Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür. Panteistler kişileştirilmiş ya da antropomorfik bir Tanrıya inanmazlar.
Panteizm ya da tümtanrıcılık (doğatanrıcılık-kamutanrıcılık) ise evrenin bütününü Tanrı olarak kabul eden felsefî görüştür. Panteizm'de, her şey tanrının bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrıdır. Panteizme göre Tanrı'nın evrenden ayrı ve bağımsız bir varlığı yoktur.
Panenteizme göre Tanrı hem değişmeyen hem de hem değişendir; hem mutlak hem izafidir; hem zamanın dışında hem de içindedir; hem sınırsız hem de sınırlıdır (Aydın 1992, 157). Diğer bir ifadeyle Tanrı sonsuzdur ve alemi yaratan, yöneten ve koruyandır.
Panteizm, Yaratan ile yaratılanı, varlık ile Tanrıyı tek ve aynı şey kabul ediyor.
Panteizm: Evrenin bütününü "tanrı" olarak kabul eden felsefi görüştür. Panteizmde, her şey Tanrı'nın bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Tanrı doğada, nesnelerde, insan dünyasında vardır.
İlgili 45 soru bulundu
Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür. Panteistler kişileştirilmiş ya da antropomorfik bir Tanrıya inanmazlar. Panteizm, genellikle monizm ile ilişkili bir kavramdır.
Yani tanrı biziz, evren ve tanrı bir bütün. Bu da panteizm. Ölene kadar hiç kimse ölüm sonrasını bilemeyecek.
Scru- ton'a göre, aynı şekilde, Spinoza, Tanrı ve âlemi bir birinden ayırmama- sından, her ikisini özdeş kabul etmesinden ve Tanrı'yı her şeyin içkin nedeni olarak görmesinden dolayı panteist ve ateist olarak anılmıştır.
Panteizm bir din olmamakla beraber, dini bir görüştür. Bu görüşün savunucuları Panteist olarak adlandırılır. Görüş tanrının var olduğunu ve her maddenin içinde yaratıcıdan bir parça olduğuna inanır.
'Tüm Tanrıcılık' olarak da bilinen panteizm, Tanrı'nın evren ve doğa ile bir olduğunu savunan bir din felsefesidir.
tanrının var olup olmadığının bilinemeyeceği ve kanıtlanamayacağı üzerinde duruken, bir yandan eğer tanrı var ise, evrenin kendisi olduğu ve herşeyi kapsadığını öne süren ve tüm dinleri reddeden felsefi düşünce.
Spinoza tözü, var olmak için kendisinden başka hiçbir şeye gereksinim duymayan şey olarak tanımlar ve bu tanım üzerinden tek bir töze ulaşır: Tanrı-Doğa (deus sive natura). Spinoza'ya göre doğada Tanrı'dan başka kendi kendine var olabilen ve sonlu olmayan bir şey yoktur. “Ben Spinoza'nın tanrısına inanıyorum.”
Mistik düşünce ikiye ayrılır: panteizm ve panenteizm. İlki evreni tanrı olarak görür ya da tanrıyı evren olarak görür. İkincisi ise evreni tanrıda görür. İlkinde kişisel bir tanrıya yer yokken ikincisi evreni tanrının bir parçası olarak görür.
Panteizmin en önemli temsilcileri arasında Alman filozof ve kuramcı Georg Wilhelm Friedrich Hegel yer alıyor.
Deizmin temel esası, dinin tabiatüstü yönünü yok sayarak otorite üzerine (vahiy) dayanmayan ve akılla temellendirilen bir din anlayışı benimsemesidir. Tanrıyı sadece ilk neden olarak kabul eden, O'na hiçbir nitelik ve güç tanımayan “akılcı din öğretisi”dir.
Spiritüel deizm, genel ve manevi varlığı doğada hissedilebilir tarifsiz bir Tanrı inancı içerir. Spiritüel deistler sonsuz ödül, reenkarnasyon, karma gibi inançlara sahip olabilir. Bu tür deistler literatürde "spiritüal fakat dinsel değil" ya da "spiritüel fakat dini yok" ifadesiyle tanımlanır.
Temelde Panteizm tanrı ile evrenin özdeştiği yapısındadır, Ancak Pandeizm tanrının evrenden ayrı olarak bir varlık olduğu, hatta temelde Yaratıcı tanrının evren haline geldiğini ve ayrı ve bilinçli bir varlık olarak varlığının sona erdiğini savunur.
Agnostik kavramı ilk kez İngiliz düşünür Thomas Henry Huxley (ö. 1895) tarafından 1869 yılında “İngiliz Metafizik Derneği” adlı kuruluşta kullanılmıştır. Huxley, bir insanın kendi aklıyla tanrının varlığını ya da yokluğunu ortaya koymasının bilimsel bir dayanağının olmadığına vurgu yapmaktadır.
Apateizm (Grekçe: ἀπάθεια, romanize: apatheía ve Grekçe: θεός, romanize: théos kelimelerinin birleşimi) ya da tanrıumursamazlık, tanrının veya tanrıların varlığı veya yokluğu konusunda ilgisiz, kayıtsız kalma durumudur.
Deizm, inanç alanında öne sürdüğü iddialarını akıl ve bilimle temellendirmeye çalışan felsefi-dini bir akımdır. Bu akımda içindekilerle birlikte tüm âlemi mükemmel bir şekilde yaratan ama işleyişine müdahale etmeyen bir tanrı inancı vardır.
Din savunucuları, tanrının doğaüstü özelliklere sahip olmasını, ampirik olarak varlığının kanıtlanamamasını açıklamak için kullanırlar. Karl Popper'in bilim felsefesine göre, tanrının var olduğu iddiası yanlışlanamaz olduğundan dolayı, bilimsel araştırmanın konusu dahilinde olamaz ve bilimsel açıdan ele alınamaz.
Ateizm, tüm tanrılara, ruhsal varlıklara, metafizik inançlara ve dinlere inanmayan, gerçekliği din yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır. Yani inanılması gereken bir din değildir düşünce yapısıdır.
Ana akım Hristiyan ilahiyatına göre, kurtulmuş kişiler ölümden sonra, İkinci Geliş'e kadar olan dönemde, bir berzah ortamında Tanrı ile birlikte olacaklar. İkinci Geliş'ten sonra ise fiziksel dirilişe mazhar olacak ve Yeni Dünya'nın yaratılışına şahitlik edecekler.
Âhiret hayatı Kıyâmet ile başlar. Yer ve göğün şekli değişir ve mahşer âlemi kurulur. Mahşerde herkes hesap verip Cennet ve Cehennem'e gidince sonsuz Âhiret âlemi başlar. Cehennem'dekilerin bir kısmı günahları miktarı ceza çekip Cennet'e giderler.
İslam'da berzah hayatı kişinin ruhunun bedeninden ölüm meleği Azrail tarafından ayrılmasıyla başlar. Bunun ardından Münker ve Nekir melekleri kişiyi (ruhunu) sorguya çeker. Daha sonra ruh kıyamete kadar bu berzah aleminde kalır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri