktür. mahzun ise üzgün anlamında kullanılır. mazur mazeretten gelir ve mazereti olan anlamında kullanılır. son olarak masun ise korunmuş anlamında dilimizde kullanılmaktadır.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan bu sözcük bayılmak üzere olan kişi anlamına gelir.
İlgili 30 soru bulundu
Dilimize Arapçadan geçmiş olan Mahsus kelimesi husus sözcüğünden türetilmiştir. Husus, birine özel olmak anlamına gelirken mahsus da bir kişiye ayrılmış, sadece bir kişiye ait olan demektir.
Tarihî Türk yazı dillerinde arı- “suçsuz ol-”, arın- “günalardan temizlen-, ma- sum ol-" şeklinde ve arıg, aruv, aru vb. şekillerdeki kelimenin de "suçsuz, masum, (mecz.) temiz" anlamlarında kullanıldığı görülür.
Yeni doğacak bebeğine Masume ismini vermeyi düşünenler, bu ismin ne anlama geldiğini araştırıyor. Masume isminin anlamı TDK'da yer alan bilgilere göre şu şekilde: 1. Günahsız, suçsuz.
Masum kelimesine zıt ya da karşıt olan kelime suçlu kelimesidir.
Kibar şekilde davranan bir kişiye ne kadar naif denir. Naif kelimesi; tecrübesi olmayan, toy, deneyimsiz anlamlarına gelmektedir. Nahif ise; hassas, ince, kibar manalarını taşır. Yani bir kişiye sıfat şeklinde kibar demek amaçlı nahif kelimesini kullanmak daha doğru olur.
Ömer ismi, canlı olmak, hayat anlamlarına gelmektedir. Aynı zamanda yaşayış manasında kullanılmaktadır. Arapça kökenli bir sözcük olan Ömer Arap, Fars ve Türk toplumlarında sıklıkla kullanılmaktadır. Ömer ismi, adaleti temsil etmektedir.
Türk Dil Kurumu tarafından Muhammet olarak yazılmaktadır. Sevgili Peygamberimizin (S.A.V) ismi olduğu belirtilmektedir. Muhammed isminin anlamı, pek çok kere, tekrar tekrar övülmüş, methedilmiş olarak ifade edilmektedir. Öte yandan güzel huylu, hoşgörülü anlamına da gelmektedir.
İsmet sıfatı, günahsız, tüm günahlardan arınmış demektir. Açılımı, Allah'ın Peygamberleri günah işleme eyleminden korumasıdır. Allah ve kulları arasında elçilik görevi bulunan Peygamberler, tebliğ etmekle görevlendirilmişlerdir.
“İhsan” ve “muhsin” kavramları bunun bariz örneklerinden ikisidir. Her iki kelime de Türkçeye anlam daralması ile girmiş ve bu meallere de yansımıştır. İhsan kelimesi Türk-çeye iyilik etmek, iyilik, yardım ve bağış, muhsin kelimesi ise iyilik eden, yardım eden, bağışta bulunan, iyi kimse anlamı ile girmiştir.
Arapça kökenlidir. Arapça "murad" kökünden Türkçeye geçmiştir. Arapça rwd kökünden gelen murād (مراد), "istenen şey, dilek" sözcüğünden alıntıdır.
(ﻣﺤﺴﻦ) sıf. ve i. (Ar. iḥsān “güzel yapmak, iyilik etmek”ten muḥsin) İyilik eden, iyi ve güzel işler yapan, iyilikte bulunan, lutuf ve ihsan eden (kimse). Muhsine (ﻣﺤﺴﻨﻪ) sıf. Muhsin kelimesinin kadını ifâde eden, kadın ismi olarak kullanılan veya tamlamalarda ortaya çıkan aynı mânâdaki müennes şekli.
Masumun eş anlamlısı kelimeler: Suçsuz. Günahsız.
Türk dilinin tarihî dönemlerine ait metinlerinde “akıl ve zihin” göstereniyle ifade edilen es kelimesi, Eski Türkçenin ög ve uķuş sözcüklerinin Oğuzcadaki karşılığıdır.
Babil ve Asur'da Ay tanrısı olarak tapılan Sin, Sümer mitolojisindeki Nannanın karşılığıdır. Kaderin tanrısı olarak da anılan Nanna, Enlil ve Ninlil'in oğludur. Nanna Sümerce "ışık" veya "aydınlatıcı" mânâsına gelir.
Yüzyıl veya asır kelime anlamı olarak arka arkaya gelen yüz yılı anlatmak için kullanılır. Ancak aslında yüzyıl terimi yüz tane yıldan oluşmak zorunda değildir. 0 yılı ile başlar ve 99 yılı ile biterler. 0 başlangıç kabul edilir ve takip eden an 1. yıldır.
Günümüz Türkçe'siyle “duyulur” (İng. ve Fr. sensible) olan, yani duyularla algılanabilen nesne ve niteliklerin tamamı klasik İslâm felsefe terminolojisinde Arapça mahsûs kelimesiyle ifade edilmiştir. Mahsûs, hissî terimiyle eş anlamlı olup “akılla algılanan nesne ve kavramlar” anlamındaki ma'kūlün zıttıdır.
İstiflemek kelimesinin ilk karşılığı düzgün bir biçimde üst üste yığmak. İkinci anlamı ise stoklamak şeklinde karşılık buluyor. Türkçede en çok kullanılan istif yapmak ya da istif etmek genellikle aynı türden şeyleri yığmak, yerleştirmek ve istiflemek için kullanılıyor.
Fâsık; İslâm dini terminolojisinde günahkâr demektir. Fıkıhta farz sayılan emirleri yapmayan, günah olanları yapan, herhangi bir şekilde "büyük günah işleyen" veya "küçük günahta ısrar eden" kimselere denir. Namaz kılmayan, zina eden veya içki içen kişiler fâsık sayılırlar.
Günahkâr kimse vakit geçirmeden tövbeye yönelmelidir. Bu hususta Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyrulmaktadır: “Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Çünkü Allah kullarına günah işlemeyi emretmez. Allah peygamberleri örnek alıp onlara uyulmasını emrettiğine göre peygamberlerin her türlü günahtan uzak bulunmaları aklın ve dinin bir gereğidir. Şayet peygamberlerin günah işlemeleri caiz olsaydı, o takdirde ümmet için de günah işlemek meşru ve mübah olurdu.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri