Diğer taraftan, sıcaklık düştüğünde ve su donduğunda oluşan kristal yapı hidrojen bağları tarafından korunur (hidrojen bağlarını koparmak için çok az bir ısı enerjisi kalır). Bu yapı da buzun yoğunluğunun sudan daha düşük olmasına neden olur.
Katılarda tanecikler, bir arada kristal adı verilen belirli geometrik yapıları oluşturur. Sıvı tanecikleri ise katılara göre daha hareketlidir. Bu nedenle bir katı madde eritildiğinde hacmi genellikle büyür. Hacmi büyüdüğü için de genel olarak yoğunluğu azalır.
Buzun yoğunluğu sıvı hâldeki suyun yoğunluğundan düşüktür. Bu nedenle buz kütleleri suyun üzerinde yüzer. Buzun yoğunluğu sıvı hâldeki suyun yoğunluğundan düşüktür. Dolayısıyla su donarken hacmi artar yani genleşir.
Su donarken hacmi artacağı için buzun yoğunluğu suyun yoğunluğundan daha küçük olur. Bu yüzden buz parçaları suda yüzer.
Su donunca özkütlesi azalır. O yüzden buz, suya batmaz üstünde yüzer.
İlgili 19 soru bulundu
Su donunca hacmi artar ancak yoğunluğu azalır ve bunun olduğu birkaç maddeden biridir. Çoğu madde donduğu zaman yoğunluğu artar ancak su için durum tam tersidir.
Suyun yoğunluğu sıcaklığa göre değişmekte olup 1 gr/cm³ olarak bilinmektedir. Bu değer, 4 ℃ sıcaklıkta deniz seviyesinde atmosfer basıncındaki özkütle değeridir. Sıcaklık arttıkça hacim artar ve yoğunluk azalır.
3.de değişmez bence çünkü, buzun kütlesiyle, eridiğinde ele geçen suyun kütlesi aynı. yükselen hacmi belirleyen özkütle iki durumda da aynı.
Bileşimindeki güçlü hidrojen bağları, molekülleri arasında daha fazla boşluk oluşmasına neden olduğundan buz sudan hafiftir.
Fakat hal değiştirmeyen maddenin özkütlesi etkilenmez. Erime ve buharlaşma esnasında maddelerin tanecikleri birbirinden uzaklaşır ve hacmi artar, donma ve yoğunlaşma için de tersi geçerlidir.
Su donunca boşluk daha da artar ve özkütle daha çok azalır. Yani, 0 °C ile +4 °C arasında hidrojen bağlanması baskındır; +4 °C'den yukarısında ise termal kuvvetler baskındır. +4 °C'de ise bu kuvvetler mükemmel bir denge içindedir; bu yüzden suyun özkütlesi +4 °C'de maksimumdur.
Su molekülleri donarken birbirinden uzaklaşarak hacmi artar ve şişeyi çatlatır. Başka bir örnekte ise, kışın göllerde ya da su birikintilerinde buzların su üzerinde yüzdüğünü görmüşsünüzdür. Yoğunluğu daha az olan katı haldeki su molekülleri yani buz, sıvısının üzerinde yüzmektedir.
Bardağın içindeki su ağırlığınca suyu taşırdığı için, dediğiniz gibi su seviyesini değiştirmez. Aynı şekilde, okyanus buzulları da erdiklerinde deniz seviyesi yükselmeyecektir. Fakat karalarda bulunan buzullaşma eridiğinde (Antarktika, Grönland buzulları gibi), elbette durum değişir ve deniz seviyesi yükselir.
Suyun sıcaklığı arttıkça yoğunluğu azalır ve hafifler. Sıcaklığı azalırken yoğunluğu artar. Bununla beraber tatlı suyun bir özelliği vardır. Tatlı su maximum yoğunluğa diğer sıvılar gibi tam donma noktasında yani 0 C° da değil +3,98 C° da (=4 C°) ulaşır.
Fakat bir bardak donmuş suya baktığımız zaman bildiğimiz her şeyin tepe taklak olduğunu görürüz. Çünkü buz ile çevrelenmiş 0 °C'deki suyun bardağın dibinde olmasını bekleriz ama görürüz ki buz suyun üzerinde yüzer. 4 °C'de su en yoğun halindedir.
Isıtılan bir sıvı, hacimce genleşir. İçi su dolu bir kap ısıtıldığında sıvının taşması, genleştiğini gösterir. Aynı cins sıvıların sıcaklığı eşit miktar artırılırsa, hacmi büyük olan sıvı daha fazla genleşir. Su diğer sıvılardan farklı şekilde genleşir.
0 celsiusta buzun yoğunluğu 999,8425 tir. buradan m=9,998485 1litre buzda 9998,485 gr buz bulunur. +4 celsiusta suyun yoğunluğu 999,9750 dir. buradan m=9,999750 1litre suda 9999,750 gr su bulunur. 9999,750>9998,485 olduğundan su daha ağır gelecektir.
Su donduğunda katı hale gelerek buza dönüşür. Su buza dönüşürken hacmi artar, daha fazla yer kaplar. Bu sadece suya özgü bir durumdur.Diğer sıvı maddeler ise katıya dönüşürken hacmi artmaz, azalır. Su donarken hacmi arttığı için yoğunluğu azalır.
su diğer sıvılara göre farklı davranır. kütlesi değişmez ama hacmi artar, genleşir.
Suyun yoğunluğu yaklaşık olarak 1 olarak kabul edilir. Buzun yoğunluğu ise yaklaşık olarak 0,9 olarak kabul edilir. Yani su buzdan daha yoğundur. Bu yüzdendir ki buz su içindeyken yukarıdadır.
Sıcaklık artışıyla moleküllerin enerjisi arttığı zaman ise, hidrojen bağları sebebiyle oluşan boşluklu yapı bozulur ve hacim azalır.
Su donarken hacmi artar. Diğer birçok madde donarken hacimce küçülür.
Ama cismin kütlesi arttıkça yoğunluğu artmıyor. Çünkü cismin kütlesi arttıkça hacmi de artar. Onun için yoğunluk aynı cisim için sabittir. Sonuç olarak suyun kütlesi artsa da yoğunluğu artmaz.
Osmiyum elementler arasında yoğunluğu en yüksek (22,61 gr/cm3) olan elementtir ve platin ve iridyumla birlikte bazı alaşımlarda kullanılır. Osmiyum'un bu sıra dışı yoğunluğu onun Lantanid grubu elementlerle olan etkileşimi sonucudur.
Bir maddenin özkütlesi sıcaklığına bağlı olarak değişir. Sıcaklık artışı genellikle özkütleyi azaltır, ancak sıcaklığı arttıkça hacmi azalan ve özkütlesi artan maddeler de vardır. Su ve havanın sabit basınç altındaki sıcaklığa bağlı özkütleleri aşağıda verilmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri