"Kısa kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan narsisizm, en yaygın tanımıyla ciddi bir kişilik bozukluğudur. Patolojik düzeyde narsisizmi olan bireyler, ileri seviyeli şiddete meyilli olabilirler. Bu da onları zaman zaman tehlikeli hale getirebilir."
Narszim üzerine yapılan çalışmalar, narsist insanların diğer insanlardan çok daha “saldırgan” olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre narsistler, diğer insanlardan %21 oranında daha saldırgan. Öte yandan, bu çalışmalar narsist insanların aynı zamanda şiddete eğimli olduğunu da belirtiyor.
Abartılı bir şekilde, kendilerini mükemmel ve eşi benzeri olmayan insanlar olarak görürler ve bunun gerçekten de doğru olduğuna tüm benlikleriyle inanırlar. Başka insanların kendisine karşı gereken saygıyı göstermediğini düşündüğünde, onlardan hiç pişmanlık duymadan intikam alırlar.
Sürekli birileriyle rekabet hâlindedir. Kıskançlığı, haset duygusu üst boyuttadır. Bu yüzden insanları aşağılayarak ve diğerlerinin gözünde değersizleştirmeye çalışarak tatmin olur. Kötüleyerek, kötüleyecek bir şey bulamadığında da iftira atarak kendini “iyi” göstermenin yolunu arar.
Birinin kurbanı oynamasının birçok nedeni vardır. Narsist kişiliğe sahip insanlar için de durum aynıdır, ancak kurbanı diğerlerinden daha sık oynayabilirler. Mağduru oynamak veya kendini kurban gibi hissetmek, düşük öz saygı, düşük empati veya kontrol ihtiyacından kaynaklanabilir.
İlgili 27 soru bulundu
Narsistler bu tarz kabul görmedikleri durumlarda çoğu zaman utangaç davranıp, kendilerini kapatabilirler. Ancak bazen de öfkelenip, şiddetli tartışmaların içine girebilirler. Narsist kişilik bozukluğunda görülen en karakteristik özellik, kişinin başkaları tarafından ilgi odağı olma isteğidir.
Narsist kişilik bozukluğu, yalnızca kendi isteklerini önemseme ve hayranlık duyulma ihtiyacı yanı sıra empati eksikliği, kibirli olma ve ayrıcalık bekleme gibi karakteristik özellikler gösteren kişilik bozukluğudur.
Kendilerine dönmekten hiç hoşlanmazlar çünkü gerçeklerin ne kadar yıkıcı olduğunu bilirler. Aslında karakterlerinde “öz” de yoktur. Duygusal olarak, içten içe ölüdürler ve duygusal açlığın başkaları tarafından doldurulması ve onaylanması gerekir.
Narsist kişiler ilişkinin başlarında cinsel arzusu yüksek, hiperseksüel kişiler olarak görülebilirler, ancak ilişkileri ilerledikçe bu ilgileri azalır ve cinsel sorunlar ortaya çıkabilir.
Narsistik kişilerin en büyük özelliğinden birinin de en değer verdiği şeyi kaybetmekten korkmak olduğunu belirten Tarhan, “En değer verdiği şey, paraysa onu kaybetmekten korkarlar.
Sonuç Olarak. Yüksek düzeyde narsizme sahip olan insanlar başkalarını mutlu görmekten nefret ederler. Çünkü kendileri iç mutluluğu hissedemezler. Sizin mutluluğunuzun neden onlara karşı bir eylem olduğunu açıklamak için zihin büken sanrılara ve haklı çıkaran gerekçelere sahiplerdir.
Kendilerine "olağanüstü" önem veren ve genelde "utanç" duygusundan yoksun olan narsistler, psikologlara göre çok daha mutlu.
Kötü niyetli ve düşmanlık içeren narsistik özelliklere sahip bir kişinin “kötü huylu narsist” olduğu kabul edilir. Bu çeşit narsistler suçluluk duygusuyla ilgilenmezler. Sadist olabilirler ve acı çektirmekten zevk alırlar. Oldukça rekabetçi ve ilkesiz olabilirler ve bu durumda anti-sosyal davranışlar sergilerler.
Narsist kişilik bozukluğu olanlar pişman olur mu? Onlara göre pişmanlık bir zayıflık göstergesidir. Ancak nadiren de olsa hayatlarının bazı dönemlerinde pişmanlık yaşarlar. Pişmanlık yaşadıkları fark edildiğinde ise genelde kendilerini dışa kapatırlar.
Bir narsist vicdan azabı duymaz, empati yapmaz. O yüzden konuşarak konuyu çözmek pek mümkün değil.
Bu kişilerin en büyük amacı sizi kendisine hayran bırakmak, sizi ele geçirmek ve daha sonra da çizdiği sınırlar içerisinde sizi kendisine bağımlı yapmaktır. Aslında narsist erkeğin özgüveni yoktur. Yaralıdır, kendi değersizlik duygusu çok yüksektir ve bu yüzden kaybetmekten çok korkar.
Bir kere dünyayı kendi zihinleri gibi algılarlar. Yani “ben bir şey düşünüyor, beğeniyorsam doğrusu o” diye düşünürler. Narsistler için “manipülatiftir, yalan söyler” denir oysa narsistler yalan söylemez.
Bunun tadını alan narsist çevresine gereğinden fazla fedakarlık yapmaktan çekinmez. İlgi odağı olmak için zor görevleri üstlenebilir ve kendini riske atmaktan çekinmeyebilir.
Şunu net olarak söyleyebiliriz; narsist kişinin vicdanı yani süper egosu gelişmemiştir. Vicdan kavramı psikanaliz kuramında benlik yapısının açıklanmasında ve ruhsal çözümlemenin anlaşılmasında önemli bir yer tutar. Freud'un oluşturduğu psikanaliz kuramına göre ruhsal yapının oluşumunda üç önemli bölüm yer alır.
Narsistin korktuğu durum da tam olarak budur. Birilerinin büyük resmi görmesinden ve sizi uyarmasından korkarlar. Çünkü narsistler kendi iç benlikleri hiçbir zaman gerçekten oluşmamış küçük çocuklar gibidirler ve her gün evden çıkarken yüzlerine kendilerini korumak için gerekli gördükleri maskelerini takarlar.
Savunmasız ya da Kırılgan Narsizm: Büyüklenmeci narsizmin zıttıdır. Bu kişiler genellikle utangaç ve duyarlı tiplerdir. Diğer yapısal nitelikleri ise kıskançlık ve başkalarının eleştirilerine karşı fazla tepkili olmalarıdır.
İyi aile ilişkileri olan insanlar, hobileri veya özel yetenekleri olanlar, geniş bir sosyal çevresi olan ve sevilen kişiler, kısacası hayatta belli alanlarda başarı gösteren insanlar narsistlerin çokça ilgisini çekecektir çünkü bu insanlar narsisti diğerlerinin gözünde iyi gösterecektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri