Kendi Sesimizi Başkalarının Duyduğu Gibi Nasıl Duyarız? Hava yardımıyla dış kulaktan gelen sesi titreşimsel olarak iç kulağa iletir. Konuştuğumuzda hem kendi sesimizi hem de havada oluşan yansımasını duyarız. Ses tellerinden çıkan titreşimler üç küçük kemikçiği yok sayarak direkt iç kulağa ulaşır.
Ancak ses dalgalarını oluşturan ses telleri titreştiğinde bu titreşimler boynumuzdaki ve başımızdaki kemikler tarafından da iletilir. Kokleaya ulaşan bu titreşimlerin frekansı havada yayılan sesin frekansından daha düşüktür. Kendi sesimizi bu iki farklı yoldan ulaşan ses dalgalarının birleşimi şeklinde algılarız.
Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez. Konuşurken sesimiz hava vasıtası ile dışarıya yayılır ve bir kısmı kulağımıza gelir bunun dışında aynı ses kafatası vasıtası ilede kulağımıza gelir. Bu sayede kendi sesimizi bu iki farkı yoldan gelmiş seslerin bir kombinasyonu olarak duyarız sürekli olarak.
Ses tonumu nasıl anlarım sorusunun cevabı oldukça kolaydır; öncelikle sesinizin aralığı ölçülür. Bu ölçüm, kişinin çıkarabildiği seslerin piyano veya başka bir çalgı ile ölçülmesi sonucunda çıkmış olan aralık değerine bakılarak karar verilir. Ölçüm sonucu çıkan aralıklara ise oktav denir.
Normalde boyundaki ve baştaki kemikler de sesin algılanmasında rol oynarken, kayıt dinleme esnasında bu etken haliyle devre dışı kalıyor. Ses kayıt cihazları sadece havada yayılan ses dalgalarını algıladığı için, sesin vücut içinde iletilen bileşeni duyulamıyor.
İlgili 24 soru bulundu
Sesin güzel ya da çirkin çıkmasına neden olan bir takım genetik ve çevresel etmenler vardır. Ses tellerinin boyu, dudak yapısı, dişler gibi genetik faktörlerin yanında beslenme rutini, sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklar, ses egzersizleri gibi çevresel faktörler de sesi olumlu ya da olumsuz etkiler.
Sesimiz de tıpkı parmak izimiz gibi sadece bize özgü ve eşsizdir. Sesleri algılayan elektronik cihazlar, her bir insanın sesini bu nedenle rahatça ayırt edebiliyor. Ancak kulağımız bazen birbirine yakın renklerdeki sesleri aynıymış gibi duyabilmekte.
Ergenlik Döneminde Temel Frekans
Ergenlikte ses değişimi ortalama 3-6 ayda tamamlanırken en fazla 1 yıl sürer. Kızlarda ses değişimi 15 yaşında, erkeklerde 14-15 yaşında tamamlanır.
Günde 8-10 bardak su içerek ses telleri için gerekli nemlendirme sağlanmalıdır. Bol oksijen alın: Düzgün bir ses için yeterli hava almalısınız. Bunun için çok hızlı konuşmayın ve daha sık nefes alın. Burun yoluyla, derin ve karından nefes almak doğru bir teknik olacaktır.
17 ile 18 yaşlarına gelindiğindeyse değişim tamamlanmaktadır ve yeni ses yapısına kavuşulmaktadır. Kadınlarda ses genel olarak 17 ile18 yaşlarına gelindiğinde ses değişimi tamamlanmaktadır ve yeni ses yapısına kavuşulmaktadır.
Normal bir insanın sesleri işitme frekans aralığı da yakla- şık olarak 16 Hz ile 16.000 Hz (16 kilohertz) arasındadır (Talbot-Smith 1997:1-2). Fakat sağlıklı ve genç bir insanın kulağı 20Hz ile 20.000Hz arasındaki frekans aralığındaki sesleri işitebilir.
Ses tonu, bir kişinin coşkusunu, neşesini, üzüntüsünü ve hatta yorgunluğunu yansıtabilir. Bu nedenle, bir kişinin ses tonu, dinleyicilerin ona olan tepkilerinde belirleyici bir faktördür. Sonuç olarak, ses tonu, iletişim ve müzikal performanslarda önemli bir role sahiptir.
Televizyonunuzu ve telefonunuzu kapatarak başlayabilirsiniz. Doğada yürüyüşe çıkın, kendinizle baş başa kalın. Bulaşık yıkama, duş alma ve egzersiz yapma gibi aktiviteler de zihninizi boşaltmaya ve iç sesinizi ortaya çıkarmaya yardımcı olur. En önemli araçlardan biri de meditasyon.
İnsan kulağı 20-20.000 Hz arasındaki sesleri duyar. Bu sınırın altındaki seslere infrasonik, üstündeki seslere de ultrasonik sesler denir. Konuşma sesi aralığı da 500-2000 hz arasında değişir. Uluslararası standartlara göre, işitme sistemine zarar veren gürültü düzeyi 100-10.000 Mhz ve 85 dB düzeyidir.
Ses kısmına sağ tıkla -> Kayıt aygıtları -> mevcut mikrofon(çift tık) -> Dinle kısmından bu aygıtı dinle tikine basıp uygula dersen kendi sesini duyarsın.
Ses tellerinizi nemli tutun
Gün boyu ortalama en az 6-8 bardak su için. Çünkü sesin başlıca düşmanlarından biri yeterince su içmemek. Hava zaten soğuk diyerek su tüketmeyen kişilerin ses tellerinde oluşan kuruluk ses kısılmasına yol açıyor. Ses telleri nemli tutulduğunda ses daha sağlıklı oluyor.
Ses kısıklığını gidermek için küçük bir bardak suya 2 çorba kaşığı sirke ve bir çay kaşığı bal ekleyip tüketebilirsiniz. Papatya, zencefil gibi rahatlatıcı çaylar boğaz ağrınızın dinmesine vesile olup, sizi rahatlatacaktır. 1 tatlı kaşığı bala 4-5 damla limon damlatıp gargara yapıp tüketmek boğazınızı yatıştırır.
Ergenlik, cinsel olgunluğun tamamlandığı ve üreme fonksiyonunun kazanıldığı, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir. Çocukta fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan bir çok değişim gözlenir. Ergenlik yaşı normalde kız çocuklarında 8-13, erkek çocuklarında ise 9-14 yaş arasıdır.
Vücut ergenliğe girerken, gırtlak (veya ses kutusu) büyür ve kalınlaşır. Hem erkeklerde hem de kızlarda olur, ancak değişiklik erkeklerde daha belirgindir.
Ses tonu da tıpkı koku ve yüz simetrisi gibi kişinin genleriyle ilişkili olan bir özellik.
Genetik sesi gırtlak, boyun, yüz ve çene hatlarımız yani genetiğin yüksek payı olan vücut yapımızla ve gonozomlardan gelen genler ses tonumuzda çevresel faktörler gibi önemli bir rol oynar. İnsan genetiğinin seste etkili olduğu ortadadır fakat bunun çevresel etkiye göre ne kadarlık bir oranda olduğunu söylemek güçtür.
nağme / nâğme. (Çoğulu: Nağamât) Ahenk, güzel ses, âvaz, ezgi, teganni.
Ham ses, ses telleri tarafından ortaya çıkar. Ancak ses rengi; dil, damak, dişler, dudaklar ile şekillendirilmektedir. Bu yapılar değiştirilemediği için sesi herhangi birinin sesine benzetmek teknik olarak şuan için mümkün değildir. Ses inceltme ve kalınlaştırma ameliyatları özel bir alan olduğu unutulmamalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri