Östrojen fazlalığı vücudun su ve tuz tutmasına neden olur. Yüz yuvarlaklaşır, el ve ayaklarda şişlik ve ödem gelişir. Östrojen fazlalığı pıhtılaşma eğilimine ve buna bağlı damar tıkanmalarına, tansiyonda artışa da yol açabilir.
Yüksek östrojen, östrojen seviyesinin progesteron seviyelerine kıyasla yüksek olduğu, kadınlarda regl düzenini bozması ve ağrılı adet süreci yaşanması, kilo alma, yorgunluk ve miyom, erkeklerde ise meme dokusunda büyüme ve kısırlığa neden olabilen bir hormon yükselmesidir.
Adet döngüsü hiç başlamadığı primer amenorede (adet görememe) de uygun vakalara genital organların gelişimini normalleştirmek için döngüsel olarak östrojen tedavisi verilir.
Östrojen hormonu hapları bazı kişilerde kilo alımına neden olabilir, ancak bu etki herkes için aynı değildir. Östrojenin vücut kompozisyonunu etkileyebileceği bilinmektedir, ancak kilo alımı veya kaybı birçok faktöre bağlıdır ve kişiden kişiye değişebilir.
Östrojen eksikliği belirtileri
Östrojen hormonu seviyesinin düşmesi, kadınlarda bir dizi belirtiye neden olabilir. Bunlar arasında sıcak basması, terleme, uyku sorunları, vajinal kuruluk, cinsel isteksizlik, depresyon, anksiyete, hafıza sorunları, kemik yoğunluğunun azalması ve osteoporoz riskinin artması yer alır.
İlgili 23 soru bulundu
Vücutta östrojen seviyelerini artırmak için tercih edilebilecek yollar mevcuttur. Düzenli ve aşırıya kaçmadan yapılan egzersiz, düşük beden kitle endeksi hedefi, sağlıklı ve etkili cinsel hayat, stresten olabildiğince kaçınmak, beslenme kontrolü ve yeterli uyku etkin ve ucuz yollar arasındadır.
Menstrüel döngünün ikinci yarısında (adet görmeye yaklaşırken) östrojen progesterona oranla en düşük halindedir ve bu zaman dilimi ruh halindeki oynamaların ve aşermelerin, yeme krizlerinin en yoğun yaşandığı dönemdir.
Östrojen seviyesinin yükselmesine bağlı olarak güzelleşir, cildi ışıl ışıl parlar, hareketlidir, canlıdır ve hem sosyal hem iş hayatında çok daha verimli olur. Bu dönem ayrıca çocuk yapmak için de en uygun süreçtir.
Uzun süre tek başına östrojen alınması, rahimde kanser riskini artırıyor. Bu nedenle östrojenle birlikte progesteron hormonu da verilerek bu etki önleniyor.
Östrojen, progesteron üretimi yeterli B5 vitamini olduğunda üretilebilir. Beyindeki nörotransmitterlerin üretiminde rolü vardır. B6 vitamini beyinde bulunan sinirler arası iletişimi sağlayan nörotransmitter dediğimiz dopamin, serotonin, glisin, glutamat ve gama-amino bütirik asit (GABA) dengesini sağlar.
Vücutta östrojen hormonunun üretiminin azalmasıyla beraber yumurtalıklar küçülür ve üreme yeteneği kaybolur bu da adet döngüsünün sonuna gelindiği menopoz dönemi olarak tanımlanır. Dünya genelinde menopozun meydana geldiği yaş 45 ila 55 yaş arasıdır.
Östradiol seviyesi ise maksimum 20 pg/ml olmalıdır. Erişkinlik döneminde ise östron seviyesi 10-200 pg/ml ve östradiol maksimum 350 pg/ml olmalıdır. Menopoz öncesi dönemde östron 17-200 pg/ml ve östradiol 15-350 pg/ml olmalıdır. Menopoz sonrası östron 7-40 pg/ml ve östradiol seviyesi 10 pg/ml altında olmalıdır.
Aşk, dopamin gibi östrojen ve testosteron gibi cinsiyet hormonlarını da artırmaktadır. Cinsellikte önemli rol oynayan östrojen ve testosteron hormonları vücutta farklı görevler de üstlenmektedir.
Günde bir kafeinli içecekten fazlası, özellikle soda ve yeşil çay, östrojen artışına neden olduğu için önerilmemektedir.
Düşük östrojen doğrudan kilo alımına neden olmaz, ancak toplam vücut yağında ve karın bölgesi yağ dokusunda artışlara yol açabilir. Karın çevresinde yağlanma, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet ile ilişkilendirildiğinden risklidir. Hormon replasman tedavisi karın bölgesinde yağlanma eğilimini azaltabilir.
Östrojen (kadınlık hormonu) içeren krem ve haplar meme büyümesini sağlar. Ancak östrojen ister sentetik olsun ister bitkisel olsun meme kanseri için risk faktörüdür.
Östrojen hormonu salınımı genç kızlarda boy büyümesi erkeklere nazaran ergenliğin başında başlar, hızlı olur ve daha çabuk biter. Östrojenin etkisi ile genital bölgede kıllanma, kalça bölgesinde yağlanma, memelerde büyüme, meme başının renginde koyulaşma ve gelişme görülür.
Menopoz tıpkı bebeklik, ergenlik, cinsel olgunluk gibi hayatın bir dönemidir. Menopoz döneminde yumurtalıklardaki (overler) folikül miktarı azalır ve buna bağlı olarak östrojen üretimi azalır. Zamanla östrojen üretimi kesilir ve yumurtalıklar küçülür. Buna bağlı olarak adet döngüsü kesilir ve üreme yeteneği kaybolur.
Östrojenin etkisi ile genital bölgede kıllanma, kalça bölgesinde yağlanma, memelerde büyüme görülür. Kadınlarda ergenlik adet kanaması ile sonlanır ve bununla beraber boy büyümesi durur. Östrojen, progesteron dediğimiz diğer bir hormonla belirli bir düzen içinde çalışır.
Erkeklerde temel eşey hormonu testosteron ve türevleri iken, kadınlarda bu hormonlar östrojen ve progesterondur. Bu eşey hormonlarının yanında, her iki cinsiyette böbreküstü bezlerinden salgılanan, androjen türevi hormonlar da libido düzeyini etkiler.
Östrojen, hormonun belirli bir türüdür ve erkeklerde olmakla da birlikte en çok kadınlarla ilişkilidir. Protein sentezi ve vücuttaki su seviyelerinin korunması gibi bir takım fonksiyonlara sahiptir. Bununla birlikte, östrojenin sorumlu olduğu en önemli proteinlerden biri kolajendir.
İlk hafta: Östrojen enerjinizi artırır
Adet kanamanızın başladığı ilk gün ile başlayan bu süreç 7 gün sürer. Bu süreçte kadınlık hormonu östrojen en alttaki dip seviyesinden yavaşça artmaya başlar.
Adetin 3. Günü E2 Kaç Olmalı? Genellikle tüp bebek tedavisi gibi noktalarda inceleme gerçekleştirileceği zaman adet döneminin 2. ve 3. günü gibi başlangıç dönemlerinde E2 değeri 50 pg/ml gibi bir rakam oluşturmalıdır.
Hamile kalındığında ise progesteron hormonu göğüsleri süt üretimine ve emzirmeye hazırlar. Adet Döngüsü: Yumurtlamadan sonra korpus luteum progesteron üretimini artırır. Bu, rahim astarının hazırlanmasında östrojenin çalışmasını sağlar. Bu sayede yumurta döllenmiş bir şekilde hamileliği oluşturabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri