Deterjanlar sabuna nazaran daha kimyevi bir maddedir. Bu nedenle deterjanların cilt için zararlı etkisi bulunabilir. Sabunlar ise cilt temizliği için de kullanılabilir. Sabunun cilt için zararlı bir etkisi yoktur.
✓ Giysileri sabunlara göre daha fazla yıpratırlar. ✓ Sabunlar çok eski temizlik malzemeleri iken deter- janlar 1900'lü yıllarda hayatımıza girmiştir. Sabun ve deterjanların ortak özellikleri, ✓ Hidrofil ve hidrofob kısım içerirler. ✓ Bazik tuzlardır.
Sabun da deterjan da birer sürfaktan (surface-active-ingredient), yani yüzey etkin maddedir. Bir ucu su tarafından çekilen, diğer ucuysa su tarafından itilip yağ tarafından çekilen molekülleri olduğu için, normalde birbirine karışmayan su ve yağın birlikte çalışabilmesini sağlarlar.
Çamaşır deterjanları ve sabunları
Deterjanlar doğada tamamen parçalanmazlar. Su kaynaklarına karışarak nehirleri ve denizleri kadmiyum ve arsenik gibi zehirli ağır metallerle kirletirler.
En çok bilinen deterjan sodyum lauril hidrojen sülfattır. Lauril alkol ile sülfürik asitin tepkimeye girmesinde lauril hidrojen sülfat hidroksitle tepkimesinden deterjan oluşturur. Deterjanın yapısında bulunan benzen halkası mikroorganizmalar tarafından parçalanamaz.
İlgili 33 soru bulundu
Deterjan gibi ürünlerde kullanılan ve bu ürünlere temizleme özelliği kazandıran kimyasallara "Yüzey Aktif Madde" denir. Sabun, deterjan mıdır? Kimyasal ve teknik anlamda sabun deterjan değildir.
Sabun ve Deterjan Farklı Özellikte Midir? Deterjan ve sabunların her ikisi de temizlik maksatlı kullanılır. Fakat iki ürün tamamen aynı değildir. Deterjanlar sabuna nazaran daha kimyevi bir maddedir.
Sabun molekülleri polar ve apolar olmak üzere iki kısımdan oluşur. Sabun molekülünde baş kısım polar, kuyruk kısmı ise apolardır. Ellerimizi yıkarken sabunun uzun hidrokarbon zincirlerinden oluşan apolar kısımları yine apolar olan kirlere tutunur hatta onları çevreler, polar kısımları ise su molekülleri ile etkileşir.
Sabun molekülleri 2 kısımdan oluşur. Suyu seven kısmı, suyu sevmeyen kısmı. Suyu seven kısım molekülün baş kısmını (polar), sevmeyen kısmı da kuyruk kısmını (apolar) oluşturur. Sabun suda çözündüğünde bazik bir çözelti oluşturur.
Deterjan, kimyasal formülü: C₁₂H₂₅- OSO₃Na olarak sembolize edilen, petro-kimya ürünleri dediğimiz petrol ve türevlerinden yapılan genel temizlik işlerinde kullanılan, krem, toz veya sıvı halde piyasada kullanıma sürülen temizleme maddesidir.
Deterjanın sözlükteki tam karşılığı kir sökücü olup sabun dışındaki temizleyicilerin tümünü kapsar.
Sabunun genel formülü CH3-(CH2)n-COONa, sodyum stearat (C17H35COO- Na+) gibi bir sabun nonpolar uç (yağ asitinin hidrokarbon zinciri) ve polar uç (iyonik karboksilat) içerir. “Benzer benzeri çözer” kuralından dolayı, sabun molekülünün nonpolar ucu (hidrofobik veya su sevmeyen kısım) yağlı kiri çözebilir.
SABUNU İLK KEZ SÜMERLER KULLANDI
Sabunun tarifinin ilk kez Sümer Yazıtları'nda (M.Ö. 2500) yer aldığı belirtilir. Yazıtlarda, odun küllerinin kaynatıldığı suya yağ eklenerek yavaşça eritildiğinde sabuna çok benzeyen bir maddenin ortaya çıktığından bahsedilir.
Türkler 11. yüzyıla kadar sabun yerine sulardaki soda, çöven, saparma, zabun otu, süt kökü, kaşık otu, acı ağaç, kılaya kavuğu, tavşankulağı, hint kestanesi gibi maddeleri ve külü kullanmıştır. Belgelere göre bugünkü sabunun ilk şekli Araplar tarafından ilk çağlarda yapıldı.
Moleküldeki suyla etkileşen bölümler sabunun ve deterjanın suda çözünmesini sağlarken, suyla etkileşmeyen bölümler kiri çözer. Sabun yağ asitlerinin bir baz ile tepkimeye girmesi sonucu oluşur. Sabun insanlar tarafından çok eski zamanlardan beri temizlik amacıyla kullanılıyor.
Doğal sabunlar, kimyasal içerikli sabunlara göre daha az köpürürler. Çünkü kimyasal içerikli sabunların içerisine köpük arttırıcı kimyasal maddeler koyarlar. Bu tarz maddeler cildinizi kuruttuğu gibi aynı zamanda cildi yaşlandırıcı etkiye de sahiptirler. Diğer yandan doğal sabunların kokuları çok yoktur.
İltihaplanmaları önleyici, hücre yenileyici ve sinirleri yatıştırıcı özellikleri vardır. İçeriğinde bulunan lavanta yağı sebebiyle, cildi tahriş etmeden antiseptik özelliği sayesinde doğal koruma etkisi gösterir. Ferahlatıcı ve rahatlatıcı özelliğiyle, hoş kokusu ve uyarıcı etkisiyle cilde canlılık ve tazelik verir.
Deterjan maddelerinin, emülsiyonlama, sabunlaşma, ıslatma, dağılma, süspansiyon oluşturma, mineral birikiminin kontrolü, durulama yeteneği, korozif ve toksik olmaması gibi özelliklerinin bulunması gerekmektedir.
Çamaşır suyu ve ona benzeyen tuz ruhunun temeli bilindiği üzere kimyasaldır ve bu sebeple sağlığa zararlı maddeler içermektedir. Çamaşır suyu da tuz ruhu gibi bir kimyasal asit zannedilir. Ancak çamaşır suyu tuz ruhunun aksine asit değil baz içeren bir formüle sahiptir.
Özellikle çamaşır yıkarken, sabunun sert suyla tepkimeye girmesini önleyen maddeler kullanabiliyoruz. Bunların başlıcaları çamaşır sodası (sodyum karbonat) ve boraks (boraks ayrıca suda çözünürken hidrojen peroksit, yani oksijenli su oluşturuyor; bu da doğal bir ağartıcı).
Deterjan temizleme prensibi sabunla çok benzerdir. Sabun gibi kirleri, lekeleri ve katı parçacıkları sökerek bunların suda asılı durumda tutulmalarını sağlar. Ancak deterjan sabunun yaptığı her görevi üstlenirken sabun birçok kullanım alanında deterjanın yerini tutamamaktadır.
Deterjanların Genel Özellikleri
Eldesinde petrol türevleri kullanılır. 2. Doğada kolaylıkla parçalanmaz. 3. İnsan vücüduna zararlı etkileri vardır.
Sabun dediğimiz ürün aslında en anlaşılır şekli ile; yağ asitlerinin, bazik bir madde olan kostik kullanılarak, ısının manüpilasyonu ile, reaksiyonun hızlandırılıp, tuza ve suya dönüşmesi olayıdır. Burada elde ettiğimiz “tuz” sabundur. Kimyasal olarak sabun aslında tuzdur.
Sert suyun içindeki yüksek mineral konsantrasyonları, sabun ve deterjanların köpürmesini azaltarak etkinliğini düşürür. Bu durum, daha fazla deterjan kullanma ihtiyacı doğurur ve temizlik süreçlerini zorlaştırır. Kişisel hijyen söz konusu olduğunda, sert su, saç ve cilt üzerinde kuruluk ve tahrişe neden olabilir.
Sıvı deterjan, çamaşır yıkamada kullanılan bir tür deterjandır. Sıvı deterjanlar genellikle kullanım kolaylığı, çabuk çözünebilmeleri ve soğuk suda etkili olmaları nedeniyle tercih edilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri