Doğradığınız soğanları buzlu soğuk suyun içerisine atarak acısının çıkmasını sağlayabilirsiniz. Bu suyun içerisine 1 tatlı kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı da tuz atarsanız tüm acılığını alacaktır. 10 dakika kadar bekletip süzdürdükten sonra kullanabilirsiniz.
Soğanların acılığını almak için, doğradıktan sonra üzerine tuz serpin. Sonra ovuşturarak soğanları öldürün. Yıkayarak tuzun gitmesini sağlayın. Ya da doğradıktan sonra soğanları birkaç saat zeytinyağında bırakın ve süzün.
Mor soğan ise daha acı ve ekşi bir soğan çeşidi olduğu için kebaplarda yahut salatalarda daha çok tercih edilmektedir.
Soğanların göz yakıp yakmaması içerdikleri sülfür miktarına bağlıdır. Yani aslında gözümüzü yakan soğanın acısı içindeki sülfürdür. Çok sülfürlü topraklarda yetişmiş soğanlar daha acı olurken, sülfür miktarı az topraklarda yetişmiş soğanlar diğerlerinden daha az acıdır.
( hilal şeklinde) bir kaba konup üzerine tepeleme 1 çay kaşığı tuz ekleyin. Elinizle suyu çıkana kadar ve tel tel ayrılıp soğanlar yumuşayana kadar ovun, yoğurun. Yaklaşık 10 dk kadar yoğurun. Yumuşayan soğanlara ince kıyılmış maydanozları ekleyin ve sumak katıp servise hazır hale gelir.
İlgili 41 soru bulundu
Beyaz soğan
Sulu, ince katmanlı, acı ve şeker oranı düşüktür. Aslında mutfağımıza geç giriş yapmış ve Türk yemeklerindeki uzun süre pişme durumuna uygun olmayan bir yapısı var. Daha çok sotelerde, tava yemeklerinde kullanılmalı.
Tencerenin kapağını kapatıp, soğanları orta ateş üzerinde 10 dakika ara ara karıştırarak, pişirin. Daha sonra soğanların üzerine 1 tatlı kaşığı biber ya da domates salçası koyun. Soğan kavurmasının üzerine damak tadınıza göre tuz ekleyin.
Bir tatlı kaşığı karbonatı bir çay bardağı suda eritip bu su ile ağzı çalkalayarak suyu içmek kokunun kaybolmasına yarayacaktır. Ayrıca karanfil çiğnemek, bir tutam maydanoz yemek, taze sıkılmış yarım limonun suyu içmek veya naneli sakız çiğnemek kokuyu önlemeye yarayacaktır.
Genelde salata ve yemeklerde daha ekşi bir tat elde etmek için kullanılan sumak, en çok soğan salatasında tüketilmektedir. Bunun sebebi ise soğanın acı tadı ve kokusunu bastırmasıdır. Aynı zamanda Lübnan ve Ürdün mutfaklarında kullanılmakta olan zahter isimli baharat karışımının içerisinde bulunur.
Kaynayan suyun içine bir adet ince kabukları soyulmuş soğanı dörde bölüp ekleyin. Yaklaşık 5 dakika boyunca soğanın su içinde kaynamasını sağlayın ve altını kapatın. Tencere içindeki soğanı bir süzgeç yardımı ile süzün.
İlk yöntem doğradığınız soğanları buzlu soğuk suyun içerisine almak. Bu suyun içerisine 1 tatlı kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı da tuz atarsanız tüm acılığını alacaktır. Bu suyun içerisinde 10 dakika kadar bekletip süzdürdükten sonra kullanabilirsiniz. Bir diğer yöntem ise tuzla ovmak.
Öncelikle bir orta boy mor soğanı 4'e bölmek suretiyle hazır hale getirin. Daha sonra önceden kaynatılmış olan 2 klorsuz su bardağı içerisine soğanları atın. Daha sonra ocakta 5 dakika boyunca bekledikten sonra gün içerisinde rahatlıkla tüketilebilir.
"Mor soğan, yetiştirilmesi kolay ve oldukça sağlıklı bir besin olup bir çok hastalığın tedavisine de katkıda bulunur. Biz de sizler için birbirinden güzel faydalarıyla mucizevi mor soğanı araştırdık." Mor soğanın taşıdığı esterler, kanın pıhtılaşmasını önleyerek kalbi güçlendirmeye yardımcı olur.
Soğanları evinizin serin ve güneş görmeyen bir yerinde, çok nem olmayan bir ortamda saklamalısınız. Eğer soğanları çuvalda saklıyorsanız, asla beton ile temas ettirmemelisiniz. İsterseniz soğanları doğradıktan sonra da bir süre muhazafa edebilirsiniz.
Yüksek ateş , grip, öksürük ve alerjilere iyi gelir. Soğan suyu ve balı karıştırarak bu tarz hastalıklarla kolaylıkla baş edebilirsiniz. Küçük bir parça soğan koklamak burundaki kanamayı yavaşlatır ve durdurur.
Soğan, mikroplar ve böceklere karşı biyokimyasal savunma mekanizması harekete geçirerek bir enzim salgılıyor. Bu enzimler, soğandaki sülfidleri parçalayarak sülfür oksite dönüştürüyor. Sülfür oksit kısa sürede uçucu bir hal alıyor ve havada hızla yayılan bu gaz göze ulaştığında da yakıcı bir aside dönüşüyor.
Kırmızı soğan: Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
Soğan, soğuk algınlığı ve burun tıkanıklığı gibi mikrobiyal ve enfeksiyon kaynaklı rahatsızlıklarda soğan antibiyotik görevi görerek karanfil ise hoş kokusu ile solunum yollarını açarak rahatlamanızı sağlar.
Soğan bilinenin aksine acı değil, aslında şeker oranı oldukça yüksek bir kök sebze. İçindeki şeker, pişirilme şekline göre daha çok açığa çıkıyor. Bu da soğanların daha şekerli ve hafif karamelize olmasını sağlıyor. Karamelize soğan, yanık soğan değildir.
soğanın kokusunu gidermek için ise banyo ettikten sonra güzel bir deodorant+parfüm ile kendimizi zırhladıktan sonra 2 tur diş fırçalayıp finalde 1 bardak sert sade kahve içiyoruz. bu şekilde %70-75 oranında kokuyu absorbe edebilirsiniz. covit sonrası maske takıldığı için pek sorun olmuyor sanırım.
Yemek yapma esnasında elinize sinmiş olan sarımsak ya da soğan kokusunu gidermek için elinize bir çay kaşığı kadar diş macunu sürün ve 5 dakika bekleyin. Daha sonra elinizi ılık su ile ovalayarak yıkayın.
önce kıyma kavrulmaya başlar kıyma pembeliğini kaybetmeye başladığı an soğanlar atılır ve karamelize edilir. kesinlikle kıyma kavrulmalidir. bazen aşçılarda bile önce soğanın kavruldugunu görüp şok oluyorum. kıyma suyunu çekmeden soğan atılırsa o yemeğin kokusu güzel olmaz. tadı da kaçar.
Karamelize soğan yaparken sarı soğan kullanılması tavsiye edilir ama mor soğan da kullanabilirsiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri