İsteği yapılmayınca sinirlenir, bunun gerekçesini önemsemez. Kendi hatalarının farkına varmaz. Hatasını kabul etmek zorunda kalırsa kolayca depresyona girer, abartılı duygular yaşar. Kendinden daha iyi tanınan ve bilinen insanların hiç de o kadar büyük olmadıklarını söylemeye çalışır.
Bu rahatsızlık kişilerde, uzun süre devam eden işlevsiz duygu-düşünce ve çevresindeki insanlarla sağlıksız iletişime sebep olur. Narsist kişilik bozukluğunda görülen belirtiler, çocukların kendi davranışlarına karşı insanların onlara nasıl tepki verdiğini anladıkları ortalama 8 yaştan itibaren ortaya çıkar.
Narsist bir ilişkinin bitişinin ardından maruz kalan partner rahatlama ve özgürlük de hissedebilir, kendini sorgulama içinde kalıp olumsuz duygularla boğuşabilir de. Bu noktada özellikle ikinci kısımdaki bireyler profesyonel destekle birlikte geçmiş kısımları sorgulaması ve anlamlandırması gerekir.
Kendilerine "olağanüstü" önem veren ve genelde "utanç" duygusundan yoksun olan narsistler, psikologlara göre çok daha mutlu.
"Kısa kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan narsisizm, en yaygın tanımıyla ciddi bir kişilik bozukluğudur. Patolojik düzeyde narsisizmi olan bireyler, ileri seviyeli şiddete meyilli olabilirler. Bu da onları zaman zaman tehlikeli hale getirebilir."
İlgili 41 soru bulundu
Sürekli övgü ve kendilerine hayran olan kişilere ihtiyaç duyarlar. Kendilerini üstün gördükleri için bulundukları her ortamda hakimiyetin kendilerinde olmalarını isterler. Kendi ihtiyaçları karşılandığı müddetçe iyilik yaparlar.
özellikle partnerde belirgin narsistik kişilik özellikleri mevcutsa ayrılık acısı daha sert yaşanabiliyor.
Narsistler bunu bilinçli olarak yaparlar, çünkü yalnız başlarına çalışmaktan hoşlanmazlar. Hayatınızı mahvetmek için onları size karşı kışkırtmak, sıklıkla kullandıkları bir yöntemdir.
Bu kişilerde empati körlüğü, duygusal körlük ve sağırlık vardır. Başkalarının duygularını, isteklerini, ihtiyaçlarını okuyamaz, anlayamazlar. Karşısındaki bir insan ağlar neden ağladığını anlayamaz.
Narsisizm, toplumdaki bazı bireylerin yükseltilmiş özgüven ile kendilerini sürekli diğer insanlardan üstün görmesiyle ortaya çıkan bir kişilik bozukluğudur. Diğer insanlara göre kendilerini üstün görürler. Ancak bu özelliklere sahip olan tüm insanlarda kişilik bozukluğu olmayabilir.
Narsist kendi dünyasında yapa yalnız olduğunun gerçeğini de asla kabul etmek istemez o yüzden kurbanını aşırı derece yalnızlaştırır ve ona muhtaç olmasını sağlar.
Kendinizi partnerinizin her şeyi gibi hissederken, bir anda kendinizi kapının önünde bulabilir ve neyin yanlış gittiğini anlamakta zorlanabilirsiniz. Orloff'a göre bunun nedeni, narsistlerin çıkarları doğrultusunda rol yapma konusunda çok becerikli olması. Özür dilemez ya da pişmanlık duymazlar.
Narsistler ve diğer manipülatörler siz onlarla ilişkinizi kestikten çok sonra bile size geri dönmeye çalışabilirler. Hatta bazen terk eden taraf onlar olduğunda bile bir süre sonra kapınızda belirdiklerini görebilirsiniz.
Narsisistik kişilik, öteki ile kurduğu ilişkide "sen" e yatırım yapamayan, libidinal(cinsel,yaşam) enerjiyi kendisinden karşısındakine akıtamayan kişilerdir. Bu kişilerin birçoğu aşık olamazlar. Rastgele cinsel ilişkilere girerler, sanki aşıkmış gibi görünürler ama aslında değildirler.
Bu sebeple kuracakları ilişkileri bencil ve benmerkezci olarak tanımlamak mümkündür. Narsist kişilik neden gelişir? Kişilik bozukluğunun gelişiminde, 0-6 yaş, çok önemli bir dönemdir.
İyi aile ilişkileri olan insanlar, hobileri veya özel yetenekleri olanlar, geniş bir sosyal çevresi olan ve sevilen kişiler, kısacası hayatta belli alanlarda başarı gösteren insanlar narsistlerin çokça ilgisini çekecektir çünkü bu insanlar narsisti diğerlerinin gözünde iyi gösterecektir.
İsteği yapılmayınca sinirlenir, bunun gerekçesini önemsemez. Kendi hatalarının farkına varmaz. Hatasını kabul etmek zorunda kalırsa kolayca depresyona girer, abartılı duygular yaşar. Kendinden daha iyi tanınan ve bilinen insanların hiç de o kadar büyük olmadıklarını söylemeye çalışır.
Narsistik kişilerin en büyük özelliğinden birinin de en değer verdiği şeyi kaybetmekten korkmak olduğunu belirten Tarhan, “En değer verdiği şey, paraysa onu kaybetmekten korkarlar. En değerlisi toplumsal statüyse, bir aşirette bir çevrede önemli bir konumdaysa adının lekelenmesinden korkarlar.
Kıskançtır. Narsist insan sürekli kendini başkalarıyla kıyaslar. Farklı konularda başkalarına göre nasıl olduğu onun için çok önemlidir. Bu da kıskançlığı ve çekememezliği beraberinde getirir.
Değersizleştirme Evresi
Bu evrede narsist birey tarafından bulutların üstüne çıkarılan kişi ani bir hamleyle aşağı itilir. Normalde karşılıklı alma vermeye dayalı olması gereken ilişki, narsisist birey tarafından bu evrede tamamen alma odaklı hale gelir. Size gösterdiği aşırı sevgi ve ilgi biter.
Antisosyal ve narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, mantığa ağırlık veren veya duygusuz, düşünmeden konuşan, yüzeysel, sömürücü ve empatiden yoksun olma eğilimi gösterirler.
Abartılı bir şekilde, kendilerini mükemmel ve eşi benzeri olmayan insanlar olarak görürler ve bunun gerçekten de doğru olduğuna tüm benlikleriyle inanırlar. Başka insanların kendisine karşı gereken saygıyı göstermediğini düşündüğünde, onlardan hiç pişmanlık duymadan intikam alırlar.
Bir narsist vicdan azabı duymaz, empati yapmaz. O yüzden konuşarak konuyu çözmek pek mümkün değil.
Narsist bireyler, kendilerini daima ayrıcalıklı görürler. Bunun haricinde, olumlu davranışlar görmeyi hak ettiklerini düşünmektedirler. Talep ettikleri her şeye sahip olmaları gerektiğini düşünürler. Ayrıca etraflarındaki bireylerin, kendilerinin tüm isteklerine otomatik olarak uyum sağlamasını isterler.
Narsist Erkeğin Evliliği
Narsist bir kişi ile evli birisi, sürekli eleştirildiğini, görmezden gelindiğini ve değersiz görüldüğünü hissedebilir. Narsist eş aynı zamanda manipülatif davranışlar sergileyebilir, örneğin ilişkiyi kontrol altında tutmak için gaslighting gibi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri