Çünkü midye, balık suretinde değildir ve de o sınıfına girmez. Dolayısıyla balık suretinde olmayan bir deniz hayvanının etini yemek, caiz olmamaktadır. Suda yaşayan ve suda barınan hayvanlardan, her tür balığın eti ise yenilebilir.
Diyanet, Kur'an'da Maide Suresi'nde denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğunun ifade edildiğini bildirdi. Ancak İslamiyet'te Hanefi mezhebinde midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz canlılarını yemenin helal olmadığını aktardı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, internet sitesinde İslamiyet'te midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz canlıların yenilmesiyle ilgili fetva yayımladı. Diyanet, Kur'an'da Maide Suresi'nde denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğunun ifade edildiğini bildirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, "Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi" sorusuna ilişkin fetvada; Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen 'deniz hayvanları' ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ...
Aslında sağlık için oldukça zararlı bir besin. Çünkü ağır metal içeriği oldukça yüksek. Denizlerin dibinde yaşıyor ve ağır metal dediğimiz arsenik, kadminyum gibi metaller de denizlerin diplerinde bulunuyor. Bu nedenle de midye gibi kabuklu canlılarda bulunmuş oluyor.
İlgili 32 soru bulundu
Midyelerin içinde bulunan etsi besin, bakteri, virüs, mantar ve balık dışkılarının öğütülmüş halidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı; “Yengeç, kalamar, ıstakoz, karides, midye, kurbağa vb. gibi deniz ürünleri yenilebilir mi?” sorusuna yanıt verdi. Diyanet İşleri Yüksek Kurulu'nun açıklamasında, şunlar ifade edildi: "Kur'an-ı Kerim'de, denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12).
Midye nasıl bir canlıdır diye sorulursa eğer; midyeler, dış kısımlarında iki adet siyah sert kabuk, iç kısımda ise manto adı verilen ince bir zarla kaplı olarak yaşarlar. Siyah kabukları mantonun salgısı oluşturur.
Midye Adet Görür mü ? Adet, memeli hayvanlarda döllenmeyen dişi hücresinin kanla birlikte vücuttan dışarı atılmasıdır. İnek, koyun, keçi vb. gibi etini tükettiğimiz hayvanlarda yani memelilerde adet görülür. Midye ise omurgasız bir canlıdır dolayısıyla adet görmesi gibi bir şey söz konusu değildir.
Bir istiridye türü olan midyenin tadı ise, hafif tuzlu bir lezzete sahiptir.
Eti yenen hayvanların işkembe, karaciğer, dalak gibi sakatatlarının yenmesi caizdir. Bunlardan ve diğer helal olan yiyeceklerden yapılan kokoreç de helaldir, yenilebilir.
Çünkü midye, balık suretinde değildir ve de o sınıfına girmez. Dolayısıyla balık suretinde olmayan bir deniz hayvanının etini yemek, caiz olmamaktadır. Suda yaşayan ve suda barınan hayvanlardan, her tür balığın eti ise yenilebilir.
Midye, omurgasız canlılar arasında yer alan bir deniz ürünüdür. Siyah sert bir kabuğa sahiptir.
Midye, denizde yaşayan ve omurgasız olan bir canlıdır. Kabuklu yapısı ile dikkat çeken bu deniz ürününün sahip olduğu kabuk oldukça serttir. Denizde ve tatlı sularda yaşayabilen bir canlıdır. Midyenin ayak ve baş bölgesi bulunmamaktadır.
Osmanlı mutfağına ait bir lezzet olan midye dolma, hayvanlar aleminde yumuşakçaların “Bivalvia” -“Midyeler” sınıfında yer alan deniz ürünlerinin içerisine baharatlı iç pilav konularak doldurulması ile elde edilen ve çok beğenilen bir Türk sokak lezzetidir.
Midyelerin deniz suyunu süzerek beslendiklerini ifade eden Ersü, "Bu şekilde beslendikleri için sudaki her türlü madddeyi bünyelerinde barındırabiliyorlar. Bu canlılar özellikle şehirleşmenin yoğun olduğu bölgelerde atık suların denize deşarj edildiği bölgeleri tercih ederler.
Midyeler ayrı eşeyli olup, olgun erkeklerde gonadlar krem-beyaz, dişilerde ise portakal sarısı tonlarındadır. Kabuklar kapalı iken cinsiyet ayrımı yapılamaz. Ancak midye kabuğunu su içinde hafif açtığında renklenme fark edilebilirse cinsiyetleri hakkında konuşulabilir.
Ülkemiz deniz ürünleri açısından oldukça zengindir.Midye denizin altında kayalarda yaşar. Midyenin görevi, denizlerdeki pislikleri temizlemektir.
Ağır metaller kirli sularda birikir. Midye içine çektiği parçacıklardan sindiremediklerini tekrar dışarıya atar, denizden çıkarıldıktan sonra kısa sürede ölür ve çok çabuk bozulur.
Tarihte Osmanlı Mutfağında atıştırmalık olarak karşımıza çıkan midye dolmanın, o zaman ki adıyla "Midyayi dolma ",Osmanlı'ya Bizans döneminde Ermeniler tarafından geçtiği tahmin edilmektedir. Osmanlı halkı arasında Ermeni mezesi olarakta bilinen midye dolma sokak lezzeti olarak günümüze kadar gelmiştir.
midyenin adet görmesinin sonuçlarından biri de, midyenin yalnızca haziran, temmuz ve ağustos aylarında yenmesidir. tavsiye edilen budur diyelim. tıpkı balıklarda olduğu gibi midye yemenin mevsimi vardır. bu yüzden 1 haziran'ı görmeden yemeyin, 1 eylül'ü gördüğünüzde de midyeyi bir dahaki hazirana kadar unutun.
Günde 60 bin kadar midye satıyorum.
Hanefi mezhebinde Somon, kalkan, yunus, balina, yılan balığı, kedi ve köpek balığı yemek caizdir.
Netice: Midye ve ıstakoz gibi deniz haşeratının yenmemesinin gelenekle, kültürle, hayat tarzıyla hiçbir ilgisi yoktur. Hanefî mezhebinde olan Müslümanların, deniz kenarında da yaşasalar, balık şeklinde olmayan yengeç, midye, istiridye, ıstakoz, kerevit, karides gibi deniz haşeratını yemeleri caiz değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri