çoğunluğunun mukallidin imanını geçerli kabul ettiğini, zira bu kişiden istenenin iman etmesi oldu- ğunu, imanı olanda tasdikin bulunduğunu, kendisinde tasdik bulunan kimsenin ise va'd edilen mükâfatı hak ettiğini söylemekle iman ederken belli bir tefekkür ve delil getirme zahmeti çekip çekmemenin durumu ...
Bir âlimin görüşünü delilsiz kabul etmek anlamında fıkıh usulü terimi.
Mukallid kelimesi taklit eden anlamına gelen bir kelimedir. Taklid kelimesinin şahıs fiili olarak çekiminden sonra mukallid kelimesi ortaya çıkmaktadır. Bir kişiyi veya bir durumu taklit eden kişi anlamında kullanılmaktadır.
Tahkiki iman için şu şekilde örnekler bulunuyor: Başkalarını taklit etmeden, ihsan ile ibadet etmek. Kur'an-ı Kerim'i uzunca, tefekkür ederek okumak. Dini konularda araştırma yapmak.
Kâdî Abdülcebbâr, imanın sahih ve geçerli olması için kişide Allah bilgisini şart koşmaktadır. O, taklidin din açısından son derece ve mukallidin imanının geçerli olmadığını ileri sürmektedir. Anahtar Kelimeler: Kâdî Abdülcebbâr, İman, Mukallit, Allah bilgisi, Taklit, Mu'tezile.
İlgili 32 soru bulundu
Neye inanacagini taklit yoluyla belirleyen kimseye mukallit denir.
İmanın en alt derecesi olan taklidi imanda, bilmek değil başkalarını taklit etmek esastır. Tahkiki iman ise kul olmanın gerekliliklerini tam anlamıyla kavramak ve eşyanın sırrına mazhar olmak anlamına gelir.
Çünkü el-Mâturîdî ve onun yolunu izleyenler, istidlal ve tahkiki, imanın geçerliliği için Ģart görmezler.
36 Herkes için farz olan icmâlî imandır ki bu da imanın ilk derecesi sayılır. Matlup olan Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği bütün haber ve hükümlere Allah'ın murad ettiği tarzda iman etmektir. Kur'an'da geçen ilme'l-yakîn kavramı da imanda tahkik ile yakından ilişkilidir.
İman çeşitleri; icmali ve tafsili iman olarak ikiye ayrılmaktadır. İnanılacak hususlar göz önünde bulundurulduğu zaman imanın icmali iman ve tafsili iman olarak incelendiği bilinmektedir. İcmali iman, imanın en özlü ve kısa şekli olarak bilinmektedir.
Dinin emir ve tavsiyelerine uyma, haram ve günahlardan kaçınma hususunda gösterilen titizlik anlamında bir kavram.
1. Mukallit olma durumu, taklitçilik. 2. Taklitçinin, mukallidin işi.
Arapça kökenli bir kelime olan mukallit sözcüğü, taklit yapan kişiler için kullanılan kelimedir.
Tafsili İman
Allahı ilah kabul etmek, Kuranı kitap, Hz. Muhammed aleyhisselam'ı rasul ve örnek kabul etmektir. 2- Allah'a, meleklerine, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe ve kaza/kaderin Allah'tan geldiğine inanmak tafsili imanın ikinci ana maddesini oluşturmaktadır.
b) Tafsili İman: Bu da iman edilecek şeylerin her birine. ayrı ayrı inanmaktır. Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, öldükten sonra.
Tafsili İman Nedir? İnanılacak olan oluşumların her birine, geniş ve açık şekilde detaylı olarak inanmaya tafsili iman adı verilir.
Sual: Bir kalpte imanın bulunup bulunmadığının alameti, işareti var mıdır, varsa bu alamet nedir? Cevap: Allahü teâlânın emirlerini yapmamak, günahlardan sakınmamak, kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, İslâmiyete tam inanılmamasıdır. Mümin olmak için, yalnız kelime-i şehadeti söylemek yetişmez.
İnanan kişiler neye inandığını bilmektedir. Fakat bilmek inanmayı gerektirmemektedir. İnanılacak şeylere iman denilebilmesi için bireyin kalbinde ve gönlünde hür iradeye dayalı olarak boyun eğişin, tasdikin ve teslimiyetin olması gerekmektedir.
Hz. Peygamber'in soyundan gelenleri ifade eden bir terim. Sözlükte “efendi, bey, önder, sahip, faziletli, kerim” gibi anlamlara gelen seyyid kelimesi (çoğulu sâdât) Kur'ân-ı Kerîm'de “toplumda seçkin bir yere sahip olan kimse” (Âl-i İmrân 3/39) ve “kadının kocası” (Yûsuf 12/25) mânasında yer alır.
Kesin delillere, bilgiye, araştırmaya dayalı imana ise tahkikî iman denir. İmanda aslolan budur. İnsanın neye niçin inandığını araştı- rıp bilmesi gerekir. Araştırıp-soruşturma yapmak, tahkikî imanın oluşmasını sağlar.
Bir âlimin görüşünü delilsiz kabul etmek anlamında fıkıh usulü terimi. Nassın lafız ve mânasından hareketle, nassın bulunmadığında da çeşitli istinbat metotları kullanılarak şer'î hüküm hakkında zannî bilgiye ulaşma çabasının genel adı. İmâmiyye Şîası'nda fetvasına başvurulan en yetkili müctehid.
Tahkiki İman Kaça Ayrılır
Tahkiki iman 3 kısma ayrılır: Bu üç mertebe, kâmil bir imanın mertebeleridir. Yakîn; sağlam, şüphesiz ve kat'i olarak bilmektir. 1) İlmel yakîn, ilmen şüphesiz bir bilgiyle delilleriyle bilmek ve iman etmektir.
Tafsili iman üç derece incelenmektedir. Birinci derece olarak Hz. Muhammed'e, Allah'a ve ahiret gününe kesin olarak inanmaktadır. İkinci derece; ahiret gününe, Allah'a, kitaba, peygambere, cehennem ve cennete, kadere ve kazaya, sevap ve azaba ayrı bir şekilde inanmaktır.
Tahkik etmek, bir durumun doğruluğunu, yanlışlarının olup olmadığını araştırmak demektir. Yine bir konu hakkında soruşturma yapmak anlamında da kullanılır. Kısaca tahkik etmek araştırmak ve soruşturmaktır.
Taklide dayalı olmayıp düşünme ve araştırmaya bağlı iman olup, her Müminden istenen gerçek inançtır. İman esaslarından her biri üzerinde, elden geldiğince bilimsel çerçevede düşünerek, araştırarak, bunları kendine mal ederek, yürekten tatmin olarak inanmak, İslâm'ın ve Kur'ân'ın emridir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri