Rahim duvarı kalınlaşması, endometrial hiperplazi olarak da tanımlanan rahim iç tabakasının (endometrium) kalınlaşmasıdır. Bu durum, östrojen hormonunun fazla salgılanması sonucu ortaya çıkar. Özellikle üreme çağında sıklıkla görülen bu durum, menopoz sonrası kadınlarda da sıkça görülür.
Düzensiz kanama ve ağrılı âdet dönemlerine neden olan rahim duvarı kalınlaşması, hayati risk oluşturacak düzeyde kan kayıplarına ve tedavi edilmediğinde rahim kanseri belirtileri gösterip, kanser oluşumuna neden olabilir.
Rahim Duvarı Neden Kalınlaşır? Rahim duvarında kalınlaşmanın temel sebebi, progesteron hormonunun yeterince salgılanmıyor oluşudur. Böyle bir senaryoda görülen olağan dışı kanamalar, progesteron hormonunun azalmasıyla değil, östrojen hormonu sebebiyle aşırı kalınlaşmış duvarın dökülmesiyle yaşanır.
Rahim duvarı kalınlaşması (Endometrial Hiperplazi) kanser değildir. Ancak atipik hiperplazi durumunda kanser riski artış gösterir. Atipik Endometrial Hiperplazi, kanser öncüsü bir durumdur.
Tam Kürtaj: Rahim içi dokusunun kürtaj ile tamamen temizlenmesini amaçlayan bir yöntemdir. Kürtaj yöntemi ile rahim duvarı kalınlaşmasında kesin tanı konulabilir. Ayrıca bu yöntem ile rahim içi tamamen temizlendiğinden hastanın yaşadığı kanama tamamen kesilebilir.
İlgili 24 soru bulundu
Rahim duvarı kalınlaşması her zaman kanser anlamına gelmez. Ancak atipik hücre barındıran rahim duvarı kalınlaşması, kanser gelişmesi riskini artırır. Tedavi edilmezse kansere neden olma olasılığı %40'lara varabilir. Çoğu zaman tedavisi için histerektomi tercih edilir.
Ancak bazı durumlarda rahim duvarı normalden daha kalın hale gelebilir. Sonuç olarak rahim duvarı kalınlaşması kadınlar arasında sık görülen bir problemdir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabilir.
RAHİM KALINLAŞMASINI ARTTIRABİLEN DOĞAL BESİNLER
Bu besinler östrojen hormon üretimini destekler; Soya fasulyesi, bezelye, barbunya, Yabanmersini, kuru erik, kayısı, Biberiye, adaçayı, meyan kökü, Keten tohumu, Brokoli ve karnabahar. Rahim duvarı kalınlaşmasının bitkisel tedavisi mümkün değildir.
Rahim duvarı kalınlaşması adet düzensizliklerine yol açtığı için, normalden erken ya da geç adet görülmesi oluşabilir.
Kapalı rahim ameliyatı, hasta dostu bir ameliyattır. Çünkü bu ameliyat şekli; hastada daha az ağrı, daha az kanama, daha iyi kozmetik sonuçlar, daha çabuk iyileşme dönemi ve hastanede daha az kalma gibi birçok avantajlar bulundurmaktadır. Ameliyat süresi, tecrübeli ellerde yaklaşık olarak 30-40 dakika sürmektedir.
Kandaki östrojen hormonu miktarının artması ile birlikte rahim duvarı kalınlaşmaya başlar. Eğer ay içerisinde gebelik gerçekleşmemişse kandaki östrojen hormonu azalışa geçer ve progesteron hormonu ağırlık kazanır. Böylece kalınlaşan rahim duvarı, progesteron hormonun etkisi ile yeniden incelir.
Ancak bu, rahim duvarı kalınlaşmasının bir hamilelik belirtisi olduğu anlamına gelmez. Rahim duvarı hamilelik gerçekleşse de gerçekleşmese de her ay bir miktar kalınlaşır ve daha sonra tekrar incelir. Bunun dışında bazı hastalıklar da rahim duvarı kalınlaşmasına yol açabilmektedir.
Bu doğrultuda rahim duvarı incelmesinin, özellikle hormonal dengenin bozulduğu menopoz dönemine giren ya da doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda yaşandığı görüldüğü söylenebilir. Buna karşın, üreme çağında olunmasına ve doğum kontrol hapı kullanılmamasına rağmen de rahim incelmesi tespit edilebilir.
Rahim ağzı aleti tutularak rahim ağzı yavaşça genişletilir. Rahimin içerisinde bulunan doku ya da kürek denilen bir aletle içerisinde bulunan sıvı emilerek alınır. Çoğu kişide bulunan doku incelemesi için laboratuvarlara bu örneklerde gönderilir. Ayrıca rahimden biyopsi yapılmasında endometrial yöntem uygulanabilir.
Genellikle klinik ortamında kadınlara anestezi verilmeden dahi uygulanabilen rahim içi biyopsisi oldukça kolay gerçekleştirilen ve yaklaşık 10 dakika içerisinde tamamlanabilen bir işlemdir. Rahimden parça alınabilmesi için kadınların muayene masasına Smear testi yapılırken olduğu gibi yatması gerekir.
Rahim ağzı kanserinin belirtileri erken dönemde kendini göstermeyebilir. Jinekolojik muayenede bile rahim ağzındaki sorun görülmeyebilir.
Pap smear (Pap test) kadınların servikal kanser (rahim ağzı) ya da prekanser (kanser öncüsü) taranmasında kullanılan bir testtir . Pap smear, prekanseröz ya da kanseröz lezyonları henüz tedavi edilebilecekleri aşamalarda yakalamayı sağlar.
Rahim kanseri endometrium dokusunda geliştikten sonra kadın üreme sisteminin diğer organlarına da yayılma eğilimindedir. İlk önce rahim ağzı (serviks), tüpler ve yumurtalıklara doğru yayılır. Daha ilerlemiş hastalık durumlarında lenfatik damarlar aracılığı ile vücudun diğer bölümlerine atlar.
Adet dönemlerinde rahim duvarının kalınlaşmasına neden olan; östrojen hormonunun artmasıdır. Adetin bitmesiyle, hormonal denge de normale döner ve progesteron sayesinde rahim duvarı incelir. Yumurtalıklardaki kist ve tümörler de rahim duvarı kalınlaşmasına neden olabilir.
Yükselen östrojen seviyesi ise rahim endometriumun kalınlaşmasını sağlar. Eğer bu dönemde yumurta döllenir ise rahme tutunacaktır. İç tabakadaki kalınlaşma, yumurtanın rahme tutunmasını kolaylaştırır. Döllenme ve gebelik oluşmadığında ise östrojen seviyeleri düşmeye başlar.
İyi bir endeomtrium adet sırasında ince olmalı, yumurtlama günlerinde 7-14 mm ve üç çizgi görünümünde olmalıdır. Üreme çağında 15 mmden daha kalın endometrium hamilelik işaretidir. BHCG testi yapılmalıdır. Menopoz öncesi endometrium 15 mm den fazla olması hiperplazi işareti olabilir, takip ve tedavi gerektirir.
Rahimde Sıvı Birikmesi Nedir? Rahimde sıvı birikmesi genellikle rahim içi enfeksiyonlar, rahim içi yapışıklıklar, tüplerden geri akan sıvı, rahim kanseri gibi durumlardan kaynaklanmaktadır. Rahimde sıvı birikimi çoğu zaman kendiliğinden geçmektedir.
Sorusunun cevabı, normal olan ve olmayan boyutta ele alınıyor. Gebelikte rahim büyümesi ve regl döneminde rahim duvarının kalınlaşması olağan ve gerekli bir durum iken, bunun dışındaki rahim büyüme ve genişlemesi ciddi bir jinekolojik sorun olarak değerlendiriliyor.
Rahim duvarı kalınlaşması, ağrılı adet dönemlerine ve düzensiz kanamalara neden olabilir. Kişinin hayatını tehlikeye atacak boyutta şiddetli kan kayıplarının yaşanabildiği bu rahatsızlık tedavi edilmediğinde kansere yol açabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri