Kışın mutlaka tüketilmesi gereken evde yapılmış kemik suyu, paça çorbası, ev yoğurdu ve bol sirke. Çünkü bunların hepsi doğal probiyotik içerirler.
Kolajen açısından bilinen en zengin kaynak olan kemik suyu ayrıca demir, kalsiyum, D vitamini, C vitamini ve B1 yani tiamin içerir. Bunlara ek olarak, kolajenden elde edilen jelatinin de uykuyu düzenleme ve ruh halini yükseltmek gibi önemli bir faydası var.
İkinci beyin olarak adlandırılan bağırsak florasının düzelmesinde kemik suyunun çok büyük faydası bulunmaktadır. Bağırsakların ve midenin iyi çalışmasını destekleyerek; hazımsızlık, şişkinlik ve kabızlık gibi sağlık sorunlarını önler.
Kemik suyunda; protein, A vitamini, B12 vitamini, E vitamini, demir ve fosfor bulunur.
İlgili 28 soru bulundu
Her gün bir kase yoğurt tüketmek, bağırsakları temizliyor. Kemik suyu ise probiyotik etkisiyle kanserden koruyor. Sağlıklı ve temiz bağırsaklar, sağlıklı bir bedenin olmazsa olmazını oluşturuyor.
6 saatin ardından etleri ve ilikleri kemiklerden ayırıyoruz. Suyun içine tekrar kemikleri koyup, bir bardak sirke ekliyoruz. Kaynamaya başladığında mum alevinde bu kez 18 saat kaynatıyoruz. 18 saatin sonunda kemik suyumuz hazır.
Kalsiyum: Kemikler için lokomotiftir. Kalsiyum içeren besinler; süt ve süt ürünleri, soya fasulyesi, fıstık, ceviz, badem, lahana, brokoli, koyu yeşil yapraklı sebzeler, balık, kurutulmuş meyveler, kuru baklagillerdir. A vitamini: Kemik gelişimine ve büyümesine katkısı oldukça fazladır.
D vitamini, proteinler, kalsiyum ve fosfor gibi mineraller kemiklerin ana besin maddeleridir ve düzenli olarak alınması gerekir. Kalsiyum gibi fosfor da süt ve süt ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, kuru yemişler ve özellikle bademden alınır.
Kemik erimesi hastası ise zıplama hareketlerini yürüyüşünün sonuna eklemelidir. Zıplama hareketi yeni kemik oluşumunu sağlar. Kemik erimesini ciddi şekilde zıplama hareketleri ile tedavi edebiliriz.
Süt ürünleri, soya fasulyesi, fıstık, ceviz, badem, lahana, brokoli, balık, kurutulmuş meyveler, kuru baklagiller, mercimek, su ürünleri, tavuk, turunçgiller, kivi, incir, çilek, domates, karnabahar, biber, zeytinyağı, yeşil sebzeler, ıspanak, bamya, brokoli, şalgam, pancar, yeşil çay, kırmızı et, yumurta, muz.
Kolajen üretimini artırmak için; Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir. Kemik suyu tüketmek de kolajen miktarını artırmaya yardımcı olabilmektedir.
Kullanma Talimatı:
Bir kutu içerisinde 10 günlük kullanım dozu bulunmaktadır. Günlük 1 şişe (50 ml) ürünü iyice çalkalayıp tüketmeniz tavsiye edilir. Özel olarak dizayn edilmiş tek kullanımlık cam şişe ile kontaminasyon riski olmadan kullanılır, tadı ve içimi kolaydır.
Bağırsakların florasını koruyan probiyotikli gıdalar; kefir, ayran, yoğurt, turşu, fermente süt, turşu, tereyağı, şarap, keçi sütü, boza, şarap, şalgam, fermente soya ürünleri, bira mayası, bebek mamaları ve kimi meyve suları şeklinde sıralanabilir.
En iyi probiyotik tavsiyelerine gelecek olursak; Newvit, Alfrolex, Bactolac, Wellcare, NBL, Nature's Supreme, Enterogermina, Probien, The LifeCo bağırsaklara iyi gelen, düzenli kullanımda tam etki gösteren, rahat kullanımı olan, bağışıklık ve sindirim sistemini güçlendiren kaliteli probiyotik markaları olarak biliniyor ...
Fındık, fıstık, ceviz kolajen desteği konusunda beslenmede mutlaka bulundurulması gereken yemişlerdir. Lor peynir, beyaz peynir, inek sütü, soya sütü kolajen üretimini uyaran bileşenler içerirler.
Doğal yollardan kolajen elde etmek mümkün… Hayvansal kaynaklı olarak et suyu ve kemik suyu, bitkisel kaynaklı olarak ise sülfürce zengin kereviz, sarımsak, soğan ve turp tüketilmesi gerekir.
Kemik suyu, kırmızı meyveler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, soya ürünleri, sarımsak, mor meyveler, süt ve süt ürünleri doğal kolajen içeren başlıca gıdalardır. Özellikle kemikli etler ve sakatat grubundaki hayvansal gıdalar, yüksek oranda doğal kolajen içerirler.
Kolajenin farklı tipleri vardır ve farklı dokularda farklı yoğunlukta bulunmaktadır. Örneğin cildin yüzde 70'ini kolajen tip 1 ve 3 oluşturmaktadır. Bu durumda eğer kolajeni cildinize destek için kullanacaksanız tip 1 ve 3 kolajen karışımlarını özellikle de tip 1 kolajeni tercih etmeniz gerekir.
Pürüzsüz ve Sıkı Ciltler: Tip 1 kolajen, ciltte meydana gelen yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırır. Bu sayede daha pürüzsüz ve sıkı bir cilt yapısına ulaşılmaktadır. Cilt kasları ve yapısını bir arada tutan tip 1 kolajen aynı zamanda cilt kırışıklıklarına karşı etkili bir proteindir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri