Sıcak havalarda vücut ısısını düşürmek için gelişen terleme ile vücudumuzdan çok fazla sıvı ve elektrolit kaybı olur. Buna bağlı tansiyon düşer ve kalbimiz bunu kompanse etmek için çok hızlı atmaya başlar. Bu durum, koroner damar hastalığı olan kimselerde kalp krizi ve ciddi ritim bozukluklarını tetikler.
Sıcaklıklar ve sıcaklığın artmasıyla ortaya çıkan nem oranı tansiyon, kalp damar hastalıklarını ve kalp yetmezliğini tetikleyebilmektedir. Çünkü vücut ısısını dengeleyen en önemli faktör kan dolaşımıdır. Sıcak havalarda genişleyen kan damarları vücudun sıcaklığını düşürmeye çalışır. Ancak bu durum kalbi yormaya başlar.
Sıcak havaların yol açtığı terlemeyle kalp atım hızı artar ve kan basıncı düşer. Aşırı sıcaklarda vücut ısısının yükselmesi sıvı kaybını da beraberinde getirir.
Yüksek sıcaklıklar nedeniyle kalp ve damarlar üzerindeki yük de artıyor. Hava sıcaklıklarına bağlı olarak değişen kan basıncı, kalp krizi riskini tetikleyebiliyor.
Yüksek sıcaklıkta vücud reaksiyonu olarak gelişen terleme, kan basıncı düşmesi ve nabız artışı kalp hastalarında zararlı olabilir. Koroner kalp hastalarının aşırı sıvı kaybı kanın akışkanlığını azaltır. Koroner arter darlıkları üzerinde pıhtı oluşumu ile kalp krizi tetiklenebilir.
İlgili 33 soru bulundu
Kalp, daha hızlı kan pompalayarak vücut ısısını düzenlemeye çalışırken, genişlemiş damarlar da kalbin iş yükünü artırabilir. Aşırı sıcaklık, vücutta sıvı kaybına ve dehidrasyona neden olabilir. Dehidrasyon, kanın yoğunluğunu artırarak kan basıncını yükseltebilir ve kalp üzerindeki stresi artırabilir.
Bu nedenle günde en az 2 litre (yaklaşık 10 su bardağı) su tüketmeniz kalp sağlığınızın devamlılığı açısından önemlidir. Su hem içerdiği magnezyum ve kalsiyum ile damar sağlığınıza destek verir, hem de kan akışkanlığınızın sağlıklı olmasını sağlar.
Sıcak havaya bağlı kalbin oksijen ihtiyacındaki artışa bağlı koroner damar hastalığı olan kimselerde göğüs ağrısı, ritim bozukluğu gelişebilir. Kalp yetmezliği bulunan hastalarda da kalbin yükündeki artışa bağlı kalp performansı daha da düşer. Buna bağlı nefes darlığı, halsizlik, çarpıntı gibi bulgular gelişir.
Özellikle kalp kapaklarında çökme olan hastalarda az su içme tansiyon düşüklüğüne yol açarak çarpıntı ve ritim bozukluğunu tetikleyebilir. Vücutta dolaşan sıvı azalmasına yol açarak kalp yetersizliğini tetikleyebilir. Az su içen ve tansiyon ilacı kullanan kişilerde tansiyon değerlerinde aşırı iniş ve çıkışlar sıktır.
Şiddetli bir sıkışma olayı varsa telaşlanmadan uzanın. 112'ye haber verin ve kendiniz özellikle araç sürerek hastaneye gitmeye çalışmayın Eğer kalp kökenli bir ağrı tespit edilemezse daha sonra gerekli tetkikler yapılarak şikayetin neden kaynaklandığına bakılır ve uygun tedavi yöntemi uygulanır.
Zeytinyağlı yemekleri tercih edin: Sıcak havalarda ağır yemekler yerine hafif ve lif içeriği yüksek, serinletici yiyecekler tercih edin. Özellikle hafif olması nedeniyle zeytinyağlı sebzeler ve meyve yiyin. Doğrudan soğuk duş almayın: Aşırı sıcakta kalındığında doğrudan soğuk su ile duş yapılmamalıdır.
Yüksek nem oranı nefes darlığına sebep olabiliyor
Nem oranı yükseldiğinde, hissedilen sıcaklık oranı da artmaktadır. Yüksek nemin olduğu havalarda, ciltte buharlaşma yavaşladığından, vücut yeteri kadar soğuyamamakla birlikte kişi nefes almakta zorlanır ve bunalmaya başlar.
Nabız Yüksekliği: Nabız yüksekliği nabzın standart ölçümlerinin üstüne çıkması ile olur. Nabzın 50 ile 70 arasında olması en normal ölçüm olarak kabul edilir. Nabzın 85 ve üzerinde olması ise nabzın yüksekliği 120, 130, 140, 150 veya 160 olduğunda kalp krizi riski de artış gösterir.
Sıcak Havalarda Kalp Çarpıntısı Neden Olur? Sıcak havaların etkisi ile bazı insanlarda kalp çarpıntısı şikayeti görülmektedir. Kalp hastalığı olanların yanı sıra herhangi bir şikayeti olmayan insanlarda da görülen bu kalp çarpıntıları önlem alınmadığı takdirde kalp krizi gibi büyük sorunların habercisi olabilir.
Haftada iki defadan fazla banyo yapmayan insanlarla karşılaştırıldığında, günlük ılık veya sıcak su ile banyo yapan kişilerde %28 daha düşük kardiyovasküler hastalık riski ve %26 daha düşük inme riski vardı. Çalışma sadece gözlemseldir ve sıcak su ile banyonun kalp problemlerini ortadan kaldırdığını kanıtlamaz.
Taşikardi olarak da bilinen kalp çarpıntısı genellikle yüksek oranda egzersiz, kafein, yüksek ateş, stres, panik atak veya bazı ilaçların yan etkilerinin sebep olması sonucu kalp atış hızının dakikada 140'ın üzerine çıkmasıyla meydana gelmektedir.
Tüketilen besinler, sigaradan uzak durmak, egzersiz yapmak, stresten kaçınmak en çok bilinenler. Ancak son zamanlarda trend olan, üzerine akademik çalışmalar da yapılan nefes egzersizleri, kalp yogası, kalp meditasyonu kalp sağlığına iyi gelebiliyor ve kalbi rahatlatabiliyor.
Vücut, fiziksel bir tehlikenin içindeymiş gibi kalp atışlarını hızlandırır. Her endişeye neden olan olayda kalp çarpıntısının ortaya çıkması bu psikolojik durumdan kaynaklanır. Ani korku, kaygı, şaşkınlık gibi duygular vücutta adrenalin hormonunun salgılanmasına ve kalp atışlarının hızlanmasına sebep olur.
Çarpıntıya karşı hangi besinler tüketilmelidir? Üzüm ve bal çarpıntıyı azaltıcı etkileri iyi bilinen gıdalardır. Üzüm suyu, limonlu suyla veya sütle karıştırılmış balın düzenli tüketimi çarpıntıya iyi gelir.
Derin Nefes Almak: Kalp çarpıntısı hissedildiğinde derin ve yavaş nefes alarak vücudu sakinleştirmek, kalp atışlarını normale döndürebilir. Stresten Uzak Durmak: Stres, kalp çarpıntısına neden olabilir. Yoga, meditasyon ve derin nefes alma teknikleri gibi rahatlama yöntemleri stresi azaltabilir.
Kalp çarpıntısı genellikle stres, egzersiz, soğuk algınlığı, panik atak ya da bazı ilaçların yan etkileri gibi durumlarda, kalbin normalden daha hızlı atmasıdır. Genelde birkaç saniye süren bu tür çarpıntıların nedeni önemsizdir.
Aşırı sıcak ve nem ile birlikte artan su ve tuz kaybının yerine konamaması halinde, kanın koyulaşması ve pıhtılaşması eğiliminde artış ile birlikte kalp krizleri tetiklenir. Bu süreçte böbrekler kaybedilen suyu tutmak için devreye girer ve damarları büzüştürücü etkisi olan maddeler kan dolaşımına karışır.
Yatmadan önce su içmek gereksiz bir adım gibi görünse de uzmanlar kalp krizi ve felç riskini azaltabileceği konusunda hemfikir. Yakın tarihli bir araştırma, günde beş ila sekiz bardak su içen kişilerin, iki bardaktan az içenlere göre ölümcül koroner kalp hastalığı geliştirme riskinin daha düşük olduğunu buldu.
Ortalama 1 litre suyun 5 bardağa denk geldiğini düşünürsek, günde ortalama 1-1,5 litre ya da 8 bardak kadar su içmek gerekir diyebiliriz.
Çok fazla ya da çok az uyumak kalp krizine yol açıyor!
Bu çalışmaya göre; gece başına 6 saatten az uyuyanların, 6-9 saat uyuyanlara kıyasla ilk kalp krizi riskinin % 20 daha yüksek olduğu saptandı. 9 saatten fazla uyuyanlardaysa % 34 daha fazla kalp krizi riski mevcutmuş.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri