“Sarımsak vatandaşlar arasında gerek tansiyon, gerekse kolesterol düşürücü tesirleri sebebiyle şifalı bir besin olarak algılanmaktadır. Fakat sarımsak çok yenildiği zaman yanında da aspirinin yada pıhtılaşmayı geciktirici kimi ilaçlar alındığında mide, beyinde kanama tehlikesini artırabildiği bilinmektedir.
Sarımsak çok fazla tüketildiğinde mide ve bağırsak rahatsızlığına neden olabilmektedir. Halihazırda kanın pıhtılaşmasını önleyen antikoagülan ilaç kullanan kişiler ile tansiyonu düşük olan kişiler düzenli olarak fazla olmamak şartıyla sarımsak tüketebilir. Ancak, sarımsak kan inceltici ilaçların etkisini artırabilir.
Aynı zamanda sarımsak hazmı kolaylaştırdığı için de bağırsaklar açısından faydalıdır. Sarımsağın içeriğinde yer alan allicin bileşeni, sıtma hastalığı parazitlerine karşı koruma sağlar. Sarımsak yutmak, vücutta oluşan iltihaplara karşı antibiyotik etkisi oluşturur.
Geleneksel doğu tıbbında sarımsak, değişik formlarda ve hemen tüm enfeksiyonların tedavisinde kullanılmıştır. Sarımsak suyu tifoda ve menenjitte, buharı boğmacada, sarımsak fitilleri maya enfeksiyonlarında ve sarımsak çorbası zatürrede kullanıldığı bildirilmektedir.
İlk 4 saat içinde iyice sindirilen ve antioksidan etkisini devreye sokan sarımsak, vücuttaki 4-6 saat arasındaki sürede de boş durmuyor ve deyim yerindeyse alıyor sazı eline. Vücut, sarımsağın faydalı yanlarını iyice algılıyor.
İlgili 44 soru bulundu
Sarımsağı aspirinle kullanmayın
Ancak sarımsak fazla tüketildiği zaman yanında da aspirinin veya pıhtılaşmayı geciktirici bazı ilaçlar içildiğinde mide, beyinde kanama riskini artırabildiği bilinmektedir. Yine idrar söktürücü ilaçlar, vücutta su ve tuz kaybına yol açmaktadır.
Sarımsaklı bir yemek yedikten sonra, kokuyu hemen bastırmak için ağzınızı ağız bakım suyu ile çalkalayın. Sarımsağı seviyorsanız, ihtiyacınız olduğunda yolculuklarda kullanmak üzere çantanızda daima ufak bir ağız bakım suyu şişesi taşıyabilirsiniz.
Sarımsaktaki etkin sülfür bileşiği DADS'ın tansiyonu düşürür. Bu nedenle düşük tansiyon olan kişiler sarımsak tüketmemelidir. Ayrıca düzenli tüketmek kan damarlarının esnekliğini arttırır.
Sarımsak içeriğinde yer alan bazı maddeler sayesinde anti-inflamatuar yani iltihap giderici özelliğe sahip bir üründür. Kokusundan dolayı tercih etmek istemediğiniz sarımsağı su ile birlikte hap gibi yutabilir ya da direk almak yerine yemeklerinizde kullanabilirsiniz.
Allisin (orijinal formu 35S-allicin) maksimum seviyeye, tüketiminden 30-60 dakika sonra kana karışması ile ulaşmaktadır [16].
Kan dolaşımını hızlandırması sayesinde düzenli olarak sarımsak tüketen erkeklerde cinsel organlara ulaşan kan miktarı artar ve cinsel güç arttırılır. Buna ek olarak sperm sayısı ve kalitesi de arttırıldığından bebek planlayan çiftlerin düzenli olarak sarımsak tüketmesi önerilmektedir.
Akciğer, karaciğer, safra kesesi ve kalp gibi önemli organları güçlendirir. İdrar söktürücü özelliği vardır. Kalbi beslyene kroner damarları genişletir. Kalp adelelerini güçlendirir.
Sarımsağın mikrop öldürücü özelliği kafa derisindeki sorunlardan sorumlu mikrop ve bakterileri öldürmeye yardımcı olur.
Pıhtılaştırıcı fibrini parçalayarak kanı doğal olarak inceltir. Tüm bu farklı maddelerin yardımıyla sarımsak, kan sulandırıcı ilaçların aksine tamamen doğal bir şekilde ve yan etkileri olmaksızın kan pıhtılarını etkisiz hale getirebilir ve tromboz ile felçleri önleyebilir.
'SARIMSAK VÜCUDU KORUYOR'
“İlaçlar gibi sarımsağın da yan etkileri olabilir. Aşırı yenildiğinde baş ağrısı, yorgunluk, baş dönmesi, alerjik cilt reaksiyonları, cilde sürülmesiyle cilt yanıkları, bulantı, kusma, kanama bozuklukları gibi yan etkileri yapılan araştırmalarda gözlenmiştir.
Sarımsak, antibiyotik ve ağrı kesici etkiye sahiptir. Diş ağrısında çiğneyerek, baş ağrısında suda bekletip içerek, kas ve kemik ağrılarında ise çiğ tüketerek etkilerini görebilirsiniz. Sarımsak vücuda yayılmaya çalışan bakterileri temizlediği gibi ağrıya neden olan faktörleri de ortadan kaldıracaktır.
Sarımsak gaz yapan besin maddesi olması ve fazla tüketilmesi halinde hem anne hem de bebeğe süt aracılıyla geçebilmekte ve gaz oluşturabilmektedir.
Bir diş sarımsak alınır, ortasından bir iğne yardımıyla uzun bir iplik geçirilir. Tıpkı tampon uygular gibi, vajinaya nazikçe ittirilerek yerleştirilir. Eğer daha önce hiç vajinanıza bir şey sokmadıysanız, çömelir gibi eğilerek sağ elinizin iki parmağıyla sarımsağı içeriye itmek kolay olacaktır.
Sarımsağın içeriğindeki sülfüroz içerikler sarımsağın aromasıyla birleşince rahatlatıcı bir etki yapar. Böylelikle uyku problemi yaşayanlar için hızla uykuya dalmayı kolaylaştırır, daha rahat uyuyabilmeyi sağlar.
Gece yatmadan önce bir diş sarımsak yutulursa kabızlığa iyi gelir. Kabız olmaktan da korur. Kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Oluşan kanser hücrelerinin yayılmasını engellediği yönünde görüşler bulunur.
Sarımsak; damarların genişlemesini sağlar, kanın akıcılığını artırır, dolaşımı hızlandırır, damar içi pıhtılaşmaları engeller ve kalp krizi ya da felç geçirmeye neden olacak damar tıkanıklıklarını önler. Ayrıca, kalbi besleyen koroner damarları genişletir, kalp kasını güçlendirir.
Kullandığımız birçok sentetik ilacın yan etkileri var. Sarımsağın yan etkisi sadece kokusu. Eğer bütün olarak yutacak olursak alisin ortaya çıkmadan sarımsak doğrudan mideye gidecek, midede hazmedilip etkisini gösteremeyecek.
Özellikle her sabah aç karnına küçük bir diş sarımsak yutmak, sarımsakta bulunan zengin vitamin ve minerallerin vücuda en sağlıklı şekilde yayılmasını sağlamanın yanında yanlış beslenme ve zararlı alışkanlardan kaynaklı vücutta biriken iltihap ve toksinlerin en doğal şekilde atılmasını sağlar.
Kalbi koruyucu sayısız yararı da bulunan sarımsak; trombositlerin damar duvarında birikip pıhtı oluşturmasını azaltarak, damar darlığı ve olası kalp krizini riskini düşürür. Ayrıca, yapılan kontrollü klinik çalışmalarda, sarımsağın total kolesterolün düşürülmesinde yardımcı etkisi olduğu görülmektedir.
Sarımsak içerisinde hem birçok vitamin hem de zengin mineraller bulunuyor. Özellikle Selenyum ve C vitaminlerinin burada saça oldukça önemli etkisi olduğunu söyleyebiliriz. B-1, B6, C ile E vitamini ve Selenyum gibi mineraller, bir yandan saçı beslerken bir yandan da saçların nem dengesinin de korunmasını sağlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri