Servet-i Fünun Döneminde şiir türünde pek çok eser verilmiştir. Dönemin şiir türündeki özellikler şunlardır: - En küçük nazım birimi dizedir. - Aruz ölçüsü ile yazılmıştır.
Ölçü yine aruz ölçüsüdür. Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamışlardır. Hece ölçüsü yalnızca Tevfik Fikret'in çocuk şiirlerinde kullanılmıştır.
Şiirlerde aruz ölçüsü kullanılmış ve aruz Türkçeye başarıyla uygulanmıştır. (Sadece Tevfik Fikret'in “Şermin” adlı kitabında topladığı çocuk şiirleri hece ölçüsüyle yazılmıştır.) Şiirde musikiye önem verilmiş, seçilen sözcüklerin ahenk oluşturmasına dikkat edilmiştir.
Bu da şiirde konu birliğinin ve plan düşüncesinin olduğunu gösterir. Ayrıca, her şiirin, konuyla ilgili bir adı vardır. Şiirde konu birliğinin sağlanmasıyla,şiirin sonunda adını söylemesi yersiz olacağından,şairin mahlası bulunmaz. Yeni türk şiirinde, nazım birimi beyit ya da dörtlük değil, dizedir.
Bu atamayla beraber Servet-i Fünûn dergisi bir edebiyat dergisi kimliğine bürünür ve aktif olduğu 5 yıl içerisinde Türk edebiyatı, zamanın başat akımları olan sembolizm ve parnasizm etkisinde yeni bir üsluba bürünür.
İlgili 18 soru bulundu
Servet - i Fünun romanı realizm akımının tesiri altındadır.
Realizm akımının etkisi ile güçlü bir ruhsal ve özellikle de gerçekçi mekan betimlemeleri Servet - i Fünun romanlarının en belirgin özelliklerindendir. Bu dönemin sanatçıları içe kapanık ve karamsarlık içindedirler.
Servetifünun şiirinin en belirgin özelliği dilidir. Bu dönemde ağır, sanatlı ve kapalı bir dil tercih edilmiş, estetik anlayışlarına uygun ve müzikalite yönünden ahenkli kelimeler, tamlamalar kullanılmıştır.
Balat (Fransızca: Ballade), dört parçadan oluşan nakaratlı bir Fransız nazım şeklidir. Manzum, masal ya da efsane anlamlarına da gelmektedir.14.yüzyılda doğmuş bir dans şarkısı olan Balat, kimi zaman gülünç kimi zaman da acıklı olaylar dile getiren bir şiir biçimidir. Üç uzun, bir kısa bentten oluşur.
Tevfik Fikret Hangi Akımdan Etkilenmiştir? Tevfik Fikret, parnasizm akımından etkilenmiştir. Parnasizm akımı şiirde realizm demektir.
İlk olarak İtalyan Edebiyatı'nda görülmüş, Dante, İlahi Komedya'yı bu nazım biçimiyle yazmıştır. Türk edebiyatında Terza Rima'yı ilk kez Tevfik Fikret Şehrâyîn adlı şiirinde denemiş, ancak 1908'den sonra pek kullanılmamıştır.
Aruz ölçüsü ya da aruz vezni (Osmanlıca: وزن عروض vezn-i arûz), nazımda uzun veya kısa, kapalı ya da açık hecelerin belli bir düzene göre sıralanarak ahengin sağlandığı ölçü.
Aruz ölçüsü dizelerdeki hecelerin kısalıkları ve uzunluklarının temeline dayanan şiir ölçüsü anlamına gelmektedir. Aruz ölçüsünün rahat olarak kullanılması için uzun hecelere ihtiyaç duyulur. Kullanılan bu ölçü genelde Türkçenin kelime yapısına uygun değildir. Aruz ölçüsünü ilk kullanan Karahanlılar'dır.
Aruz ölçüsü
Ünsüz ile biten heceler ve aslında uzun olan heceler (-) ile gösterilir. Aruz ölçüsü gereği dizenin son hecesi kısa da olsa uzun kabul edilir. Aruz kalıbına uyulmadığında imâle, zihaf, ulama (vasl), medd gibi kusurlar yapılır. Bu ölçü ağırlıklı olarak divan edebiyatında kullanılmıştır.
Servet-i Fünûn (Osmanlı Türkçesi: ثروت فنون), Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'de 1891-1944 yılları arasında yayımlanan sanat ve edebiyat dergisidir.
Aslında 1888'de Ahmed İhsan'ın, Nikolaidis'in Türkçe olarak çıkardığı Servet adlı günlük gazetede çalışmaya başlaması Servet-i Fünun dergisinin uzun süren macera- sının başlangıç noktası olarak kabul edilebilir.
Ayrıca Servet-i Fünun Dönemi'nin şiir özellikleri oldukça belirgindir. Şiirlerde dil ve üslup zenginliği dikkat çeker. Bu dönemdeki şiirlerde belirli özellikler öne çıkar: Dil ve Üslup Zenginliği: Serveti Fünun şairleri, şiirlerinde genellikle ağır bir dil kullanır ve zengin bir kelime dağarcığına başvururlar.
Tevfik Fikret, batı edebiyatındaki parnasizm akımından etkilenmiştir. Parnasizm, şiirde realizm demektir.
Parnasizm, Fransa'da 1860 yılında Çağdaş Parnas (Le Parnasse contemporain) şiir dergisi etrafında toplanan sanatçılarca ortaya çıkarılmış bir edebî akımdır. Gerçekçiliğin şiire yansımasıdır. Sanat için sanat görüşü benimsenmiştir. Şâir kuyumcu titizliğiyle çalışır.
Türkçe bir kelime olan tuyug, “şarkı söyleme, övme, kapalı ve cinaslı söz söyleme” anlamındadır. Tuyug, Türk halk edebiyatı ürünü olan maninin ruba'i şeklini almış halidir.
Halk edebiyatının bilinen en yaygın türü koşma adlı şiir türüdür.
Sadr ile aruz, ibtida ile acz arasında kalan bölüm haşv olarak isimlendirilir. Uyaklı bir beyite "beyt-i musarra", uyaksız olanlara "ferd" ya da "müfred" denir. Divanlarda müfredler müfredat adıyla ayrı bir bölümde toplanır. Uyaklı beyitlerin olduğu bölüme de "metali" denir.
1895 yılında alevlenen ve recâîzâde mahmud ekrem ile muallim nâci'nin başını çektiği iki ayrı grup arasında cereyan etmiştir. recaizade ekrem ve tarafları kulak için kafiye tekniğini savunmaktaydılar. daha sonra ortaya çıkan servet i fünun edebiyatı göz için kafiye akımına ciddi bir darbe vurdu.
Nikolaidi'nin sahibi olduğu Servet gazetesinin fen eki olarak Ahmet İhsan tarafından yayımlanmaya başlayan Servet-i Fünûn'un ilk sayısı 27 Mart 1891'de çıkar. Başlangıçta günlük olarak çıkmaya başlayan dergi kısa süre sonra haftalık olarak yayımlanmaya başlanır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri