خطوه Arapça ve farsça anlamları (خُ وِ) [ ع . خطوة ] (اِ.) گام ، قدم .
Silahlarda mermi çekirdeklerinin kendi ekseni etrafında bir tur dönmesi sonucu ilerlemiş olduğu mesafelere hatve denilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere hatve, somut olarak bir malzemenin ismi değildir. Mermi çekirdeğinin izlediği yoldur.
Arapça 'hatt' mastarından türeyen yazı, çığır, yol anlamlarına gelen hat kelimesi, terim olarak “Arap yazısını estetik ölçülere bağlı kalıp güzel bir şekilde yazma sanatı (hüsn-i hat)” anlamında kullanılmıştır.
Osmanlı döneminde hatun terimi kadınlar için bir onur olarak kullanılmıştır, kabaca İngilizce kadın terimine denktir ve katun'un farklı bir yazılışıdır. Çoğu Türk unvanı gibi, ilk addan sonra kullanılır.
[1] harab olma, yıkılma, ortadan kalkma, çökme, bozulma.
İlgili 35 soru bulundu
Sesli Sözlük - (mahv. den) yok eden, mahveden, perişan eden.
Vech, Osmanlı döneminde kullanılan ve yüz anlamında olan bir kelimedir.
Kanunların eşi olarak bilinen katun, Türkçede yeni dönemde Hatun şeklinde ifade edilir. Zaman içinde değişerek Hatun şekline gelen bu kelime, aynı zamanda Hanım biçiminde değerlendirilir. Özellikle kaanların eşi olarak önemli ve saygın bir yere sahip kişiler olduklarını söylemek gerekir.
Töre; bir toplumda yazılı olmayan, gelenekleşmiş kanun ve kurallar. Özellikle halk ağzında hukuk veya mahkeme anlamlarında da kullanılır. Töre sözcüğü Eski Türkçede türetilmek, yaratılmak ve düzenlenmek anlamlarına gelen törü- fiilinden gelir.
Manita = İtalya' da "el altındaki kadın" demektir. Flört = İngiltere' de "oynaşılan kişi” demektir. Hatun= Türkçe' de "en değerli hazine" demektir....
"İnce, uzun, doğru yol, birçok noktannın birbirine bitişerek sıralanmasından meydana gelen çizgi, çizgiye benzeyen şeyler ve yazı" anlamlarına gelen hat; İslam kültüründe "yazı" ve "güzel yazı" (hüsn-i hat, hüsnü'l hat, el-hattu'l hasen) manalarında kullanılmıştır.
Yazı sanatında yer alan harf veya harfler topluluğunun satır içinde duruşu ve belli bir çizgi hizasında dizilişi, bir takım kaidelerle belirlenmiştir. Latin alfabesinde de bu böyledir. Tarihimizde satır çizgilerini belirtmeye yarayan ve mıstar (satırlık) adıyla tanınan bir basit alet benimsenmiştir.
(III) Uzun hat; Kilometre, yolcu biniş vb. verilerine göre UKOME tarafından; ''Uzun Hat'' olarak belirlenecek hatlardır. Uzun hatlarda erken ulaşım tarifesi geçerli değildir.
h=Hatve (adım): Cıvatanın tam bir tur dönüşüne karşılık gelen eksenel yöndeki ilerlemesidir.
Diş hatvesi, bir vidanın bitişik dişlerinde aynı noktalar arası mesafedir ve TPI ya da inç başı diş olarak ifade edilebilir.
metrik vidalarda iki diş arasındaki uzaklık (mm), inç vidalarda ise inç başına düşen diş sayısıdır. (örneğin 1/4-20 unc; 20 bir inçteki diş sayısıdır).
Bodun/Budun sözcüğü kavim, kabile anlamına gelir. Boy sözcüğünden türemiştir. Eski Türkçede Bodu, Tunguzcada Boda sözcükleri bağlamak, birleştirmek, bir arada tutmak anlamlarını içerir.
Türk Dil Kurumu açısından toy kelimesine karşılık olarak, 'Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz kişi' anlamı gelmektedir. Henüz hayatı öğrenememiş ve farklı konular hakkında nasıl davranacağını bilmeyen bireyler için kullanılır.
Vasat kelimesi Arapça kökenli bir sözcük olarak öne çıkmaktadır. Bu kelime tek başına ya da farklı cümleler ile halk arasında yaygın olarak değerlendirilir. Türk Dil Kurumu açısından ele alındığında bu kelimenin karşılığı olarak 'orta' karşımıza çıkmaktadır. Yani herhangi bir durumun veya olgunun ortalamasını gösterir.
hatun - Nişanyan Sözlük. Eski Türkçe χatun veya ḳatun “kraliçe” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Hotan Sakacası aynı anlama gelen χattuna veya Soğdca aynı anlama gelen χwatēn sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Soğdca χwatāw “kral, hükümdar” sözcüğünün dişilidir.
Hatun, Hunlar'dan itibaren İslâm öncesi Türk devletlerinde hükümdar zevcesinin resmî unvanı olarak kullanılmıştır. Eski Türk devletlerinde hatunlar devlet işlerinde söz sahibiydiler ve protokolde yerleri vardı.
Tela TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez.
vahi - واهی
(اِفا.) سست ، بی اساس .
[1] (tarih) Padişah fermanlarına çekilen tuğra. [2] Bu tuğrayı taşıyan ferman. [3] Resmî belgelerde kullanılan bir yazı türüne verilen ad.
Vahdet-i vücûd, “varlığın birliği” demektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri