Sıcak havaların yol açtığı terlemeyle kalp atım hızı artar ve kan basıncı düşer. Aşırı sıcaklarda vücut ısısının yükselmesi sıvı kaybını da beraberinde getirir.
Sıcak havalarda vücut ısısını düşürmek için gelişen terleme ile vücudumuzdan çok fazla sıvı ve elektrolit kaybı olur. Buna bağlı tansiyon düşer ve kalbimiz bunu kompanse etmek için çok hızlı atmaya başlar. Bu durum, koroner damar hastalığı olan kimselerde kalp krizi ve ciddi ritim bozukluklarını tetikler.
Sıcaklıklar ve sıcaklığın artmasıyla ortaya çıkan nem oranı tansiyon, kalp damar hastalıklarını ve kalp yetmezliğini tetikleyebilmektedir. Çünkü vücut ısısını dengeleyen en önemli faktör kan dolaşımıdır. Sıcak havalarda genişleyen kan damarları vücudun sıcaklığını düşürmeye çalışır. Ancak bu durum kalbi yormaya başlar.
Vücutta oluşan her türlü fiziksel ve duygusal stres çarpıntıyı tetikler. Bunun yanında kaygı bozukluğu, evham ve depresyon da çarpıntının temel sebeplerini oluşturur. Huzursuzluk, korku ve stres çarpıntıyı tetikler. Bu duygular özellikle panik atak sırasında sıklıkla görülür.
Taşikardi olarak da bilinen kalp çarpıntısı genellikle yüksek oranda egzersiz, kafein, yüksek ateş, stres, panik atak veya bazı ilaçların yan etkilerinin sebep olması sonucu kalp atış hızının dakikada 140'ın üzerine çıkmasıyla meydana gelmektedir.
İlgili 42 soru bulundu
Kalp çarpıntısı, kalbin anormal derecede hızlı, yavaş, sert veya düzensiz attığı hissidir. Psikolojik kalp çarpıntısı ise bireylerin yoğun stres, kaygı, korku veya panik dönemlerinde yaşadıkları yaygın bir semptomdur. Bu durum hızlı, düzensiz veya anormal kalp atışlarının algılanması ile karakterize edilir.
Zira gribal hastalıklar ve D vitamini eksikliği kalp çarpıntısı nedenlerindendir.
Özellikle kalp kapaklarında çökme olan hastalarda az su içme tansiyon düşüklüğüne yol açarak çarpıntı ve ritim bozukluğunu tetikleyebilir. Vücutta dolaşan sıvı azalmasına yol açarak kalp yetersizliğini tetikleyebilir. Az su içen ve tansiyon ilacı kullanan kişilerde tansiyon değerlerinde aşırı iniş ve çıkışlar sıktır.
Çarpıntıyı hissettiğinde hastaya yapması için bazı manevralar öğretilir. Valsalva manevrası (ıkınma) ve göz masajı tercih edilen birkaç manevradan biridir. Ventriküler taşikardi ve fibrilasyonda antiaritmik ilaçlar kullanılır. Kalsiyum kanal blokerleri ve beta blokerler en çok tercih edilen antiaritmik ilaçlardır.
Kalp çarpıntısı olarak tanımlanabilecek birçok belirti mevcuttur: Kalp atımlarının sanki kalp kısa bir süreliğine durup sonrasında tekrar atıyormuş gibi hissedilmesi. Göğüs bölgesinde genellikle kuş çırpınması olarak ifade edilen dalgalanma hissi. Kalp atımların ani olarak hızlanıyor ya da yavaşlıyormuş gibi ...
Çocuklar, yaşlılar, kronik rahatsızlığı olan ve açık tenli insanların daha fazla etkilendiği sıcak çarpmasında, komaya kadar gidebilen sinir sistemi bozuklukları yaşanabilmektedir.
Sıcak su kalp atışında ve solunum sayısında artışı beraberinde getirir. Banyo kürü olarak girilen kaplıca sularının da sıcaklıkları son derece yüksektir ve bu şifalı sular içerikleri sayesinde metabolizmanın hızlanmasına ve iç organların daha hızlı çalışmasına neden olur.
Bu emirle derideki damarlar genişler, içlerinden daha fazla kan akmaya başlar. Normal sıcaklıkta kalbin vücuda yolladığı kanın en fazla yüzde onu derimizden geçerken, sıcaklık arttıkça bu oran yüzde 70'e kadar yükselir.
Kalbin hızlı çalışması aynı zamanda bu organdaki kas dokusunun daha fazla oksijene ihtiyaç duyması anlamına gelir. Zaman içerisinde oksijen açlığının belirgin şekilde artması bu hücrelerin ölmesine ve kişide kalp krizi gelişimine neden olabileceği için bilinçli olunmalıdır.
Kalp çarpıntısı genellikle stres, egzersiz, soğuk algınlığı, panik atak ya da bazı ilaçların yan etkileri gibi durumlarda, kalbin normalden daha hızlı atmasıdır. Genelde birkaç saniye süren bu tür çarpıntıların nedeni önemsizdir.
Kalp ritim bozukluğuna iyi gelen en önemli etkenler arasında egzersiz vardır. Her gün tempolu yürüyüş yapmak kalp sağlığı için oldukça faydalıdır. Bunun dışında lahana, ıspanak, roka ve pazı gibi yeşil yapraklı sebzelerin tüketilmesi kalbin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur.
Normalde nabız sayısı dakikada 60-100 arasındadır. 100'ün üzerine çıktığında taşikardi durumu tarifliyoruz. Ancak 100-120 seviyeleri çoğunlukla önemsiz değerlerlerdir ve bu değerler çoğunlukla kansızlık, guatr ve anksiyete-heyecan kaynaklıdır.
Çarpıntı ile Panik Atak Aynı Şey mi? Panik atak bir hastalık tanısı, çarpıntı ise hastanın bizlere söylediği bir şikâyettir. Dolayısıyla ikisi de birbirinden farklı kavramlardır. Ancak panik atağı bulunan hemen hemen her hasta atak sırasında aynı zamanda çarpıntı da hisseder.
Çarpıntıya karşı hangi besinler tüketilmelidir? Üzüm ve bal çarpıntıyı azaltıcı etkileri iyi bilinen gıdalardır. Üzüm suyu, limonlu suyla veya sütle karıştırılmış balın düzenli tüketimi çarpıntıya iyi gelir.
Kalp atışlarının yavaşlatılması için soğuk bir duş almak, yüzü soğuk su ile yıkamak ya da soğuk su içmek gibi yöntemler tercih edilmelidir. Yüksek nabız problemi olanların beslenmelerine ve egzersizlerine de dikkat etmeleri önerilir.
Limonlu suyun içindeki potasyum, kalp atışlarını düzenleyerek kan basıncını düşürmeye yardımcı oluyor. Buna ek olarak limonlu suyun antioksidan özellikleri kan damarlarını koruyor ve uzun vadede kalp krizi riskini azaltabiliyor.
Kalp atım sayısı dakikada 100'leri geçtiğinde risk başlar. Kalp atış sayısı dakikada 60'ın altına inince de bir anormallik başlar. Özellikle düzensiz kalp vuruşları ile Baygınlık, baş dönmesi, baygınlık, dengesizlik gibi sıkıntılar yaşanır. Ritim bozukluklarını sakın hafife almayın.
B vitamini fazlalığı; genellikle zehirlenmeye sebep olmaz. Ancak çok yüksek dozlarda alınırsa zehirlenme görülebilir. Belirtileri, hissizlik, yürüyememe, cilt rahatsızlıkları, gözlerde ışık hassasiyeti, uykusuzluk, bitkinlik, baş ağrısı, çarpıntı, ishal şeklinde görülebilir.
B12 vitamini eksikliğinin en net belirtisi anemi olup, aneminin neden olduğu nefes darlığı ve kalp çarpıntısı, kaslarda zayıflama, yorgunluk, uzuvlarda uyuşma, cildin solgunlaşması, kilo kaybı belirtileri de görülebilir.
Eğer vücuttaki gaz miktarı artar ve dışarı atılamazsa sindirim sisteminde oluşan fazla hava, organların duvarlarında gerilime neden olur. Bunun sonucunda kişi nefes darlığı, çarpıntı, geğirme isteği, kontrolsüz gaz çıkarma, karın ağrısı, patlayacakmış hissi gibi şikayetler yaşayabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri