Annenin bulunduğu ortamdan içine çektiği duman plasenta aracılığıyla bebeğe muhakkak geçer ve bebeğin büyüme ve gelişmesini yavaşlatır. Gebelik döneminde sigara içmeyen bireyin de sigaralı ortamlardan uzak durması gerekir.
Sigarada bulunan zararlı maddeler gebelerde plasentadan fetal dolaşıma kolayca geçmektedir (3). Sigara dumanındaki karbonmonoksit, içilen paket başına kandaki karboksihemoglobin düzeyini %4-5 oranında artırmaktadır.
Plasenta problemleri: Sigara kullanımı plasentanın yani bebeğin anne karnındaki tüm yaşamsal aktivitelerini destekleyen dokunun, rahime yapıştığı yerden beklenmedik bir şekilde ayrılmasına (plasenta dekolmanı) ve bunun sonucunda şiddetli kanama ile anne ve bebek hayatının tehlikeye girmesine neden olabilir.
Nikotin ve karbonmonoksit direkt olarak plasentadan geçer ve fetüsün dolaşımına karışır. Nikotin anne adayının kanında adrenalin, noradrenalin, asetilkolin seviyelerini arttırarak tansiyonun yükselmesine, nabzın hızlanmasına sebebiyet verir. Bu ise plasentanın kan akımını azaltarak fetüsü olumsuz etkiler.
Anne karnından başlayan pasif içicilikle etkilenen çocukların en çok akciğer ve beyinleri zarar görür. Hamilelikte sigara dumanına maruz kalmak düşük doğum ağırlığına ve erken doğuma sebep olur.
İlgili 41 soru bulundu
Sigara kullanımının güvenli bir sayısı yoktur. Günde 3-5 tane sigaranın zararı olmaz demek mümkün değildir, ancak daha az sigara içtiğinizde doğal olarak karşı karşıya kalacağınız risk daha az olacaktır. İdeal olan, hamile kalmadan önce sigaraya veda etmektir.
Gebelik döneminde sigara kullanmak kadar sigara dumanı olan ortamda bulunmak hem gebenin hem de bebeğin sağlığını olumsuz etkilemektedir. Sigaranın Gebe Kadınlardaki Etkileri: Akciğerlerin kapasitesi azalır, akciğerlere daha az hava girer. • Kan basıncı yükselir, nabız hızlanır. Bulantı ve kusmalar artar.
Plasenta anneyle bebek arasındaki besin, oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan yapıdır. Plasenta yeni hücre gruplarının yani dokuların oluşması için gerekli olan besinleri ve oksijeni özenle seçer ve bunları bebeğe taşırken, atık maddeleri ayırarak onları da annenin vücuduna gönderir.
İdeal olarak sigarayı gebe kalmadan önce ve mümkünse 3 ay önce bırakmanız gerekir.
Enfeksiyon ajanları, kromozomal veya genetik anomaliler, kalıtımsal malformasyonlar, sigara intrauterin gelişim kısıtlılığına sebep olabilir. Ancak en sık sebep plasentanın bebeğin ideal gelişimini sağlamada yetersiz kalmasıdır ki buna plasental yetmezlik denir.
Sigara içilen ortamda bulunmak sonucunda da aynı şekilde sigarada bulunan nikotin, karbonmonoksit ve diğer çok sayıdaki toksinler kan yolu ile direk olarak bebeğinize geçer. Gebelikte düşük, ölü doğum, dış gebelik, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma ve gebeliğin diğer komplikasyonlarının riski artmakta.
Sigara içtikten sonra üç saat boyunca nikotin, anne sütünde kalır. Hatta üç saatin sonunda da anne sütünde bir miktar nikotin bulunabilir. Üstelik anne sütüne geçen nikotin miktarı, hamilelik sürecinde plasentaya geçen nikotinin iki katından fazladır.
Emziren bir anne çocuğunu beslerken sigarayı bırakabilse bile, mümkün olduğunca pasif içicilikten kaçınması önemlidir. Pasif içicilik, bebeğin zatürre gibi enfeksiyonlara yakalanma riskini artırır. Ayrıca ani bebek ölümü sendromu (SIDS) riskini artırır.
Vücuttan nikotin atımının tamamlanması için geçen süre 48 saattir. Bu saatin sonunda vücuttaki nikotin atılır ve bağımlılık kalmaz.
Sigara dumanına maruz kalmanın bile kalp-damar hastalık riskini arttırdığını düşünürsek sigarayı az içmenin riski azaltmayacağı açıktır. Dolayısıyla sigarayı günde 1-5 adet kadar kullanmanın günde bir paket içmeye göre daha güvenli olduğunu söylemek doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
Sigara hem rahim iç zarında (endometrium) kanlanmanın, hem de bu iç zarın özelliklerinin bozulmasına neden olur. Sigara ve Endometriozis. Sigarada bulunan aromatik hidrokarbonlar ve özellikle dioksin adı verilen maddenin endometriozis riskini artırdığı gösterilmiştir (Zhang Y ve ark, 2011).
İçilen her bir sigarada sağlığa zarar veren ve insanı zehirleyen binlerce kimyasal madde bulunuyor. Bu kimyasal maddelerin 81 tanesinin doğrudan kansere neden olduğu biliniyor.
Gebelik esnasında sigara kullanan annelerin bebeklerinde düşük doğum kilosu, ani ölüm sendromu, bebeğin anne karnında ölmesi, ileriki dönemlerde davranışsal sorunlar görülmesi gibi pek çok sorun ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle gebelikte sigaranın bırakılması anne ve bebek sağlığı açısından son derece önemlidir.
Sigara İçme Miktarı ve Süresine Bağlı Olarak Risk Artıyor
Günde 10 veya daha az sigara içenlerde akciğer kanser riski 20 kat, günde 4'ten az sigara içenlerde bile 5 kat artıyor. Sigara içme adedi ve süresiyle birlikte akciğer kanseri riski de yükseliyor.
Çoğunlukla, gebelik ve yüksek tansiyon plasentanın erken ayrılmasına sebep olur. Gebelikteki kan basıncı yüksekliği bazen önceden bilinirken bazen de atlanmış olabilir. Gebelik öncesi var olan hipertansiyon, gebelikte ilk defa ortaya çıkan hipertansiyon ya da preeklampsi, hepsi sebep olabilir.
Plasenta, hamilelik sırasında rahimde gelişerek, anne rahmini göbek kordonuna bağlayan, aynı zamanda fetüse besin ve oksijen ileten dokudur. Cenin organı olan plasenta, gebe olduktan kısa bir süre sonra gelişip, bebeğe göbek kordonu ile bağlanarak fetalin gelişiminde kritik rol üstlenir.
Ayrıca erken doğum tehdidi veya plasenta yetmezliğinin olduğu durumlarda, anne adayının gündüzleri de istirahat etmesi gerekebilir. Bu tip istirahatlerde anne adayının sol tarafının üzerine yatması önerilir.”
Hamilelik sırasında elektronik sigara kullanımı güvenli olmamakla beraber bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyerek organlarda kalıcı hasara neden olabilir. Aynı zamanda hamilelik döneminde içilen elektronik sigara, bebeğin akciğer gelişimine engel olarak doğduktan sonra da hastalıkları beraberinde getirebilir.
Herkesin hayatında bir kez duyduğu öneri sigara içenlerin her gün yoğurt tüketmesidir. Düzenli Yoğurt Yemek Sigaranın Zararlarını Azaltır Mı? bilimsel bir veri yoktur fakat yoğurt tüketmek akciğerleri güçlendireceği için akciğerler sigaranın vermiş olduğu zararlara daha dirençli olacaktır.
Nikotin içeren ürünler kalp hastalığı olan veya riski taşıyan, diyabet olan, sara hastası olan veya nöbet geçiren kişilerce kullanılmamalıdır. Nikotin içeren ürünler hamilelik veya emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri