İlgili makale ve blogları takip edin, videoları izleyin, ders alın, kurslara katılın, kitapları ve dergileri okuyun, notlar alın, diğer uzmanlar ile görüşün, fikir alış verişi yapın. Durmayın… Motivasyon kazanmanın en iyi yolu hayata bir katkı sağladığını, bir değer yarattığını hissettirmek ve sonra da hissetmektir.
Hedefsizlik veya yanlış hedefe yönelmek, özgüven eksikliği, zamanı verimli kullanamamak, fazla iş üstlenmek, işleri ertelemek motivasyon kaybına yol açmaktadır. Ayrıca performansımıza ve potansiyelimize yönelik olumsuz duygu ve düşüncelerimiz, kendimizi daha iyisine layık görmememiz de motivasyonumuzu zedelemektedir.
İlgili 30 soru bulundu
Motivasyonun kaynakları konusunda çeşitli teoriler öne sürülmüştür ve genel olarak motivasyonun kaynakları olarak; içsel motivasyon faktörleri (bireyin kişisel hedefleri ve değerleri), dışsal motivasyon faktörleri (ödül, takdirname gibi dışsal teşvikler) ve çevresel faktörler (aile, arkadaş çevresi, iş ortamı vb.)
Motivasyon eksikliği bir işi yapmaya yönelik istek, merak, ilgi, heves ve coşkunun olmaması durumudur. Motivasyonun yetersiz olması, üretkenliği ve başarıyı engelleyen en büyük etkenler arasındadır.
Takım çalışması ve işbirliği, iş yerinde pozitif bir enerji yaratır ve çalışanların motivasyonunu artırır. İş yerinde dayanışma ve işbirliği artar, daha yüksek verimlilik elde edilir. Çalışanların fikirlerine değer vermek ve onları içerme, motivasyonun ve aidiyet hissinin artmasına yardımcı olur.
Çalışma Motivasyonunu sağlayan belli başlı faktörler: ücret, işin özelliği, çalışma koşulları, kariyer imkânı, hiyerarşik yapı, iş güvencesi, örgüt kültürü gibi faktörlerdir.
Motivasyon eksikliği, bireylerin bir işe başlama ya da sürdürme gibi durumlarda yeterince istek ve ilgi duymamasıdır. Bireyin motivasyonun olmaması çoğu zaman çok zor olmakla birlikte bazı zamanlarda işe başlayamama gibi durumlara da yol açabilmektedir.
Motivasyon, bireyi belirli bir hedefe ulaşmak için harekete geçirir, böylece çaba sarf eder ve hedeflerine ulaşma olasılığını artırır. Bu da başarıyı beraberinde getirir. dışsal motivasyon, belirli bir hedefe ulaşmak için gereken güdüyü sağlar.
Motivasyon eksikliği bir işi yapmaya karşı hissedilen istek, enerji ve heyecanın yetersiz olması durumudur. Bir işe başlarken duyduğunuz istek her zaman aynı seviyede olmayabilir. Ya da daha işe başlamadan evvel başlamak için kendinizde yeterli gücü, enerjiyi göremeyebilirsiniz.
Motivasyon nedir; belirli bir hedefe yönelik bizi harekete geçiren ve bu hareketi yönlendiren ve sürekliliğini sağlayan sürece verilen isimdir. Bireylerin hedeflerine yaklaşabilmek, onları gerçekleştirebilmek için bu hedeflere doğru ilerleme kaydetmesi gerekir.
Motivasyonsuzluk hiçbir şey yapmama veya sadece çok kolay şeyleri yapma isteği olarak tanımlanabilir.
Her ne kadar Türkçe'de güdülenme, harekete geçirici olarak tanımlansa da motivasyon insanları belirli bir amaca doğru devamlı sekilde harekete geçirmek için gösterilen çabaların toplamı olarak da tarif edilebilir[1].
Para motivasyon unsuru değildir. Ama para adaleti ölçen çok güçlü bir araçtır. Emeğimizin karşılığını para ile ölçeriz.
Güdü (veya Motivasyon), insanların ve diğer hayvanların belirli bir zamanda bir davranışı başlatmasının, sürdürmesinin veya sonlandırmasının nedenidir.
İçsel motivasyon araçları arasında;
Merak, işin ilgi çekici ve zorlayıcı olması, işin önemi, sor umluluk, işte bağımsızlık durumu, yaratıcı olma durumu, işe katılım, geri bildirim ve çeşitlilik yer alır.
Olumlu motivasyon, kişinin bir amaca ulaşmak için olumlu ve pozitif bir tutumla hareket etmesidir. Olumlu motivasyon kavramı, bir kişinin kendi potansiyelini ortaya çıkarmasına, kendine güvenmesine ve daha yüksek hedefler belirlemesine yardımcı olur diyebiliriz.
Motivasyon aynı zamanda yüksek performansı ve verimliliği de beraberinde getirir. Bu anlam da motivasyonun performansı arttırıcı bir özelliği olduğunu da söylemek mümkündür.
Çoğunlukla kendini yetersiz hisseden, üşengeç, plansız hareket eden, zaman yönetimini iyi kullanamayan ve yapacağı işle ilgili yeterli donanıma sahip olmayan kişiler erteleme davranışı göstermeye daha yatkındır.
Erteleyen kişiler zamanın kısıtlı olduğu gerçeğini bastırarak ölüm kaygısıyla bilinçdışı bir şekilde baş etmektedir. Psikodinamik teorisyenlere göre, erteleme, çocukluk deneyimleri ve çocukluk çağı travmaları ile ilgilidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri