Mevkufun aleyh: Bir ayının (vakf olunan malın) menfaati kendisine şart koşulmuş kişiye veya yere denir.
Mevkuf akit, hüküm ve sonuçlarını doğur- ması ilgili ve yetkili şahsın icazetine bağlı olan akittir. Diğer bir ifadeyle mevkuf akit, icazete kadar hükmü askıda olan akittir.
Sözlükte “vakfetmek; dikilmek, durmak; durdurmak” gibi anlamlara gelen vakf kökünden türemiş bir ism-i mef'ûl olan mevkūf “durmuş; durdurulmuş” demektir.
Nikâhın unsurlarıyla alakalı şartlara denir. Bu şartlardan birinin eksik olması halinde nikâh batıldır. hiç bir sonuç ifade etmez. kadar mevkuf (askıda hükümsüzlük) olarak adlandırılır. Onay olmaması halinde hiçbir sonuç doğurmaz.
Mevkûf akit: Yürürlüğünün, akde mübaşeret edenlerin dışında üçüncü şahısların hakkına taalluk ettiği akittir. Bu nedenle akdin nefâz'ı, hak sahibi şahsın icâzet'ine bağlıdır.
İlgili 26 soru bulundu
Muhammed tarafından söylendiğine emin olunan sözlerdir. Örneğin veda hutbesini binlerce kişi dinlediği için, peygamber efendimizin bu hutbede söylediği her söz, merfu hadis olarak değerlendirilir.
Kısaca vakıf yapan kimseye denir. Me\kuf : Vakf edilen mala, mülke denir. Mahalli vakıfda, mevkuf bir tabirdir. Aynı mevkuf da vakf olunana maldır.
İslam toplumlarında
Şeriat kurallarınca İslam'da 18 yaş altında evlilik yasak değildir. Osmanlılar, 1917'de çıkardıkları Hukuk-ı Aile Kararnamesi'nde erkeklerin 12, kızların da 9 yaşını bitirmiş olmaları şartını getirmişlerdir.
Nefâz şartları ise, bir akdin sahih bir şekilde akdedildikten sonra, hukukî sonuçlarının bilfiil ortaya çıkması için gerekli olan şartlardır. Bu şartları taşımayan bir akid, mevkûftur. vardır. Bir akdin lâzım akid olabilmesi için, in'ikâd, sıhhat ve nefâz şartlarını da haiz olması gerekir.
Diğer din mensuplarından bilgi nakletmeyen bir sahâbînin geçmiş ve gelecek zamanla veya yapılması özel bir sevap yahut ceza gerektiren işlerle ilgili açıklamaları hükmen merfû kabul edilir.
Peygamber'den gelen rivayetler için merfû, sahâbeden gelenler için mevkuf, tâbiûn ve sonraki tabakalardan gelenler için maktû hadis tabiri kullanılmıştır.
19) İbn Hacer el-Askalânî, durumun böyle olmadığını göstermek maksadıyla el-Vuḳūf ʿalâ mâ fî Ṣaḥîḥi Müslim mine'l-mevḳūf adlı eserini kaleme almıştır (nşr. Abdullah el-Leysî el-Ensârî, Beyrut 1406/1986).
Bir hukukî işlemin işlerlik ya da bağlayıcılık kazanabilmesi için hak sahibinin onay vermesi anlamında terim.
Mutlak bir lafzın vasıf, şart, zaman ve mekân gibi kayıtlarla sınırlandırılması anlamında fıkıh usulü terimi. Kayıtlanmamış lafız anlamında fıkıh usulü terimi.
Terim olarak “tâbiîn yahut tebeu't-tâbiînden birinin söz veya fiili ya da isnadı onlara kadar varmakla birlikte daha ileri gidemeyen hadis” mânasında kullanılmaktadır. Böylece sahâbeden sonra gelen neslin söz ve fiillerinin de bir hadis çeşidi olarak kabul edildiği görülmektedir.
Nâfiz akit, “geçerliliği engelleyecek herhangi bir mâniden uzak bulunan ve taraflardan başka birisine ait olup, onun da iradesine başvurmayı gerektiren bir hak ile ilgisi bulunmayan akit”18 şeklinde tanımlan- maktadır.
Hanefiler mütekavvim kavramını ise “şer'an kendisinden yararlanılması mubah olan şey” olarak tanımlarlar. Buna göre Hanefî mezhebine göre hak ve menfaatlerin -maddi bir varlığa sahip olmadıkları için- mal sayılmamaları ve akitlere konu edilememeleri icap etmektedir.
İslâm aile hukukunda, evliliği sonlandırma kavramlarının başında “talâk” gelmektedir. Esasen Arapça bir kelime olan “talâk”ın Türkçe'de bilinen karşılığı “boşamak”tır.
Kızı veya kız kardeşiyle sınırlı olmayan birine veli bulunan 2 kişinin, herhangi 2 kadını, karşılıklı olmak şartıyla birbirlerine mehir olmaksızın nikahlamasıdır. Şiğar nikahında mehir olmadığı için alimlerin ittifakıyla bu nikah caiz görülmüyor.
1- Açıklamalarınızda kız ve erkek çocuklardaki cinsel uyanışın başladığı yaşı/çağı buluğ yaşı/çağı olarak nitelendiriyorsunuz; evlilik yaşını/çağını da buluğ yaşına/çağına indirgiyorsunuz. Böylece buluğa ermiş 9 yaşındaki bir kız çocuğunun evlenmesine dinen bir engel olmadığı sonucuna ulaşıyorsunuz.
Kadın, erkeğin güçlü, karizmatik, olgun, sahiplenici olmasını ister. Bunun için erkeğin daha büyük olması gerekir. Bu nedenle 5 yıl en ideal olarak gördüğümüz yaş aralığıdır. En ideali ise 5 - 10 yaş arasıdır.
Aslında Türkiye'de yasal evlilik yaşı mevcut kanunda belirlenmiş durumda. Medeni Kanunu'un "ehliyetin koşulları ve yaş" başlıklı 124. Maddesinde "Erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez" diyor.
Akdin in'ikad edebilmesi için tarafların beyan ettiği akid kurma iradelerinin birbirine uygun olması ve beyanın akid meclisinde yapılması gerekir. Tarafların akdi yapma ehliyetlerinin bulunması da yine akdin in'ikad şartı olmakla birlikte bu ehliyetin alt sınırı fakihler arasında tartışmalıdır.
Sözlükte “başkasının işini gören, dostluk gösteren, bakımını üstlenen” gibi anlamlar taşıyan mütevellî kelimesi terim olarak vakfiye şartları, şer'î hükümler ve mer'î mevzuat çerçevesinde vakfın işlerini idare etmek üzere görevlendirilen kimseyi ifade eder.
Garar veya ğırar (Arapça: غرر) kelime anlamı belirsizlik, tehlike, şans veya risk anlamına gelir. İslam Hukuku'nun muamelat kısmında, riba (faiz) ve meysir (kumar) gibi olumsuz bir unsurdur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri