Ömer Seyfettin, olay hikayesi yazarıdır. Bu hikaye tarzı, realizm akımından etkilenmiş hikayelerdir.
Ömer Seyfettin Milli Edebiyat Dönemi eserleri veren olay hikayeciliği türünün temsilcisidir.
Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra ise durum hikayesini temsil eden Türk yazarlardandır. Söz konusu bu isimler, bu tür ile ilgili birbirinden güzel eserler vermiştir. Hikayede olduğu gibi, durum hikayesinde serim, düğüm ve çözüm bölümleri belirgin değildir.
Eğer hikayede yaşanan olayları rahatlıkla özetleyebiliyorsanız, bu bir olay öyküsüdür. Eğer özetlemeye çalıştığınızda bir karakterin düşündükleri, hissettikleri, bir olaya karşı verdiği tepkiler işinizi zorlaştırıyorsa, bu muhtemelen bir durum öyküsüdür.
Türk Edebiyatında ise olay hikayesi temsilcileri Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Sabahattin Ali, Reşat Nuri Güntekin, Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu bu türde önemli eserler vermiştir.
İlgili 25 soru bulundu
Ömer Seyfettin, 11 Mart 1884'te Balıkesir Gönen'de doğmuş; olay hikayesi türünde kitaplar yazan ve bugüne kadar 170'e yakın hikayesi bulunan öğretmen, asker ve hikaye yazarıdır. Ömer Seyfettin'in biyografisi Türk edebiyatı için önem taşır. Yazar, öğrenimine Gönen'de Mahalle Mektebinde başlamıştır.
Olay Hikâyesi: Bir olay merkezinde gelişen ve sonuçlanan hikâyelerdir. Bu tür metinlerde merak unsuru ön plandadır. Bu türün en önemli örneklerini Fransız yazar Maupassant vermiştir. Bu yüzden olay hikâyesi, Maupassant tarzı hikâye olarak da adlandırılmaktadır.
Durum hikayesinin ilk örneklerini Rus yazar Anton Çehov vermiştir. Çehov tarzı öykü ismiyle de bilinen bu yazın türünde ilk kez klasik kurgunun dışına çıkılmıştır. Karakterlerin yaşadıklarından çok hislerinin, düşüncelerinin ve izlenimlerinin ön plana çıktığı durum hikayesinin kahramanları sıradan insanlardan seçilir.
Olay Hikayesi Temsilcileri
Dünya Edebiyatında olay hikayesinin en önemli yazarı, Fransız kökenli Guy de Maupassant olarak bilinir. Yazarın, olay hikayesi türünde 300 kadar hikâye yazdığı bilinmektedir. Türk edebiyatında ise olay hikayesi denildiğinde akıllara önce Ömer Seyfettin gelir.
Merak ögesi ön plana çıkarılmamıştır.Serim, düğüm, çözüm planına uyulmamıştır. Durum ağırlıklıdır.Hikâyede bitmemişlik duygusu söz konusudur. Serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşan düzenli bir planı vardır.Olay ağırlıklıdır. Hikâye beklenmedik bir sonla bitirilmiştir.
Olay öyküsünün dünya edebiyatındaki öncüsü Fransız sanatçı Maupassant'tır. Bizim edebiyatımızda olay öyküsünün önde gelen bazı sanatçıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Y. Kadri Karaosmanoğ-lu, Sabahattin Ali vb…
b) Durum / kesit hikâyesi. Olay hikâyesi, Fransız yazar Guy de Maupassant'ın (1850-1893) adıyla da anılır: “Maupassant tarzı hikâye.” Olay hikâyesinin ana özelliği, klasik anlatı düzenine uygun olmasıdır. Bu tarz hikâyelerde olay akışı; giriş, gelişme ve sonuç bölümleri şeklinde bir düzenlenişe sahiptir.
Türk edebiyatında durum öykücülüğünün (Çehov tarzı) en önemli temsilcilerindendir.
Ömer Seyfettin, her ne kadar yazın faaliyetlerine şiir türünde eserler vererek başlamışsa da onun bu denli bir üne kavuşmasında birinci derecede etkili olan amil hikâyeciliğidir. Edebiyatımızda Maupassant tarzı hikâyeciliğin en önemli temsilcisi durumundadır.
Ömer Seyfettin (11 Mart 1884, Gönen, Balıkesir - 6 Mart 1920, İstanbul), Türk yazar, şair, asker ve öğretmen. Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismi, ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularından olup, Türkçede yalınlaşmanın savunucuları arasındadır.
Ömer Seyfettin'in hikâyesi, evin hanımı Fatma Hanım'ın “salât u selâm”dan sonra kocasına öfkelenmesiyle başlar. Zira kocası, tos vurmaya alıştırdığı kurbanlık koçlarıyla uğraşmaktadır. Çok sofu ve dindar olan Fatma Hanım, günaha girmekten korktuğu için evinden dışarı hiç çıkmamaktadır.
Olayı anlatan kişi olayın içindeyse 1, değilse 3. kişi ağzından anlatımın olduğunu söyleriz. Başka bir ifadeyle olayın içinde “ben, sen, biz, siz” kişilerinden en az biri varsa 1. kişi ağzıyla anlatımdır. “O” ya da “onlar” kişilerinden biri varsa 3. kişi ağzından anlatım vardır.
Metinde karşımıza çıkan olay, öncesi ve sonrasıyla kendi içinde art arda gerçekleşen ve birbirine bağlanan bazı küçük olaylardan oluşur. Birbirine bağlanan ve bir süreklilik yaratan bu durum, genellikle “zincir” sözcüğüyle ifade edilir.
Durum öyküsünün kuralları Rus yazar Anton Çehov tarafından belirlendiği için, bu tür öykülere Çehov Tarzı Hikaye denir. Durum Hikayesi Nedir? Günlük yaşamdan kesitler sunan, olaydan çok diyaloglara ve gözlemlere yer verilen hikayelere durum hikayesi denir.
Çehov tarzı hikaye 1920'li yıllarda batı dünyasında Franz Kafka tarafından kullanılmıştır. Türk edebiyatındaki ilk temsilcisi ise; Haldun Taner'dir.
Çehov tarzı olarak bilinen durum hikayeciliği anlayışının öncülerindendir. Hikayeleri gerçek yaşamdan izler taşımaktadır. Sait Faik Abasıyanık edebi anlayışı, İstanbul sokaklarının gerçek yüzünün okuyucuya tüm gerçekliği ve samimiyetiyle ayna tutulması olmuştur.
Bu hikâyeler çarpıcı bir sonla olaylar çözüme kavuşturulur. Olay hikâyesi; serim, düğüm ve çözüm bölümünden oluşur.
Guy de Maupassant, olay hikayelerinin en başarılı örneklerini verdiğinden Maupassant tarzı hikayeler olarak bilinir. Durum hikayelerinde olay örgüsünün önemi azaltılmıştır. Olay örgüsü, özenle seçilmiş olaylardan seçilmez. İnsanın her yerde ve her insanın yaşayabileceği basit ve sıradan durumlar anlatılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri