Düşük sıcaklık nedeniyle kabuktaki hücrelerin zarlarının geçirgenliğinde ortaya çıkan değişim enzimlerin etkinliğinde artışa neden olur. Bunun sonucunda kabuğun yapısındaki fenol bileşikleri yükseltgenir ve muzun kabuk kısmı kahverengileşir.
Muzlar hemen tüketilmeyecekse kağıt poşete veya normal bir şekilde buzdolabının kapaklı bölmelerine konulabilir. Böylece saklama süresi artacaktır. Eğer muzların içinde çürüyenler varsa, bunu diğerlerinden ayırmanız gerekir.
Eğer muzlar hemen tüketilmeyecek ise buzdolabında saklayabilirsiniz. Buzdolabının kapaklı olan bölmelerinde ve mutlaka dolabın en soğuk olduğu yerlerde muz meyvesini güvenle saklayabilirsiniz. Muzu saklama da diğer bir yöntem de eğer çürümeye başlamış olan ya da çürümüş olan muzları sağlıklı olan muzlardan ayrılmaktır.
Muz, tropikal iklimlerde yetişen bir meyvedir. Yani doğası gereği ülkemize kıyasla çok daha sıcak ülkelerde yetişmektedir. Muzun yapısında bulunan enzimler muzu sıcak havalardan koruyacak özelliktedirler. Bu nedenle soğuk bir ortamda saklandığında muz kolayca bozulabilmektedir.
Muzun serin ve kuru bir ortamda saklanması da kararmasına engel olacaktır. Muzların kararmasını önlemek için muzların birleşim yerlerini yani saplarını streç film ile sarmak etkili bir yöntemdir. Bu şekilde hava alması önlenir ve buda kararmasını geciktirerek daha uzun süre kararmadan saklama imkanı sağlar.
İlgili 26 soru bulundu
Kararmış muz, içeriğinde yoğun oranda demir bulundurur. Bu özelliği sayesinde kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna yardımcı olarak kansızlık probleminin ortadan kalkmasını sağlar. Kısacası, kararmış muzu da kan yapan besinler arasına dahil etmekte hiçbir problem olmayacaktır.
Eğer ölçülü ve doğru biçimde tüketirseniz muz kilo aldırmayacak, aksine sindirim ve boşaltım sisteminize katkıda bulunacaktır. Ayrıca muz kalori ve besin değerlerinin yanı sıra düzenli olarak tüketmek isteyebileceğiniz bir meyve.
Muz Kaç Derece Soğuğa Dayanıklıdır? Güneşi ve nemi çok fazla seven muz ağacı soğuklara ve donlara dayanıklı Japon muzu (Musa basjoo) -20C kadar olan kış soğuklarına dayanıklıdır fakat sadece toprak altı bölümü dayanabilir. Diğer türlerinin ise -2C derecede yaprakları ölmeye başlar.
Düşük sıcaklık nedeniyle kabuktaki hücrelerin zarlarının geçirgenliğinde ortaya çıkan değişim enzimlerin etkinliğinde artışa neden olur. Bunun sonucunda kabuğun yapısındaki fenol bileşikleri yükseltgenir ve muzun kabuk kısmı kahverengileşir.
Kabuğu yenilmeyen meyveler
Muz, kavun ve karpuz gibi meyveleri de yemeden önce yıkamak gerekli çünkü bu kabukları ne kadar soysak da bakteriler yenilebilir kısımda kalabilir.
Kapalı yerde muhafaza etmeniz, muzların olgunlaşması için hızlı bir süreç işletecektir. Muzları buzlukta saklayarak da fresh kalmalarını sağlayabilirsiniz. ( Uzun ömürlü saklamak için ideal yöntemdir) Muzlar çözünür çözünmez tüketilmelidir. Çözülmüş bir muzu yeniden buzluğa koymanız tadın deforme olmasına yol açabilir.
Beslenme uzmanları yeşil muzun olgunlaşmış sarı muzdan daha faydalı olduğunu belirtti. İçeriğindeki lif oranı muz yeşilken daha fazla. Bu sayede yeşil muzun sindirimi daha zor ve daha uzun süre tok tutuyor. Diyet yapıyorsanız ve sizi tok tutacak bir alternatif arıyorsanız yeşil muzu tercih edebilirsiniz.
Olgunlaştırılan muzlar hemen pazara verilir ve bunun için sıcaklığı 14 °C'ye düşürülerek sevk edilir. Böylece satış sırasında aşırı olgunlaşma önlenmiş olur. Muzlar en düşük 13 °C'de fakat genellikle 14 °C'de %90-95 bağıl nemli depolarda yaklaşık 10 gün süreyle depolanabilmektedir.
Kayısı, nektarin ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerin tümü oda sıcaklığında saklanmalıdır, çünkü buzdolabı onları kurutur. Çekirdekli meyveler doğrudan güneş ışığından uzak serin bir yerde tutulmalıdır.
Olgunlaşma sürecinin başında bir muz daha tatlı hale gelip sararabilirken, sonunda etilenini çok fazla üreterek aşırı olgunlaşır. Yüksek miktarda etilen, muzlardaki sarı pigmentlerin enzimatik esmerleşme adı verilen bir süreçte karakteristik kahverengi lekelere dönüşmesine neden olur.
Hasat zamanında toplanan muzlar, ortalama 18-24°C sıcaklıkta iki hafta içinde kendiliğinden olgunlaşmaktadır. Bu sıcaklık değerlerinin altında olgunlaşma yavaşlayacak, hatta 13°C altındaki sıcaklıklarda olgunlaşma süreci tamamen duracaktır.
Öğlen yenen muz mide ekşimelerinin ilacıdır
Yüksek oranda lif içeren meyvelerin başında gelen muz hazmı kolaylaştırır ve mide ekşimesini geçirir. Ve tabii eğer ÖĞLEN YENİYORSA. Aynı muzu akşam yemeğinde sofranıza konuk ederseniz sindirim sisteminizi rahatsız eder ve balgam üretimine neden olur.
Benekli Muz
Muzun şeker oranının en yüksek olduğu hali beneklenmiş halidir. Potasyum bakımından daha az olduğu için benekli muzun çok fazla tüketilmesi tavsiye edilmez.
Süt: Muz, kiraz ve vişne, kavun ve karpuz, ekşi meyveler, mayalı ekmekler, balık, et, yoğurtla birlikte tüketilmemeli.
2) Sıcaklık
Sıcak ve nemli iklimlerin bitkisi olan muz ağaçları, kuruluğu ve soğuğu sevmez.
Muzların kabuklarını soyduktan sonra, isteğimize göre dilimliyoruz. Dilimlediğimiz muzları kararmaması için limon suyuna batırıyoruz. Suyunu süzdükten sonra poşetleyip, ağzını sıkı bir şekilde kapatıyoruz ve derin dondurucuya kaldırıyoruz.
Muz, aslında dört mevsimde bulunabilen ve tüketilen bir meyvedir. Ancak aslında muz, kış mevsiminde yetiştirilir. Sonbahar aylarında ekimi yapılan bu meyve, Ekim ayından başlar ve Mart ayına kadar hasat edilebilir.
Eğer belli bir düzende tüketirseniz, aşırıya ve düzensizliğe kaçmazsanız muz kilo yapmaz. Muz içerisinde kesinlikle yağ bulunmuyor. Aksine az miktarda protein ve çok miktarda da karbonhidrat içerir. Buna bağlı olarak günlük tüketilen muz ile harcadığınız kalori miktarı dengeli olmalıdır.
Uyumadan önce yenilebilecek meyvelerin başında muz geliyor. Çünkü muz, magnezyum ve potasyum içerir. Bu içeriğinden dolayı da kasları rahatlatır ve uyurken daha rahat bir bedenle uyumuş oluruz. Ayrıca, mutluluk hormonu olan serotonin ve daha iyi uyumamıza yardımcı olan melatoninin üretimini sağlar.
Çünkü suyun kalorisi yoktur. Bunu şu şekilde de açıklayabiliriz: Canlılar yalnızca karbonhidratları, proteinleri ve yağı parçalayarak enerji sağlar, fakat suyun içerisinde bunların hiçbirisi yoktur. Bu sebeple kilo almaya etkisi de yoktur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri