Allah'ı cisim olarak düşünenleri veya O'na cismanî özellikler nisbet edenleri ifade eden bir terim. Allah'ı yaratıklara veya yaratıkları Allah'a benzetme sonucunu doğuran inançları benimsemiş gruplara verilen ad.
cisim haline getirilmiş anlamına gelen arapça kelime. cisim halinde olan, gözle görülür, elle tutulur şekilde olan.
Mücessime, Allah'ı cisim sayan veya Allah'ın sıfatlarını cisimleştiren mezhebe verilen isimdir. Çoğunlukla Müşebbihe (Antropoteizm) grubunun içinde ele alınır. İslâm dininde bazı maddeci felsefi düşünceler de Mücessime'nin içine dahil edilirler.
Can sıkıntısı ya da üzüntü ve keder gibi anlamları üzerinden melal kelimesi öne çıkar. Farklı anlamları doğrultusunda özellikle Osmanlı döneminde çok kullanılan bir sözcüktür.
cezaya çarptırılmak, ceza verilmek, tecziye edilmek.
İlgili 17 soru bulundu
Anâsır kelimesi sözlükte “asıl, kök, soy; şeref ve asâlet” gibi mânalara gelen unsur kelimesinin çoğuludur. Kur'ân-ı Kerîm'de unsur ve anâsır kelimeleri geçmemektedir; hadislerde ise “kök, kaynak” anlamında bir iki defa unsur kelimesi kullanılmıştır (bk. Buhârî, “Tevḥîd”, 37; İbnü'l-Esîr, en-Nihâye, “ʿunṣur” md.).
''Vez'' kökünden türetilmiş olan tevzi etmek kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir. Vez, dağıtmak, vermek, iletmek anlamına gelirken, tevzi etmek fiilinin ilk anlamı bir şeyi sahibine geri vermektir. Osmanlı Devletinde eyaletlerden toplanan vergilerin kaydedildiği defterlere ise tevzi defteri denirdi.
Kelime Anlamı: Müphem kelimesi, anlaşılması zor, belirsiz veya açık olmayan bir şeyi ifade eder. Genellikle net olmayan veya anlamı belirsiz olan bir konuyu tanımlamak için kullanılır. Kökeni: "Müphem" kelimesi Arapça kökenlidir.
Anlamı: "Pürmelâl" kelimesi, çok üzüntülü, sıkıntıılı anlamına gelir. Örnek Cümle: Günlerce devam eden onun bu pürmelâl halleri çok zayıflamasına neden olmuştu.
Anlamı: "Mütemadi," devamlı, sürekli, aralıksız veya düzenli bir şekilde gerçekleşen bir şeyi ifade eder. Bu kelime, belli bir düzen içinde tekrar eden olaylar veya davranışlar için kullanılır.
Geleneksel dinlerden tek tanrılı dinlere kadar geniş bir inanç kuşağında ortaya çıkan hulûl (incarnation) kavramı, insan üstü ilâhî bir kudretin belli bir amaç doğrultusunda çoğunlukla insan, bazan da hayvan sûretinde tamamen veya kısmen yeryüzünde görünmesini (bedenlenme) ifade eder.
Sözlükte “benzetmek” anlamındaki teşbîh kökünden türeyen müşebbihe kelimesi “benzetenler” demektir. Terim olarak Allah'ı yaratıklara veya yaratıkları Allah'a benzeten yahut bu sonuçları doğurduğu ileri sürülen inançları benimseyenleri ifade eder.
Sözlükte “bir işi başkasına havale etmek” anlamındaki tefvîz fıkıhta daha çok nikâh ve talâkla vezirlik konularında kişinin kendine ait hukukî bir yetkiyi başkasının kullanmasına izin vermesini ifade eder.
Kökeni: "Müessir" kelimesi Arapça kökenli olup "e-s-r" kökünden türetilmiştir. Kök anlamı olarak "etkileyen" veya "tesir eden" anlamına gelir. Anlamı: "Müessir" kelimesi bir şeyin etkisi altında bırakan veya etkileyen anlamına gelir.
Müsrif kelimesi anlam olarak, elinde bulunan herhangi bir şeyin kıymetini bilmeden ölçüsüz bir şekilde harcama yapan insanlar olarak açıklanmaktadır. Türk Dil Kurumuna göre müsrif kelimesi, tutumlu olamama ve ziyan etme anlamında ifade edilmektedir.
Sesli Sözlük - (mücennet) sıralanmış asker, saf bağlamış neferler.
İşte detaylar. Türk Dil Kurumunca tutkun, gönül vermiş, vurgun anlamında kullanılan meftun kelimesi Arapça kökenlidir. Osmanlı döneminde sıklıkla kullanılan meftun kelimesi, aşk konsepti içerisinde kullanılır. Meftun nedir sorunun yanıtı genellikle tutku ve ele geçirmek kelimeleriyle birlikte düşünülebilir.
İçinde bulunulan koşullara ve durumlara hal denir. Kelimenin çoğulu "ahval" biçiminde yazılır. Farsça kökenli olan pür kelimesi ise çok ve aşırı anlamına gelir.
Eylem. Farsça hamḥāl همحال "aynı halde olan, aynı derdi çeken" sözcüğünden alıntıdır.
esinlenmiş/ilham almış. içe doğmuş, birinin içine doğmuş, esinlenmiş. "mülhem olmak" (esinlenmek) şeklinde de kullanılabiliyor.
Herhangi bir durum karşısında olayı anlatmak amaçlı kullanılan muğlak kelimesinin TDK üzerinden anlamı, 'Karışık, çapraşık, anlaşılması zor ve anlaşılmaz' şeklinde ifade bulunmaktadır. Yani herhangi bir durum ya da olayın karmaşık bir halde olduğunu anlatan sözcüktür.
Türk Dil Kurumu açısından baktığımız zaman bu kelimenin Türkçe karşılığı, 'Bilinmeyen, bilinmedik' şeklinde öne çıkıyor.
Tenzih, kusursuz ve kusuru olmayan demek anlamında kullanılmaktadır. Konuşmalarda karşı tarafın yada bahse konu olan tarafın kusurlu olmadığı, anlatılan eksikliklerden arı olduğunu belirtmek için bu ifade kullanılmaktadır.
(ﺗﺰﻭﻳﺮﺍﺕ) i. (Ar. tezvіr ve çoğul eki -āt ile tezvіrāt) Tezvirler, yalanlar, ara bozucu dedikodular: “Tezvîrâta kulak asmamak gerek.”
Fezleke, herhangi bir konuda verilen kararın kısa bir özet haline getirilmesidir. Sözcük kökeni bakımından Arapça'dan gelmiştir. Fezlekeler genellikle halk tarafından, gazete, radyo ve televizyonlardan duyulmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri