Miyomlar ise yıl içerisinde 2 kata yakın şekilde büyür ise alınır. Çünkü o zaman miyomlarda kanser riski çok fazladır. Miyomlar genellikle kadınlarda 25 ile 45 yaşları arasında görülür. Fakat genel olarak 45'li yaşlardan sonra ki miyomlar tehlikeli olarak büyüyebiliyorlar.
Miyomların büyüklük, şekil ve yerleşimleri çok farklı olabilir. Rahim iç boşluğunda, dış yüzeyinde veya rahim duvarının içinde olabileceği gibi bir sapla rahmin dış yüzeyine bağlı da olabilirler. Bir miyom uzun süre çok küçük kalıp sonra aniden hızla büyüyebilir. Bazen de yıllar içinde yavaş yavaş büyür.
Miyomların yılda 1-2 cm büyümeleri normal kabul ediliyor, ancak yılda 1.5-2 kat büyürlerse, bu durum kanser (sarkom) gibi önemli bir sorunun habercisi olabiliyor.” diyor.
Miyomların büyüme şekilleri değişkenlik gösterir – yavaş veya hızlı büyüyebilir veya aynı boyutta kalabilirler. Hamilelik sırasında izlenen birçok miyom, doğum sonrası rahim normal boyutuna döndüğü zaman küçülür veya kaybolur.
Miyomların boyutları 1-15 cm arasında değişebiliyor ve 35-40 yaşlarındaki kadınların ortalama %30-40'ında görülebiliyor.
İlgili 43 soru bulundu
Östrojen hormonu, miyom oluşumunda veya gelişimde suçlanmaktadır. Bu nedenle, östrojen düzeyi yüksek olan kadınlarda, şişman (obez) ve kilolu hastalarda daha fazla miyom gözlenir. Ayrıca, miyomlarda ailesel bir yatkınlık da izlenmektedir. Bununla birlikte, doğum kontrol haplarının miyom gelişimi üzerine etkisi yoktur.
Miyomlar genellikle rutin jinekolojik muayeneler sonucunda ortaya çıkar, fakat kesin tanısı için hekim tarafından hastanın öyküsü alınarak muayenesi yapılır. Fizik muayene ile birlikte yüksek çözünürlüğe sahip ultrasonlardan faydalanılarak kitle tespit edilebiliyor.
Yapılan araştırmalara göre çok fazla kırmızı et tüketmek rahim miyomları riskini artırır. Bu nedenle kırmızı et tüketimini sınırlayın. İşlenmiş karbonhidratlar ve şekerli yiyecekler miyomları tetikleyebilir.
Yaklaşık olarak 6 – 7 santimetre büyüklüğünde olan miyomların alınması gerekebilir. 10 cm ve üstündeki miyomlar ise mutlaka alınmalıdır.
Genellikle çok yavaş büyüyen miyomlar, gebelik döneminde veya östrojen içeren hormon tedavisi gibi kandaki östrojen değerinin çok yüksek olduğu durumlarda hızla büyüyebilir.
Büyük boyda olan miyomlarda daha fazla dejenerasyon olabilir. En fazla hiyalin dejenerasyon ve kırmızı dejenerasyon gebelik döneminde, kistik dejenerasyon ve malign kanserleşme eğilimi miyomlarda % 5-10 oranında görülür. Miyomlar iyi huylu tümörler olmasına rağmen, çok az olasılıkla kanserleşme eğilimi gösterebilir.
Miyom tedavi edilmediğinde ilerleyerek kısırlığa neden olabilir. Bunun yanında kasık ağrısı, yoğun kanama, adet sancısı, sık idrara çıkma, erken doğum ya da şişlik görülebilir.
Hızla büyüyorsa: Miyom yılda 1.5 -2 kat gibi bir hızla büyüyorsa kansere (sarkom) dönüşme riski yüksek oluyor. Bu nedenle bu risk düşünülerek ameliyat kararı alınıyor.
Tehlike miyom büyümelerine örnek verecek olursak; miyom 2 cm olsun. Düzenli takip sonucunda bir yıl içerisinde o miyom 3.5 cm ile 4 cm gelsin böyle bir durumda o miyomların alınması gerekir.
Kozmetikler, tuvalet malzemeleri (sabun, diş macunu vb), ilaçlar, plastik kaplar gibi pek çok ürün vücuda östrojen yüklenmesine neden olabilir. Ağırlıklı olarak kırmızı etle beslenenlerde ve aşırı kilolu kadınlarda miyom gelişme riski daha fazladır. Sebze ve meyve ile beslenme rahimde miyom riskini azaltır.
Miyom eğer rahimin iç kısmına yerleşmişse en büyük tehlike o zaman olmaktadır. Fakat karın içinde oluşan miyomlar rahim içine göre daha az tehlike boyuttadırlar. 8 veya 10 cm boyutlarında olan veya daha büyük olan miyomlar diğer organlara da baskı yaptıklarından tehlike arz etmektedirler.
Normal olarak kilo vermek ise bazı uzman kişiler göre rahimlerde ki miyomları azalmasında etkilidir. Çoğunlukla kadınlar miyomlar hemen fark edilmiyor.
İyi huylu tümör olarak da adlandırılırlar. Miyomların kendiliğin yok olma gibi bir durumları yoktur. Kadınların menopoz dönemlerinde hormonal dengelerin bozulması ile birlikte büyümesi durabilir.
Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artan miyom, her dört kadından birinin sorunları arasında. Bazen hiçbir belirti vermeyen, bazen de karında şişlik ve ağrı gibi şikayetlere yol açan miyomun menopoz ile birlikte küçüldüğü belirtiliyor.
İlk adetyaşıerken olan kadınlarda ve hiç doğum yapmamış kadınlarda myoma daha sık rastlanır. Obezlerde, D vitamini eksikliği olanlarda ve alkol tüketimi (özellikle bira) fazla olanlarda myom sıklığı artmaktadır.
Araştırmalar, kafein kullanımının miyom oluşumunu tetiklediğini gösteriyor. Uzmanlar, günde 3 kupadan fazla kahve içen 35 yaş altı kadınlarda miyom riskinin daha yüksek olduğunu söylüyor. Miyomların en çok 15-45 yaş arasında görüldüğünü belirten Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof.
İdrar tutamama, kabızlık, kansızlık ve demir eksikliği miyomun yaptığı etkilerin başında yer almaktadır. Buna müteakip, yorgunluk ve halsizlik de miyom olan hastalarda görülmektedir. Ayrıca özellikle karın ağrısı dayanılmaz hale geliyor ve bacaklara vuran ağrı ile kişilerin normal yaşam konforu bozuluyor.
Miyom ağrısı bir adet ağrısı gibi belli bir dönemde sınırlı kalmaz. Adet döngüsünün herhangi bir döneminde karşılaşılabilir ve devamlılık gösterir. Miyom ağrısının arkasında yatan neden miyomda meydana gelen dejenerasyon ve miyomun yarattığı gerilme olduğu için miyom ağrısının da bir süresi yoktur.
Rahim iç zarına yerleşmiş miyomlar aşırı kanama yapma açısından diğerlerinden daha tehlikelidir. Karın içine doğru büyüyen miyomlarda ise özellikle 8 cm ve 10 cm üzerindeki miyomlarda diğer organlara bası yapma açısından diğerlerine göre daha tehlikelidir.
Bu tür myomlar genellikle çok şikayet vermezlerve rutin jinekolojik muayenelerde tespit edilirler. Ancak yine bağzıları çok büyüyerek “dev myom” halini alır ve elle karından hissedilebilir. Genellikle bu tür myomlar büyümesi açısından takip edilir, hızlı büyüme tespit edilirse cerrahi olarak çıkartılması gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri